Til Temir’de ‘Cihan ve Nazım Taburu’ kuruldu: Topraklarımıza sahip çıkacağız
Türk devletinin 19 Aralık'taki hava saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın anısına Til Temir halkı ve kadınlar öncülüğünde iki gazetecinin adını taşıyan bir tabur kuruldu.
SORGUL ŞÊXO
Til Temir – Türk devleti, Kasım ayı sonundan itibaren Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını artırdı. Gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Tişrîn ve Qereqozaq’ta savaşçıların direnişlerini takip ederken, 19 Aralık'ta içinde bulundukları aracın Türk devleti tarafından hedef alınmasıyla yaşamlarını yitirdi. Özerk Yönetim, Türk devleti ve çetelerinin saldırılarıyla birlikte devrimci halk savaşı kapsamında seferberlik çağrısında bulunmuştu. Seferberlik çağrısına katılan Til Temir halkı, kurdukları tabura “Cihan ve Nazım Taburu" adını verdiler. Saldırılara karşı silahlanan kadınlar, taburun kuruluşunu, kadınların işgale karşı duruşlarını ve böyle bir günde nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiği konusunda ajansımıza değerlendirmelerde bulundular.
‘Topraklarımıza sahip çıkacağız’
Kadınlardan Dilşa Ebdilwehab, konuşmasının başında, 2011'den bu yana kendilerini silahlandırdıklarını ve topraklarını korumak için üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini belirterek, "Biz YPJ/YPG'nin destekçisiyiz. Bu yüzden damarlarımızda bir damla kan kalsa bile topraklarımıza sahip çıkacağız ve direniş yolundan geri dönmeyeceğiz. Şu an bir var olma ve yok olma sürecindeyiz” diyerek, Kürtlere birlik ve öz savunma sistemini güçlendirmesi çağrısında bulundu.
‘Cihan hep bizimle birlikteydi’
Gazeteci Cihan Bilgin, 2019 yılında Türk devletinin Serêkanîyê’ye yönelik saldırıları sırasında birkaç ay Til Temir’de kalmıştı. Cihan Bilgin, Til Temir’de kadınların direnişini kamerasıyla kayda alarak tüm dünyaya aktarmıştı.
Cihan Bilgin’i anan Dilşa Ebdilwehab, “Til Temir direnişini Cihan ile paylaştık ve onun kanını yerde bırakmayacağız. Cihan, düşmana karşı kamerasıyla savaşıyordu. Bizler de bugün silahlarımızla direnişimizi sürdüreceğiz. Bizler şehit Cihan’a borçluyuz. Cihan hep bizimle birlikteydi. Cihan, kadın haklarının korunmasının da örneğiydi. Cihan, kamerasıyla direnişimizi tüm dünyaya duyurdu. Bizlerde onun takipçisi olacağız. Bu temelde kadınları ‘Jin, Jiyan, Azadî" sloganı ruhuyla topraklarını terk etmemeye ve kendi gelecekleri için ayağa kalkmaya çağırıyorum” dedi.
‘Dört parça Kürdistan seferberliğe katılmalı’
Fehîma Ebdilrehman ise, 2013 yılında Cebhet El-Nusra çetelerine karşı savaşta hayatını kaybeden YPJ savaşçısı Arjîn Cûdî'nin de annesi. 60 yaşındaki Fehîma Ebdilrehman, “Şehitlerin kanları üzerine yemin ediyoruz, bu toprakları terk etmeyeceğiz. Erdoğan bizi ne kadar silahlarıyla, uçaklarıyla bombalasa da biz ondan daha güçlüyüz. Burada Kürtler, Araplar, Süryaniler hepsi bu topraklarda yaşıyor, biz kardeşiz. Biz burada demokratik ve eşit bir sistemde yaşıyoruz” sözlerini ifade ederek, tüm dünya kadınlarının YPJ/YPG'ye destek vermesini istedi.
Kızı Arjîn’in takipçisi olacağını belirten Fehîma Ebdilrehman, Arjîn'in silahı artık yerde değil, silahını ben aldım. Kızım Arjîn, işgalci Türk devletine ve çetelerine karşı sonuna kadar savaştı ve şehit düştü. Bende onun silahını kaldırdım ve biz de bu yolu onurla takip edeceğiz. Kadınlar artık köleliği kabul etmemelidir, kadınlar olarak birçok hakka sahibiz. Madem gözlerimiz ve ellerimiz var, o zaman bizler her şeyi yapabiliriz. Erdoğan artık yenilmiştir. Her gün uçaklarla üzerimize bombalar yağdırıyor. Bizlerinde güçlü bir iradesi ve silahı var. Dört parça Kürdistan, seferberliğe katılmalı. Böylesi önemli bir süreçte düşmanı yenmeli ve onlardan kurtulmalıyız” sözlerine dikkat çekti.
‘Kadınlar öz savunmalarını güçlendirmeli’
Nûra Mihemed Tahir de, şehirlerini korumak için bir tabur kurduklarını belirterek, şu sözlere vurgu yaptı: "Biz Til Temir'i korumaya adadık. 2015'te de bu şehri savunduk. 2025'e doğru ilerlerken kararımız aynı. Tüm dünyada artan kadın katliamlarına karşı biz kadınların da bir cevabı olmalı. Kadınlar öz savunmalarını güçlendirmesi gerekiyor. Bizler özgürlükten başka bir şey istemiyoruz. Bu nedenle kadınlar köleliği kabul etmemeli ve boyun eğmemelidir. Cihan kamerasıyla, bizler de silahlarımızla direneceğiz. Çünkü bizler teslimiyeti kabul etmiyoruz.”