ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, özellikle kadınların yaşamında olumsuz sonuçlara yol açıyor. Bu ülkelerden biri olan Tunus’ta da dinarın dolar karşısında değer kaybetmesi hayat pahalılığını artırdı.

Yapılan son araştırmalara göre; ülkedeki kadınların sadece yüzde 19’u kendi yarattığı ekonomik kaynaklardan yararlanırken, yüzde 55,9'u ise aile bireylerine bağımlı yaşam sürmektedir. Ayrıca kadınların yüzde 3'ü, erkeklerin ise yüzde 12'si mülk sahibi. Tarım işgücünün yüzde 70’ini kadınlar oluşturmasına rağmen tarımsal projelerine katılımları yüzde 3’ü geçmiyor. Öte yandan kadınlar tarım alanlarında çalışırken düşük ücrete tabi tutuluyor ve “ölüm kamyonları” kazalarında en çok kadın işçiler yaşamını yitiriyor. Ayrıca kadın işçiler sosyal ve sağlık güvenceleri olmadan çalıştırılıyorlar. Fabrika, özel ve kamu kurumlarında çalışan kadın işçiler de benzer durumlarla karşı karşıya ve çeşitli ekonomik şiddet biçimlerine maruz kalıyor.

‘Hükümet ihlalleri durdurmak için önlem almak zorunda’

Kadınların Sesi Derneği Üyesi Yasmine Al-Maliti, ekonomik krizin kadınlara “şiddet” olarak döndüğünü belirtti. Yasmine Al-Maliti, “İşçinin işi hassas ve belirli bir otoriteye bağlı olduğunda şiddet iki katına çıkıyor. Bu tehlikeli şiddet biçimine özellikle kadınlar maruz kalıyor. Kırsal kesimlerdeki kadınlar tarım alanlarında ağır koşullarda çalıştırılıyorlar. Evlerinden tarım alanlarına ‘ölüm kamyonları’ ile götürülüyorlar ve yaşanan kazalarda yaşamlarını yitiriyorlar. Hükümet, tarım alanlarında çalışan kadınların maruz kaldığı ihlalleri durdurmak için gerekli önlemleri almak zorundadır. Aksi durumda ihlaller devam edecek ve ölümler artacak” uyarısında bulundu.

‘Gerçekçi çözümler sağlanamıyor’

Tarım ve fabrikalarda çalışan kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik sivil toplumun çeşitli girişimlerde bulunduğunu, ancak gerçekçi çözümlerin sağlanamadığını aktaran Yasmine Al-Maliti, “Çözüm bulunamadığı için bu grubun acıları daha da arttı. Hükümet başka bir felaket yaşanmadan duruma acil müdahalede bulunmalıdır. Tarım ve fabrikalarda çalışan kadınlar için hukuki ve sosyal koruma sağlanmalı. Örneğin Kassarin’deki Sbikha fabrikasında çalışan genç kadınlar ekonomik adaletsizliğe maruz kalıyor. Yaşanan bu durumu protesto eden kadın işçiler gözaltına alınarak tutuklandı. Kadın örgütleri tutuklanan kadın işçilerin serbest bırakılması için harekete geçmelidir” çağrısında bulundu.

‘Köylü kadınlara yönelik ekonomik şiddet iki kat arttı’

Köylü kadınlara yönelik ekonomik şiddetin son yıllarda iki katına çıktığına dikkat çeken Yasmine Al-Maliti, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tunus'ta sivil toplumun yürüttüğü kampanyalar olumlu bir sonuca ulaşmadı. Tarımda ve fabrikalarda çalışan kadın işçiler, pestisit ve ilaç kullanımda hala korumasız bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Kadınlar eldiven olmadığı için tarım ilaçlarına çıplak elleriyle dokunmak zorunda kalıyor. Tüm bu zorlu koşullara rağmen kadın işçiler günlük 15 dinar yani 5 doları aşmayan ücret alıyorlar.”

‘Kadınları şiddetten koruyan 58 Sayılı Kanun uygulanmalı’

Ekonomik şiddete karşı çözüm önerileri sunan Yasmine Al-Maliti, farkındalığın önemli olduğuna dikkat çekti. Yasmine Al-Maliti, “Özellikle bilgiye erişmenin zor olduğu iç bölgelerde kadın işçilerin eğitim alması gerekiyor. Ekonomik şiddet yalnızca belli sektörlerde yaşanmıyor, aynı zamanda büyük kurumlar ve hatta bakanlıklarda da yaşanan bir durum. Hükümet müdahalede bulunmalı ve gerçekçi çözümler üretmelidir. Kadınları şiddetten koruyan 58 Sayılı Kanun sahada uygulanmalıdır” dedi.