PELÎN NÛPELDA - HAVÎN AHMED

Qamişlo- Türk devleti ve ona bağlı çeteler, 8 Aralık 2024'ten bu yana Tişrîn Barajı'na saldırıyor. Kadınların öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriye halkı, devrimin değerlerini ve kazanımlarını korumak için Tişrîn Barajı'nda eylemler gerçekleştiriyor. Üçüncü grupta yer alan ve Tişrîn Barajı direnişine katılan Menîce Heyder de Türk devletinin saldırıları sonucu yaşamını yitiren kadınlardan biri.

Menîce Heyder, 1977 yılında Amûdê’nin Siceqa köyünde Kürt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin 9 çocuğundan 5’incisi olan Menîce Heyder, 9’uncu sınıfa kadar okudu ve genç yaşta evlendi. 5 çocuk annesi Menîce Heyder’in en büyük oğlu 2017 yılında özgürlük hareketine katıldı. Bir diğer oğlu da Rojava'daki direniş cephelerinde yer aldı. Kürt Özgürlük Hareketi mücadelesi Rojava Kürdistan'a ulaştığında evinin kapılarını savaşçılara açan Menîce Heyder, zaman içeresinde kalbi özgürlükten yana olan her kadın gibi faaliyetlere katıldı. Pek çok farklı alanda çalışma yürüten Menîce Heyder, ciddi sağlık sorunları yaşamasına rağmen mücadelesinden biran olsun vazgeçmedi.

Mücadeleye aşık bir kadın

Qamişlo Kantonu Kongra Star Sözcüsü Îbtisam El Hisên de, uzun bir süre Menîce Heyder ile çalışma yürüten isimlerden biri.  Menîce Heyder’in mücadelesini ajansımıza anlatan Îbtisam El Hisên, "Menîce'nin kişiliğinden bahsedecek olursam ailesinden başlamalıyım. Önderlik Rojava’ya geldiğinde Menîce ve tüm ailesi hiç tereddüt etmeden hareketin faaliyetlerine katıldılar. Her zaman kapılarını örgüte açmışlardır. Menîce, bu temelde devrimin ortasında dost canlısı yurtsever bir evde, bu fikirle büyüdü. Bugüne kadar da mücadelesini bu temelde büyüttü. Menîce evlenmeden önce de ailesiyle birlikte çalışmalarda yer alıyordu” ifadelerinde bulundu.

Menîce Heyder’in 5 çocuğunun olduğunu kaydeden Îbtisam El Hisên, "Bu çocuklardan biri 2017 yılında özgürlük mücadelesine katıldı. Eşinin ailesi de yurtsever ve tüm çocuklar yurtseverlik ruhuyla büyüdüler. Özgürlük saflarına katılan diğer oğlu ise hâlâ ülkesinin davası için mücadele ediyor. Menîce, devrim yıllarından önce de devrimin faaliyetlerini kardeşleriyle birlikte evinde yürütürdü. Baas rejiminin 50 yıl boyunca Rojava halkına, özellikle de kadınlara uyguladığı işkencelere, kadınların rol ve misyon üstlenmesine izin vermemesine rağmen durmadılar. Özgürlük hareketi gibi kadın hareketi de kadınların mevkilerde ve ulusal alanda çalışma ve faaliyetlerde yer almasının önünü açtı” şeklinde konuştu.

‘Halkı örgütlemede önemli bir rolü ve misyonu vardı’

Îbtisam El Hisên, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık sorunları olmasına rağmen mücadelesine devam etti. Tüm törenlerde, etkinliklerde ve yürüyüşlerde yerini aldı. Rojava Devrimi başladığında komünlerde yer alıyordu ve devamında 4 yıl boyunca Qamışlo şehrinde Kongra Star sözcüsü olarak çalışmalarını yürüttü diyebiliriz. Çalışmalara aktif olarak katıldı. Bütün kadınlar onun etrafında toplandı, çok sevildi. Kadın çalışmalarını ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle yürüttü. Güçlü bir kadın olarak tanınıyordu. Daha sonra Rojava'da Kongra Star’a bağlı Çocuk Komitesi’nin sözcülüğünü üstlendi. Ardından Qamişlo’da Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) eşbaşkanlığını yaptı. Halkı örgütlemede önemli bir rolü ve misyonu vardı.”

‘Devrimin kazanımlarına hep birlikte tanık olduk’

Menîce Heyder’in yaklaşık bir yıldır Cizîr Kantonu PYD Meclisi Üyesi olduğunu ve burada rol ve misyon üstlendiğini kaydeden Îbtisam El Hisên, “Demokratik Toplum Eğitim Komitesi’nin (KPC) sözcüsüydüm ve Qamişlo’da Kongra Star’ın toplantılarına gelirdim ve Menîce’yi de burada tanıdım. Mücadeleye başladığı ilk günden bugüne kadar etkili bir konuma sahip olduğu söylenebilir. Devrimin kazanımlarına hep birlikte tanık olduk. Henüz çalışmalara başlamadan onu tanımıştım. Menîce’nin çalışmalardaki başarısının sonuçları onun azmini, zekasını ve çalışmaya olan bağlılığını gösterdi. Dikkatimi en çok çeken şey omuzlarına düşen her işin fazlasını yapardı” ifadelerinde bulundu. Menîce Heyder ile Kongra Star’ın kapalı bir eğitim programına katıldıklarını hatırlatan Îbtisam El Hisên, "Menîce’ye ‘güçlüsün, konuşmaların güzel, eğitimde neden konuşmuyorsun’ diye sormuştum. Çünkü devrimimiz kadın devrimidir, devrimimiz özgürlüğe adım atma devrimidir. Menîce ile böylesi bir ortamda eğitimi birlikte geçirdik. Aslında onun gizli bir gücü vardı ve doğrusu her kadının bu yönde gizli bir gücü var" diye kaydetti.

‘Dünya Menîce gibi kadınların başarılarını konuşuyor’

Îbtisam El Hisên, "İşgalci Türk devleti 13 yıllık devrim boyunca daima Rojava Kürdistan'a saldırdı. Ana hedefleri Rojava Devrimi'ni ve kadınların kazanımlarını yok etmektir. Bu gücümüz ve irademiz elbette bedellerle inşa edilmiştir. Bugün dünya Rojava'nın başarılarını, Menîce gibi bu devrime öncülük eden kadınların başarılarını konuşuyor” şeklinde konuştu.

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Îbtisam El Hisên, sözlerinin sonunda kadınların bu süreçteki gücüne ve özgüvenine vurgu yaparak şu ifadelerde bulundu: "İçinde bulunduğumuz süreç tüm halklar için yeni ve tarihi bir süreç. Tarihin yeniden yazılacağı bir dönemdeyiz. QSD ve YPJ savaşçılarına destek vermek ve yeni yüzyılda var olmak için Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenleri Tişrîn Barajı'na gidiyor. Menîce de bu devrimin öncü kadınlarından biri olarak arzusu ve iradesiyle, coşku dolu bir yürekle Tişrîn Barajı’na gitti. Biz de diyoruz ki; damarlarımızda bir damla kan olana kadar onların takipçisi olacağız ve hayallerini gerçekleştireceğiz. Şehitlerimizin mücadele çizgisinden geri adım atmayacağız.”