TJA’lı Arzu Kahraman: Kadınlar, süreçte Abdullah Öcalan’a güveniyor

“Barış ve Demokratik Toplum” buluşmalarında divan üyesi olan TJA aktivisti Arzu Kahraman, “Tüm süreçlerin içinde ilk defa halkın bu kadar kararlı olduğunu gördük” diyerek, halkın Abdullah Öcalan’a güvendiğini söyledi.

ARJÎN DİLEK ÖNCEL

Amed- Yıllardır süren çatışmalı sürecin ve savaşın sona ermesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta bir çağrı yaptı. “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının yankıları sürerken, çağrının ardından PKK, 1 Mart’ta ateşkes ilan etti ve 5-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 12’nci kongresinde çalışmalarını durdurma kararı aldı. Fesih kararının ardından ise 11 Temmuz’da KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat'ın bulunduğu 15 kadın 15 erkek toplam 30 PKK'li silahlarını yakarak imha etti.

Silahları imha töreni sonrası iktidarın somut adımlar atmaması eleştirilere neden oldu. Bu kapsamda PKK'nin fesih ve silah bırakma kararının ardından yürütülecek süreçte gerekli yasal düzenlemeler ve kamuoyunu bilgilendirmek için Meclis’te bir komisyon kuruldu ve komisyon ilk toplantısını 5 Ağustos’ta yaptı. Önümüzdeki günlerde çatışmalı süreçte mağdur edilmiş ailelerin Meclis’te dinlenmesi bekleniyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, demokratik bir Türkiye için siyasi partilerin de çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) öncülüğünde, sürecin anlaşılır kılınmasını hedefleyen "Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları" başlatıldı. Sürece dair beklenti ve tartışmaları yürütmek için başlatılan "Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları"nın 280’incisi Xelfetî’nin Amara Mahallesi’nde 5 Ağutos’ta final yaptı.

Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları Divan Üyesi ve TJA Aktivisti Arzu Kahraman, Kürt sorunun çözümüne doğru ilerleyen sürece, bu kapsamda başlatılan halk buluşmaları ve kadınların beklentilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

27 Şubat’ta Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine, 21’inci yüzyılda artık silahlarla değil, müzakereyle demokratik bir çözümün olabileceğinin açığa çıktığını ifade eden Arzu Kahraman, Abdullah Öcalan’ın çözüm için yıllarca muhatap aradığını belirtti.

Yüzyıllarca gerek devlet gerekse iktidara gelen zihniyetler tarafından Kürt halkının varlığının inkâr edildiğini ifade eden Arzu Kahraman, inkâr politikaları sonucu PKK’nin silahlı mücadeleye başladığını söyledi.

‘Türkiye’nin kurtuluşunun Kürt gerçekliğini görmekten geçtiğini anladılar’

Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nin silahları yakarak, imha ettiğini belirten Arzu Kahraman, “Artık barış içinde, halkların kardeşliğiyle yaşanabilir, kaos içinde yaşamanın sonunun olmadığı açığa çıktı. Bugün 3’üncü Dünya Savaşı başlamış, bu savaş Ortadoğu’da gelişen bir savaş. Ne yazık ki Ortadoğu’da gelişen her savaşın bedelini biz Kürtler ödemek zorundayız. Bu durum biz Ortadoğu’da Kürtlerin ne kadar önemli bir konumda olduğunu da açığa çıkardı. Hegomonik güçlerin, kapitalist güçlerin bugün kendilerini Ortadoğu’da tam olarak var edememelerinin bir nedeni de Kürt halkının gerçekliği ve duruşu. Artık Türk devleti bu gerçeği analiz etti. Kürtsüz hiçbir şey yapamayacağından, Kürtsüz hiçbir çözüme ulaşamayacağını gördü. Türkiye’nin kurtuluşunun Kürt gerçekliğini görmekten geçtiğini anladı ve yeniden bir müzakere başlatıldı” dedi.

‘Tüm süreçlerin içinde ilk defa halkın bu kadar kararlı olduğunu gördük’

Çağrının hemen ardından kadınlar olarak sahaya çıktıklarını, Kürdistan ve Türkiye’de halk buluşmaları gerçekleştirdiklerini kaydeden Arzu Kahraman, “Halk buluşmaları barış ve demokratik toplum şiarıyla başladı. Amed ve 17 ilçesinde 22 Haziran’da başlayıp, 5 Ağustos’ta sona erdi. Bu toplantılarla birlikte birçok şeyle de yüzleşmiş olduk. Bu süreçte bazı kaygılar da giderilmiş oldu. Hem halkımızın kafasında kalan soru işaretleri giderildi, hem de halkın önerileri açığa çıkmış oldu. Biz bu süreçte halkın Sayın Abdullah Öcalan’a olan bağlılığı ve onu öncü olarak gördükleri bir kez daha açığa çıktı. Her toplantıda söz hakkı alan kadınlar ‘biz hareketimize, Sayın Abdullah Öcalan’a güveniyoruz, kararlarının arkasındayız’ dedi. Birçok müzakere süreçlerinden geçirildi. Ama hepsi sekteye uğratıldı. Süreçlerin bozulmasıyla birlikte halkın güveni de kırıldı. Halk ‘Öcalan’a olan güvenimizden kaynaklı süreci destekliyoruz’ dedi. Tüm süreçlerin içinde ilk defa halkın bu kadar kararlı olduğunu ve net bir şekilde taleplerini açığa çıkardığını gördük” ifadelerini kullandı.

‘Halkın süreci sahiplenmesi iktidar tarafından görülmesi gerek’

“Halkın bu süreci bu kadar sahiplenmesi, gerek devlet gerek iktidar tarafından dikkate alınmalı” diyen Arzu Kahraman, halkın yaşadığı tüm acılara rağmen fedakârlık ve iyi niyet göstermesine dikkat çekti ve şöyle dedi: “Ama ne yazık ki şimdiye kadar halkı tatmin edecek devlet tarafından hiçbir somut adım atılmış değil.”

‘Halka güven verilmeli’

Arzu Kahraman şöyle devam etti: “Devletin bunu çok iyi analiz etmesi gerekiyor. Bir an önce bu halka bir güven vermesi gerekiyor. Buluşmalarda halkın talepleri vardı; siyasi tutsakların serbest bırakılması birinci talepleriydi. Bu sürecin daha sağlıklı yürümesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne çok önem veriyorlar. Her söz hakkı alan kadın anadilde eğitim hakkından söz etti. Yani halk kararlı, olumlu ve ılımlı yaklaşıyor sürece. Ancak taleplerinin de karşılanmasını istiyor” diye belirtti.

‘Öz güçlerine güveniyorlar’

Demokratik kurumlar ve halk olarak yeni bir toplumun inşası için çabaladıklarını vurgulayan Arzu Kahraman, “Önümüzdeki süreçte halk meclisleri ve halk komünleri kuracağız. Kürtlerin varlığını inkar eden zihniyetlere karşı kendi örgütlüğümüzü oluşturacağız, devletin bizi korumasını beklemeyeceğiz. Kendi öz gücümüzle kendimizi koruyabiliriz. Bu süreçte beklemeyeceğiz, kendi kendimizi örgütleyeceğiz, kendi karar mekanizmalarını oluşturarak, Önderliğin başlattığı bu çağrıyı güçlendirebiliriz. Bu örgütlülüğü güçlendirdiğimizde Abdullah Öcalan’ın da bu süreçte elini güçlendirmiş oluruz. Onun elini ne kadar güçlendirirsek karşı taraf da adım atacaktır” şeklinde konuştu.

‘Türkiye halkları sürece sahip çıkmalı’

Arzu Kahraman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halk ve Önderliğinin bütünleştiği bir gerçeklik var ortada. Bugün Abdullah Öcalan’ın verdiği karar halkın kararlarıdır. Bugün halkın kararları da aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın kararlarıdır. Sayın Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürt halkına yaklaşımdır. O İmralı Adası’nda bir birey değildir.

Evet bir silah imha töreni oldu. Devlet ne kadar adım atarsa bazı şeylerin devamı gelir. Çünkü bu bir iyi niyet göstergesiydi. Sayın Öcalan’ın çağrısını sahiplenmekti. Bu kadar olumlu adımlar atılmışken buna sahip çıkmak gerekiyor. Sadece Kürtler değil, Türkiye halkları buna sahip çıkmalı. Çünkü Türkiye’de Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı çoklu krizler yaşanıyor.”

‘Kadınlar öncü olmalı’

Yeni süreçte en aktif kesimin gençler ve kadınlar olacağını belirten Arzu Kahraman, konuşmasını şöyle tamamladı: “Halk sürece kararlı, ılımlı, olumlu yaklaşıyor. Bu yeni süreçte halkların kazanımla çıkması birlikte, beraber, örgütlü olmaktan geçer. Bu sürece özellikle gençler ve kadınlar sahip çıkmalı ve yeni inşaya öncü olmalı.”