Tunus’ta bilim ve düşünce üreten kadınlar erkek zihniyetine karşı mücadele veriyor

Tunus'ta kadınların elde ettiği kazanımların tehlike altında olduğunu belirten akademisyen kadınlar, bilim ve düşünce üretimi konusunda da erkek zihniyetine karşı büyük mücadeleler veriyor.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus – Toplumsal cinsiyet rollerine karşı kadınların her alandaki mücadelesi devam ediyor. Özellikle bilim ve düşünce üreten akademi alanında da binlerce yıl öncesinden bu yana kadınlar büyük bedeller vererek, kendilerini kanıtlamış olsalar da bugün hala erkek egemen zihniyete karşı statülerini elde etmek için iki kat daha fazla çalışıyorlar.

Kadın hakları aktivisti ve felsefe profesörü Haddami Mahjoub, "Tunus'taki feminist hareket kadimdir, dünyada iyi bilinir ve kadın haklarının yılmaz bir savunucusudur ve mücadelesi kadınlar için önemli haklar kazanmasını sağlamıştır" sözleriyle Tunus'ta feminizmin geçirdiği zor dönemlere rağmen, engellemelere izin vermeden mücadele ettiğini dile getirdi.

‘Kadına yönelik şiddet oranı artmış durumda’

"2011'den bugüne, daha özgür bir ortamın kadınlar için daha fazla aktivizme olanak sağladığına inananlar var" diyen Haddami Mahjoub, bir felsefe profesörü olarak olayları yüzeysel değil, derinliklerinde ve sonuçlarında gördüğünü belirtti. Haddami Mahjoub, "Devrimin patlak vermesinden bu yana, özellikle İslamcıların iktidara gelmesiyle birlikte feminist çalışmaların düzeyi mevzuat ve uygulamalar düzeyinde geriledi. Parlamentodaki kadın oranının zayıf olması ve temsiliyetlerinin azalmasının yanı sıra eşitlik ilkesine darbe vurulduktan sonra son yerel seçimlerde seçmen ve seçilmiş temsilci olarak da gerilemeleri nedeniyle bu düşüş devam ediyor. Sloganlar atılıyor ama gerçek farklı ve kadınlara yönelik şiddet oranı artmış durumda ve bunların çoğalmasının çeşitli faktörlerle bağlantılı olduğunu biliyoruz" diye vurguladı.

Kadın hareketinin devam ettiğini ve Tunuslu kadınların direnişleriyle yazdıkları tarihin değiştirilemeyeceğini belirten Haddami Mahjoub, ancak kazanımların her zaman tehdit altında olduğunu sözlerine ekleyerek şunları söyledi: “Kadın mücadelesi yenileniyor ve değişiyor, ne kadar yol almış olursak olalım başardığımızı söyleyemeyiz, hala en iyisini talep ediyor ve arıyoruz ve bizi geri çekilmeye zorlamaya çalışan güçler olduğunu biliyoruz, ancak devam ediyoruz."

‘Kadınların mücadelesi kamusal alandan evlerine kadar sürüyor’

Haddami Mahjoub mevcut hükümete kadın haklarını koruma çağrısında bulunarak, toplumun desteklemediği Kişisel Statü Kanunu'nun ilanını hatırlattı, yasaların kadın hakları ihlallerini sınırladığını ve zihniyetleri değiştirdiğini ifade etti. En iyi mücadelenin kadınların kamusal alandan evlerine kadar yürüttükleri mücadele olduğunu vurgulayan Haddami Mahjoub, çocukları kadın haklarına saygı duyacak ve inanacak şekilde yetiştirmekle başlayan mücadelenin de çok önemli olduğunu söyledi.

Haddami Mahjoub dünyada ve Tunus'ta felsefenin “erkeklikle” ilişkilendirilmesi konusunda şunları söyledi: "Sadece felsefede değil diğer alanlarda da düşünürlerin çoğu erkek ve benim yorumuma göre kadınlar kamusal görünürlük peşinde değiller. Bu nedenle de şöhretten çok araştırma, bilim ve başarı ile ilgileniyorlar. Tıpkı benim öğrencilerle diyalogdaki mutluluğum gibi. Erkeklerin kadınlardan daha fazla zamanı var. Yunanlıların ülkesinde felsefe ortaya çıktığında, çalışmayan tam zamanlı ustalar sınıfı arasında ortaya çıktı."

Kadınların araştırma yolculuğu

Biyoteknoloji alanında araştırmacı olan Dr. Sumaya Baidooh ise kadınların içinde bulunduğumuz çağda araştırma yolculuğunu feminist olarak değerlendirmek için güçlü bir varlığa sahip olmaları gerektiğine inanıyor.

Feminist Biyoteknoloji kitabının yayını üzerinde çalışan Sumaya Baidooh, "Şu anda yaşananlar ekolojiden kaynaklanan doğal bir felaket, bu küresel ısınma ve iklim değişikliği, bilgi eksikliğinden, neyi nasıl kullanacağımızı çok bilmiyoruz. Özellikle bu konulardan en çok etkilenenler kadınlar oluyor” dedi.

‘Erkek egemenliği birçok alanda’

Sumaya Baidooh ayrıca kadınların siyasi alandaki rollerinin eksikliğine de değinerek, "Onların aktif rolüne ve her zaman ilk unsur olmalarına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Feminist felsefe kavramının toplumsal cinsiyet ile mücadele ettiğini belirten Sumaya Baidooh, "Bizler evrensel ve insani olanı savunan bireyleriz ve bunların arasına bir ayrım koyamayız ancak haklarımızı talep ediyoruz" dedi.

Sumaya Baidooh "Entelektüel değerde bile eşitlik talep ediyoruz, çünkü biz yazabiliyoruz, düşünebiliyoruz ve bir şeyleri kontrol edebiliyoruz, biz en iyisiyiz" diyerek birçok alandaki erkek egemenliğinden bahsetti.