Haber Merkezi- Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), “Jin Jiyan Azadî” serhildanının 3’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, 16 Eylül 2022’de başını devletin belirlediği kurallara göre örtmediği gerekçesiyle Kürt kadın Jîna Emînî’nin katledildiğine işaret edilerek, “Ölümü başta Rojhilatê Kurdistan olmak üzere İran’ın tümünde kadınlar ve halklarda büyük öfkeye yol açıp kısa süre içinde ülke çapında bir başkaldırının kıvılcımı oldu” denildi.

Kadınlar öncülüğünde halkların haftalarca sokakları terk etmeyip, korkusuzca özgür bir yaşam için direnişi seçtiklerine vurgu yapılan açıklamada, “Önder Apo’nun geliştirdiği kadın özgürlük gerçekliğinin özünü ifade eden sihirli formül olan Jin Jiyan Azadî’yi kendine şiar edinen serhildan hareketi, kısa bir süre içinde dalga dalga bütün dünyada yankı buldu ve evrenselleşti. Jin Jiyan Azadî şiarında özetlenen özgür yaşam tutkusu ve toplumsal devrimin kadın öncülüğü, bütün okyanusları ve dağları aşarak dünyaya yayıldı” ifadeleri yer aldı.

‘Kadın direnişçiler idam tehdidi altında’

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Jin Jiyan Azadî serhildanı bitmedi, hala devam ediyor. Kadınlar başta olmak üzere gençler ve halklar her türlü baskı ve zulme karşı özgür yaşam bayrağını yükseltmeye devam ediyor. İran rejimi, bu direnişi işkence, tutuklama ve idam politikaları ile kırmaya çalışıyor. Zira serhildanda yer aldıkları gerekçesiyle binlerce insan zindanlarda tutulurken, aynı sebepten idam edilenlere her gün yenileri ekleniyor. Şu anda da onlarca direnişçi idam tehdidi altında. Rojhilatê Kurdistan’dan İran’a kadın devrimi mücadelesinin sembol isimlerine dönüşen Werîşe Muradî, Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Muhammedî de aynı şekilde her an idam edilme tehlikesi ile karşı karşıya. İran rejimi bu şekilde kadınların cesaret, umut ve gücünü kırmayı amaçlamaktadır.

O yüzden Jin Jiyan Azadî serhildanının 3. yıldönümünde idamlara karşı durmak büyük öneme sahiptir. TJK-E olarak geçen yıl başlatılan ve nihayetinde İran’da idam cezasını ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘İdam’a Hayır Özgür Yaşama Evet’ kampanyasına destek veriyoruz. Bütün kadın, demokratik toplum ve insan hakları örgütleri bu kampanyaya katılmaya ve dayanışma ile Jin Jiyan Azadî serhildanının öncülerinin yaşamlarını savunmaya çağrı yapıyoruz.

‘Kadınlar öncülüğünde yaşam özgürleştirilebilir’

Dünyada savaşların ve şiddetin her zamankinden daha çok arttığı bir dönemin içindeyiz. Çok sayıda savaşa sahne olan Ortadoğu’da Rojava devrimi ile birlikte kadın öncülüğünde özgür yaşam perspektifi bütün dünyaya ilham veren temel bir kaynak oldu. Buna karşın yakın geçmişte Afganistan’da iktidarın Taliban’a teslim edilmesi veya ‘Terörist Colani’nin kravat takılarak Suriye Başkanı Şara’ya dönüştürülmesi gibi örneklerde görüldüğü gibi, kadın devrimine karşı kadın düşmanlığına yatırım yapılıyor. Yanı sıra en son İsrail’in İran’a karşı saldırılarında olduğu gibi, özünde ikisi de kadın düşmanı, faşist ve otokrat olan rejimler arasında seçim yapmamız dayatılabiliyor. Bilinmesini isteriz ki biz kadınlar gerçek anlamda özgür ve demokratik bir yaşamdan başka bir seçenek taşımıyoruz. Ve bu seçeneği ancak halklar olarak birlikte inşa edebiliriz. Bir tek kadınlar öncülüğünde demokratik toplumun inşası ile yaşam özgürleştirilebilir.

‘Mücadeleyi yükseltelim’

Bu anlamda Jin Jiyan Azadî serhildanının 3. yıldönümü vesilesiyle İran sınırları içerisinde yaşayan halkların -Kürtlerden Beluclara, Farslardan Araplara, Azerilerden Lurlara- kadınlar öncülüğündeki özgürlük ve demokrasi mücadelesine güç vermeye çağırıyoruz. Kadın dayanışmasıyla yaşadığımız her yerde direnişlerimizi ortaklaştırıp gücümüzü büyütelim. Bu temelde özellikle de İran zindanlarında direnen devrimci kadınların -Werîşe, Pexşan ve Şerife’nin- sesine ses katalım. ‘Bir kez daha Jin Jiyan Azadî’ şiarıyla direniş bitmedi, bitmeyecek; yaşamı özgürleştirene kadar hep birlikte mücadeleyi yükseltelim diyoruz!”