Tunus’ta kadın haklarına geri adım tehlikesi: Mücadele sürecek

Tunus’ta kadın örgütleri, gerici yasa girişimlerine karşı “Haklarımız kırmızı çizgimizdir” diyerek etkinlikler düzenliyor. Aktivistler “Eşitlik talebimizi görmezden gelenlere karşı sokakta olacağız” mesajı vererek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus’ta kadınların onlarca yıl süren mücadelesiyle kazanılmış haklar, giderek güçlenen muhafazakâr akımların baskısı altında tehdit altında. Kadınlar, boşanma hakları gibi kazanımların hedef alındığını, sosyal medya kampanyaları ve siyasi girişimlerle geriye dönük yasal değişikliklerin gündeme getirildiğini belirtiyor.

‘Haklarımız kırmızı çizgidir’
Başkentte Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları Cephesi tarafından “Kazanımlar, Zorluklar ve Tehditler Arasında Eşitliğin Gerçekliği” başlıklı bir konferans düzenlendi. “Tam ve Fiili Eşitlik İstiyoruz, Boş Sloganlar Değil” sloganıyla yapılan etkinlikte, kadın haklarının savunulması için mücadelenin tüm engellere rağmen süreceği vurgulandı.

Katılımcılar, Tunus’un kadın haklarında öncü adımlar attığı Kişisel Statü Yasası’nın geriye götürülmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Tunus Demokratik Kadınlar Derneği Başkanı Racaa Duhmani, yasanın 69 yıl önceki kadın mücadelesinin ürünü olduğunu hatırlatarak, “Bu kazanımlar kolay elde edilmedi. 1990’larda güvenli kürtaj hakkı, 2017’de kadınlara yönelik şiddeti önleme yasası, ırkçılığı suç sayan yasa gibi birçok devrimci adımın altında kadın hareketinin imzası var” dedi.

‘13 Ağustos kutlama değil, öfke günüdür’

Racaa Duhmani, Ulusal Kadın Günü’nün bir kutlama değil, kadınların maruz kaldığı tehditlere karşı öfke günü olduğunu söyledi. Sokaklarda, dijital medyada ve parlamentoya taşınan gerici yasa tekliflerinde kadınların haklarının hedef alındığını belirten Racaa Duhmani, “Evlilik ve boşanma yasalarında yapılmak istenen değişiklikler kadınların yargı hakkını ellerinden alacak. Bu, ciddi bir hak ihlalidir” ifadelerini kullandı.  

Racaa Duhmani ayrıca, yasanın günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini, ancak bunun ayrımcılığı kaldıracak şekilde olması gerektiğini vurgulayarak, “Kadınların ekonomik ve sosyal adalet mücadelesi devam ediyor. Bugün sesimiz öfkeli çünkü yoksulluk kadınları daha fazla vuruyor, girişimler ise eşitsizliği derinleştiriyor” diye belirtti.  

‘Kadınların siyasetten dışlanması sistematikleşti’

Sosyolog ve feminist aktivist Nejat Arari, kadın haklarının karşıtı söylemlerin yeniden güç kazandığını, kadınların geleneksel rollere itildiğini ve kamusal hayattan dışlandığını söyledi. Nejat Arari, “Devlet politikalarında kadınların sorunları artık öncelikli değil. Ekonomik zorluklar, yoksulluk, yüzde 80’e ulaşan şiddet oranı ve düşük bütçe ayrılması, kadınların haklarını ikinci plana itiyor” dedi.

Tunus Demokratik Kadınlar Derneği’nin eski başkanı Nayla Zughlami ise 13 Ağustos’un, hem kadınların mücadelesini hatırlatma hem de mevcut baskı ve hak ihlallerine dikkat çekme günü olduğunu ifade etti. Nayla Zughlami, sürgüne gönderilen feminist lider Buşra Belhac Hamida gibi isimlerle dayanışma çağrısı yaptı.

‘Temsil oranımız düştü’

Kadın hakları savunucusu Canin Tellili de, kadınların parlamentodaki temsil oranının yüzde 21’den 15,6’ya düştüğünü, bunun da kadınların siyasi sahneden bilinçli olarak uzaklaştırıldığının göstergesi olduğunu söyledi. Canin Tellili, “Genç kadınlar siyasete girmekten çekiniyor çünkü bedelini ağır ödüyorlar. Ama biz demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Tunus’taki kadın örgütleri, kazanımların korunması ve gerçek eşitliğin sağlanması için mücadelenin kararlılıkla süreceğini vurguluyor.