Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan için alanları dolduracağız
Erdîş’te Tülay Hatimoğulları, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için Newroz alanlarında olacaklarını söyledi ve “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep etmek için bizler Newroz alanlarını dolduracağız” dedi.
Haber Merkezi- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, seçim çalışmaları kapsamında Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı.
Halk buluşmasında seçmenlere seslenen Tülay Hatimoğulları, konuşmasına Çanakkale’de 21 mültecinin hayatını kaybettiği mülteci teknesinin batması olayına değinerek başladı. Tülay Hatimoğulları “Yaşamını kaybedenler göçmendi. Umudu sınırın öte yanında arayanlardı. Bizler de DEM Parti olarak ekonomik yıkımın yarattığı göçlere karşı her daim barışı savunduk, her daim adil bir ekonomik dağılımı savunduk. İşte suların altında kalan çocuklar, kadınlar, aileler sınırlar olduğu için öldüler. Bizlerse sınırsız bir dünyanın hayali için çalışmalarımızı dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz. Yaşamını yitiren canlarımızın ailelerine Erciş’ten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
‘Abdullah Öcalan için alanları dolduracağız’
Dep Newroz’una dikkat çeken Tülay Hatimoğulları “Newroz ateşini harlayan Mazlum Doğan’ın kentinden Newroz’un startını verdik. Bizler 8 Mart’ın ruhunu Newroz’un ruhuna katarak Newroz’u Orta Doğu ve dünyanın dört bir tarafında barış talebiyle kutlayacağız. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için kutlayacağız. İmralı tecridinin ortadan kalkması için kutlayacağız. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep etmek için bizler Newroz alanlarını dolduracağız. Bizler Newroz alanlarında bizleri aç bırakanlara, ekonomik olarak bu ülkeyi yaşanabilecek yüz yıllık süre içerisinde en derin krize mahkum edenlere karşı adil bir ekonomi için mücadele etmek üzere Newroz’da taleplerimizi yükselteceğiz. Ekmeğimizi, özgürlüğümüzü, eşitliği, adaleti talep edeceğiz. Newroz’un ruhuyla 31 Mart zaferini ilan etmeye hazırız” dedi.
‘En büyük cevabımız DEM Parti buradadır’
16 Mart Halepçe Katliamı’nı kınayan Tülay Hatimoğulları, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Halepçe’de Kürt halkını katledenleri bugün burada bir kez daha kınıyorum. Halepçe Katliamını asla unutmuyoruz. Orada kaybettiğimiz kardeşlerimizi anıyoruz. Yine 16 Mart, yıllar önce İstanbul Beyazıt’ta 7 üniversiteli genç katledildi. Onlar devrimci gençlerdi, Türkiye’nin umuduydu. Aynı anlayış bizleri Orta Doğu’da katlediyor. Aynı anlayış bizleri 2024’te ölümlere mahkum eden anlayıştır. Halepçe’den Beyazıt’a yitirdiğimiz bütün canları saygıyla anıyorum. Mahirlerden, Denizlerden, Kaypakkayalardan, İbolardan, Mazlumlardan günümüze kadar bize devrimci, yurtsever mücadeleyi armağan eden bütün şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Ne yazık ki bizler konuşmalarımızda acılarımızdan bahsetmek durumda kalıyoruz. Çünkü öyle bir tarihe sahip ki bu ülke acılar ve katliamlarla doludur. Sizler Zilan halkı olarak bu katliamın en büyüğünü yaşayan halksınız. Koçgiri, Dersim, 33 Kurşun işte bunlar bizlerin kanını dökerek bizlere diz çöktürmeyi zannettiler, Kürt’ü asimile edeceğini zannettiler, Alevi’yi yok edeceğini zannettiler, kadınları, yurtseverleri yok edeceklerini zannettiler. Bizleri bu katliamlara reva görenlere buradan en büyük cevabımız DEM Parti buradadır. Devrimci yurtseverler buradadır. Kürt halkı buradadır. Halklarımız buradadır, Biz buradayız.”
‘Asla Hizbulkontra’ya izin vermeyeceğiz’
Tülay Hatimoğulları, AKP’nin JİTEM ile ittifak yaptığına işaret ederek şunları söyledi: “AKP belli ki bu seçimlerde zora düşmüş ve şimdi ‘JİTEM ittifakını nasıl güçlendiririz’ diye bakıyor. JİTEM ittifakında olan Mehmet Ağar’ların, Tansu Çiller’lerin şimdi gelip AKP saflarında AKP Belediyeleri için çalışıyorlar. JİTEM ittifakı kendilerinden olmayanları, siyaseten halkın yanında olanları düşman gördükleri için insanları domuz bağıyla öldürenlerdir. JİTEM ittifakı cinayetlere, katliamlara imza atanlardır. JİTEM ittifakı, Türkiye ve Kürdistan’daki aydınları, siyasetçileri, devrimcileri, yazarları, gazetecileri ve 12 partimizde emek veren ve yargısız infazlarla katledilen arkadaşlarımızın kanı JİTEM ittifakının parmaklarındadır, ellerindedir. İşte JİTEM ittifakını bizlerin önüne çıkarıyorlar. Kürdistan’da da JİTEM ittifakının diğer versiyonu Hizbul Kontra. Hüda Par’ı AKP bilerek ve isteyerek meclise taşıdı. Bunun sebebini Kürt halkı çok iyi biliyor. Bunun sebebi Kürtlerin bugüne kadar bedel ödeyerek demokrasiyi şiar edinen, halkların kardeşliğini şiar edinen, mücadeleyi bugüne kadar taşıyan değerli Kürt halkımızın içinde kurulmuş bir zehirdir bu. Bizler bunu asla kabul etmeyeceğiz. Onların Kürdi değerleri kullanarak sözüm ona Kürtçe diline ve kültürüne sahip çıkarak siyaset yapmalarını asla onaylamamalıyız. Onlar bizim içimize özel olarak gönderildiler. Bunu en iyi şekilde Süleyman Soylu itiraf etti. Biz asla Hizbulkontra’ya izin vermeyeceğiz.”
‘Elini Türkiye ve Kürdistan’dan çek’
Tayyip Erdoğan’ın partilerine yönelik sözlerine de tepki gösteren Tülay Hatimoğulları, “Erdoğan demiş ki ‘kimin eli kimin cebinde belli değil’ Biz kimin eli kimin cebinde gayet iyi biliyoruz. Senin elin JİTEM ittifakının, Hizbul kontranın, savaş baronlarının, ittifaklarının cebinde. Senin elin halkın cebinde sen halkın parasını çalıyorsun 5’li çeteye peşkeş çekiyorsun. Halkımız aç susuz ve ekmeksiz işte senin elin halkın cebini aşırmakla meşgul. Senin elin yoksulun, işçinin, ülkedeki gençlerin, kadınların cebinde. Ama DEM Parti’nin elinin nerede olduğu gayet bellidir. DEM Parti’nin eli halkın elinde, anaların elinde, adalet nöbeti tutan anaların elinde. DEM Parti gençlerle, kadınlarla, engellilerle, işçilerle, yoksullarla, halklarla el ele. Sen elini Türkiye ve Kürdistan’dan çek başka ihsan istemez” şeklinde konuştu.
Halka çağrı
Belediyelere atanan kayyımların birer hırsız olduğunu söyleyen Tülay Hatimoğulları son olarak şunları ifade etti: “Kayyımlar bizim belediyemizin kaynaklarını, halkın parasını, sizin paranızı çaldılar. Kayyımlar Kürt’ün iradesini çaldılar. Kayyım siyasi irademizin de hırsızıdır. Hırsızlara geçit vermeyeceğiz! Kayyımcı anlayış, zihniyet şu sokakta artık dolaşamaz bir hale gelmiştir. Halkın iradesi oldukça hiç kimse hiçbir şeyimizi çalmayacak, çalamayacak. Bunun dönemi bitmiştir. Onlar da kayyım atarken kendilerine ne kadar zarar verdiklerinin farkındalar. Onun için önümüzdeki yerel seçimlerde başka taktiklere başvuruyorlar. Başka yerden asker, polis seçmenleri bizim kazandığımız belediyelere kaydırarak onlara oralarda oy kullandırarak yine kayyımcı anlayışın başka bir versiyonunu Kurdistan’da hayata geçirmeye çalışıyorlar. İki isteğimiz var. Birincisi bugüne kadar bize oy vermemiş ailelere gitmek ve onlara neden AKP’ye oy vermemeleri gerektiğini anlatmaktır. Kürt’ün kanını döken, Rojava’da kardeşlerimize saldıran, onları katleden ve iki gün önce Irak’ta adeta bir savaş zümresi operasyon zirvesi gerçekleştirdiler, yeni savaş kararları aldılar. İşte bunları değerli halkımıza tek tek anlatmalıyız.”