Til Temir’de komün sistemi yeniden şekillendiriliyor
Cizîr Kantonu Til Temir Kent Konseyi Eşbaşkanı Gulîxan Tahir, komünlerin inşasının IŞİD ve Türk devletinin saldırıları nedeniyle geciktiğini belirterek, Til Temir’de komünlerle ilgili çalışmaların hızlandırıldığı bilgisini paylaştı.

SORGUL ŞÊXO
Til Temir- Kuzey ve Doğu Suriye’de 2024 yılında onaylanan Toplumsal Sözleşme’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok yapısal değişiklik yaşanmıştır. Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri, komünlerin yeniden yapılandırılması olmuştur. Toplumsal Sözleşme’ye uygun olarak kurulan komünler, demokratik ulus anlayışının temel örgütlenme biçimi olarak doğrudan demokrasiyi temsil eder. Aynı zamanda Özerk Yönetim’in en küçük idari birimi olan komünler, ahlaki ve siyasal toplumun geliştiği, toplumsal sorunlara çözüm üreten ve kararların ortaklaşa alındığı yapılardır. Her komün bünyesinde bir kadın komünü de bulunuyor. Kadın komünleri, toplumsal eşitliği ve kadın özgürlüğünü esas alan bir yaklaşımla örgütlenerek, komün yaşamında aktif rol üstleniyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, bütçesinin yüzde 20'sini komün faaliyetlerine, yüzde 30'unu ise kadın komünlerine ayırıyor. Cizîr Kantonu'na bağlı Til Temir kenti ortak alanlar inşa etmeye hazırlanıyor. Til Temir Kent Konseyi Eşbaşkanı Gulîxan Tahir, konuyla ilgili ajansımıza konuştu.
‘Demokratik aile ilişkilerinin geliştirilmesi hedefleniyor’
Toplumsal Sözleşme’nin komünlerin örgütlenmesine ve sistemine daha fazla rol ve önem verdiğini belirten Gulîxan Tahir, “Komün toplumun temel yapı taşıdır ve toplum komün aracılığıyla örgütlenir. Demokratik Ulus, komünün örgütlenmesiyle kurulur. Komitelerin kurulması, komünün ve birlikte yaşayan halkların ihtiyaç duyduğu bir yapıdır. Örneğin, daha önce komünde Kadın Komitesi bulunmaktaydı, ancak artık ismi değiştirilmiş ve Özgür Eş Yaşam Komitesi olarak tanımlanmaktadır. Komitenin misyonu kadınları şiddetten korumak ve erkeklere yönelik eğitim yoluyla erk zihniyeti değiştirmektir. Aynı zamanda çocukların korunması, komitenin temel sorumluluklarından biridir. Özellikle de okullardan uzaklaştırılan kız çocukları ve şiddete maruz kalanlar bu kapsamdadır. Demokratik aile ilişkilerinin geliştirilmesi ve özgür ortak yaşamın inşası hedeflenmektedir. Özgür Eş Yaşam Komitesi, Kadın Evi (Mala Jin) ve Kongra Star ile iletişim halinde çalışacak” ifadelerinde bulundu.
‘Şehit, yaralı ve esir aileleri komitesi de kurulacak’
Komiteler hakkında bilgi veren Gulîxan Tahir, sözlerine şöyle devam etti: “Şehit, yaralı ve esir aileleri komitesi de kurulacak. Şehit ailelerini örgütlemek, taleplerini dinlemek ve yerine getirmek bu komitenin görevi olacak. Ayrıca demokratik İslam’ı tanıtmak ve uygulamak, İslam adına işlenen suç ve eylemleri aydınlatmak için din ve inanç komitesi de kuruldu. Komite, bileşenlerin inançlarını dengeleyecek ve dayanışmayı artıracak. Bu tür komiteler ayrıca bireyin ve inançlarının özgürlüğünü garanti altına alıyor. Aynı zamanda, IŞİD çetelerinin ve işgalci Türk devletinin kullandığı silahların yol açtığı zararı azaltacak çevre projeleri yaratma yükünü hafifletecek bir ekoloji komitesi kurulacak. Ekoloji komitesi aynı zamanda insanları hastalıklardan koruyor. Mahalleye ve şehre farklı bir görünüm kazandırıyor.”
Komünlerde uygulanacak projelerin komünün kendisinden çıkacağını dile getiren Gulîxan Tahir, “Bağış kutusu da kuruluyor. Her ayın sonunda bağış kutusuna atılan paralar, yol yapımı gibi hizmet projeleri, ihtiyaç sahibi bir aileye yardım ya da hasta bir kişiye destek sağlamak amacıyla kullanılacak. Kadın projeleri de hayata geçirilecek. Her ay, komün üyeleri ve aileler düzenli olarak bağış kutusuna katkıda bulunacak” ifadelerinde bulundu.
‘Saldırılar nedeniyle çalışmalar geç başladı’
Atılan adımın geç kalınmış bir adım olarak dile getiren Gulîxan Tahir, bunun nedeninin IŞİD ve Türk devletinin saldırıları olduğuna dikkat çekti. Gulîxan Tahir, “Komün sistemi 2014 yılında kuruldu ama Til Temir hep ateş hattı olduğu için, IŞİD ve işgalci Türk devletinin saldırıları ve yaşanan yerinden edilmeler nedeniyle komünleri kuramadık. Komünlerin çalışmaları, eşbaşkanlar ve üyeler tarafından haneler içinde yürütülüyordu. Eşbaşkanlar ve komitelerin bir araya gelip ortaklaşa çalışabileceği bir mekân bulunmuyordu. Ancak her ne kadar geç kalınmış olunsa da biz bu süreci başlatacağız. Direnişin ve mücadelenin mirası, devrimin 13 yılını kapsayan toplumsal sözleşmesidir. Toplumsal sözleşmenin her aşamada inşa edilmesi, karşılaşılan zorluklara ve mücadelenin çeşitli evrelerine bir cevap olacaktır. Şu andan itibaren, yeni yıla kadar bu süreci uygulamaya koymak için çaba sarf edeceğiz. Bu önemli bir deneyimdir ve sonunda başarıya ulaşacaktır" sözlerine yer verdi.
‘Kadınların önderliğinde demokratik bir komün kuracağız’
Gulîxan Tahir, komün gününün ilan edilmesiyle ilgili olarak, “Toplumsal Sözleşme’ye göre, Cumartesi günü komün günüdür. Çünkü komün, demokratik ulusun temel taşlarını oluşturur. Eğer tüm güç ve enerjimizi komüne hizmet etmek için seferber edersek, bu sistemin başarısı garantilenir. Eğer bu, Ortadoğu ve dünyada hayata geçerse, eşi benzeri olmayan bir model oluşturmuş oluruz. Bu nedenle, Cumartesi günü yani Komün Günü, Özerk Yönetim’in en üst kademelerinden tüm sorumlulara kadar herkes komünlerine dönüp o gün hizmet etmeleri gerekiyor. Bu başarıldığında Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri güzel meyvelerini verecektir. Kadınların önderliğinde demokratik, eşit ve adil bir komün kuracağımız umuduyla yaşıyoruz” diye belirtti.