‘Tüm dünya bir kez daha Rojavalı kadınların direnişinden ders alacak’

Türk devleti ve çetelerinin Haleb, Şehba, Til Temir ve Minbic’e yönelik saldırılarına tepki gösteren Sineli kadınlar, Rojavalı kadınların bir kez daha direnişleriyle destan yazacağını belirterek, tüm dünya kadınlarına da destek çağrısında bulundu.

AMİRE MUHAMMEDİ

Sine- Türk devletine bağlı çetelerin 27 Kasım'da Haleb, Şehba, Til Temir, Minbic kentlerine yönelik saldırılarına tepki gösteren Rojhilat Kurdistan’ın Sine kentindeki kadınlar, saldırılara karşı birlik olma mesajı verdi.

Suriye’ye yönelik saldırıları değerlendiren Sineli bir kadın aktivist, “Her ne kadar Suriye'ye yönelik bir saldırı olduğu gözükse de asıl hedeflerinin Rojava olduğunu biliyoruz. Türk devletinin gündeminde Rojava var ve her fırsatta saldırı gerçekleştiriyor. Çünkü Rojava’da halk Özerk Yönetim sistemiyle kendi kendini yönetiyor ve bu nedenle saldırının hedefi haline geliyor. Rojava’da Özerk Yönetim sistemi tüm Ortadoğu’ya örnek teşkil edebilir. Egemen güçler bu yönetim tarzını kendileri için bir tehdit olarak görmekte ve çeşitli bahanelerle saldırılar düzenlemektedir” ifadelerinde bulundu. 

‘Kadınlar DAİŞ’e karşı verdikleri mücadelede sembol oldu’

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın öncülüğünde yeniden inşa sürecine işaret eden kadın aktivist, “Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için Rojavalı kadınların DAİŞ çetelerine karşı mücadelesini örnek gösterebiliriz. Kadınlar DAİŞ saldırılarında tüm dünyaya direnişin sembolü haline geldiler. Bu düşmanlar direnen kadınlara tahammül edemiyor ve onları sürekli yok etmeye ya da teslim almaya çalışıyor. Bu korkularının nedeni, kadınların bir milletin kaderini değiştirebileceği ve yönetiminde rol oynayabileceğidir. Çünkü böyle bir gelişme hükümetlerin temellerini sarsacaktır. Tarih boyunca Rojava'daki Kürt halkının, özellikle de kadınların direnişine tanık olduk ve faşizmin buna dayanamayacağı açıktır. Türk hükümetinin çirkin yüzü tüm dünya tarafından biliniyor ve eğer bazı hükümetler hala bunu görmezden geliyorsa bu onların ortak çıkarlarından kaynaklanmaktadır” sözlerine dikkat çekti.

‘Kadınlar arasında korku yaymak istiyorlar’

Sineli başka bir kadın aktivist ise, özellikle Kürdistan'da ve daha genel olarak Ortadoğu'da kadınların çifte baskıya maruz kaldığına dikkat çekti. Baskı ve saldırılara rağmen Rojava’da kadınlar öncülüğünde bir devrimin yaşandığını ifade eden kadın aktivist, “Rojavalı kadınlar Ortadoğu'daki kadın mücadelelerine umut ışığı oldu. Bu nedenle düşmanın da hedefi haline geliyor. İşte bu nedenledir ki esir aldıkları kadınlara kameralar önünde saygısızlık yaparak, aslında tüm kadınlar arasında korku yaratmak istiyorlar. Federal Kürdistan’da birçok dijital medya hesablarında ve Rudaw'da yaralılara ait fotoğraflar gösterilerek toplumda korku yaratmaya çalışıyor. Ancak Rojavalı kadınların DAİŞ çetelerine, tüm ataerkil ve gerici yasalara karşı yürüttüğü direnişi unutuyorlar” diye belirtti.

‘Tüm dünya bir kez daha Rojavalı kadınların direnişinden ders alacak’

Rudaw gibi yayınların kadınların direnişini ve mücadelesini medya aracılığıyla çarpıtmak istediğini kaydeden kadın aktivist, “Türk devleti dijital medya ve Başur’daki Rudaw aracılığıyla tüm dünyadaki kadınlara direnebilecek durumda olmadığımızı göstermeyi amaçlıyor. Dolayısıyla bu, dünya kadınlarının bu duruma yanıtsız kalmaması gerekiyor. Dünyada kadınlar birlik olmalı. Bizler Rojavalı kadınların mücadelesini tanıyoruz. Tüm dünya bir kez daha bu kadınların direnişinden ders alacak. Kadınlar yeniden bir destan yazacak. Kadınların Türk devletinin savaş planlarını boşa çıkaracağını biliyoruz. Rojavalı kadınlara ses olmayız ve esir alınan kadınlarla ilgili ortaya çıkan görüntüler hakkında da tüm uluslararası ve insan hakları örgütleri üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.