‘Tunus için daha fazlası gerekiyor’

Feminist aktivist Sarah al-Zawari, kadınların haklarını ihlal eden tüm konuları ele alıp yasaların yeni bakış açısıyla gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “ Kadınların bir nebze de olsa özgürleşmelerini sağladık ancak daha fazlası gerek" dedi.

ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus – Parlamentoya kadına yönelik şiddeti cezai yaptırım olarak gören yasayı kabul ettiren Tunuslu kadınların, eşit haklar için yasal değişikliklerin yapılmasına yönelik verdiği mücadele sürüyor. Ajansımıza konuşan feminist aktivist ve siyaset felsefesi doktoru Sarah al-Zawari, feministlerin yasal değişikliklerin yapılması için iktidarı zorlaması gerektiğini anlattı.

Eğitimde kadın oranı yüksekken işsizlikte de kadın oranı yüksek

Tunus’ta birçok önemli kazanımları olduğunu ancak bazı kazanımlarının geri alındığını söyleyen Sarah al-Zawari, “Kadının rolü ve statüsünde bir gerileme yaşandı. Bunun yanı sıra ekonomi alanına bakıldığında da genellikle erkeklere iş fırsatları verildiğini görüyoruz. Verilere göre üniversitelerde okuyan kadın oranı erkeklerin oranından yüksek. Ancak iş bulma ve karar verme pozisyonlarına gelindiğinde ise kadınların işsizlikten mustarip olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

‘Kadın sorunlarına çözüm üretmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız’

Toplumsal bir değişim dönüşümün yaşanması gerektiğini söyleyen Sarah al-Zawari, “Feminist hareketlerden istenen zihniyetleri değiştirmek, ilerletmek, mevcut yasaları uygulatmak ve bugünkü gerçekliğimize uygun mücadele yürütmek. Siyasi iradede bir zayıflık var ve kadınların sorunlarına çözüm üretmeyen bir hükümetle karşı karşıyayız” dedi.

‘Mecliste kadın temsili güçlendirilmeli’

Elde ettikleri önemli kazanımlar olduğunu ve bu kazanımları korumak zorunda olduklarını ifade eden Sarah al-Zawari, “Kadınlar olarak daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Mecliste kadın temsili zayıf ve bunun güçlendirilmesi gerekiyor. Kadınların siyasette daha da güçlendirilmesi için mücadele yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.

‘Mucizeler yarattık ancak daha fazlası gerekiyor

Kırsal kesimde yaşayan kadınların sorunlarını da hatırlatan Sarah al-Zawari, şunları kaydetti: “Kırsalda yaşayan kadınlar büyük emekler harcıyor. Kırsal kesimlerde toprakla genellikle kadınlar uğraşır ve ürün elde eder. Ancak toprak sahibi kadınların sayısı çok azdır. Tarımda çalışan kadınlar öncelikle kendilerini güven de hissetmiyorlar ve genellikle kazaların çoğu bu alanda yaşanmaktadır. Sağlık güvenceleri yok, güvenli bir ulaşım yok, hakları yok. Hepsi birer trajedi… Bu nedenle bizlerin kadınların haklarını ihlal eden tüm konuları ele alıp yasalara bakış açımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Evet mucizeler yarattık, kadınları bir nebze de olsa özgürleşmelerini sağladık ancak daha fazlası gerekiyor.”

‘Feminist hareket ayrımcılığın ortadan kaldırılması için çalıştı’

Anayasa hukuku profesörü Hafida Choucair ise, feminist hareketin mücadelesine dikkat çekerek, “Feminist hareket kadınların statüsünün ilerletilmesi konusunda mücadeleler yürüttü. Her türlü dışlanmaya rağmen ve ataerkil zihniyetten kaynaklı kadınlara yönelik yaşanan ayrımcılığın ortadan kaldırılması için çalıştı. Feminist hareket, seçim listelerinde kadın-erkek eşitliği için hükümete baskı uyguladı ve yasalarla kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını istedi” dedi.