Rakka- Rakka'nın Tel Al-Saman kasabasında iki kız çocuğunun aileleri tarafından maruz kaldığı şiddet dijital medya platformlarında yayınlanan bir video ile açığa çıktı. İç Güvenlik Güçleri tarafından yapılan resmi açıklamada, olayla ilgili 3 kişinin tutuklandığını, bir kişinin yakalanması için de çalışmaların sürdüğü bildirildi.

Yaşanan olaya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Kadın Meclisi Sözcüsü Fayruz Xelil, 19 Temmuz Devrimi ile birçok kazanım elde eden kadınların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür kadın paradigmasını benimseyerek kazanımlarını korumak için yoğun çaba gösterdiğini dile getirdi. Ancak egemen güçlerin savaş politikalarının daha çok kadınlar üzerinden yürütüldüğüne vurgu yapan Fayruz Xelil, kadınlara yönelik yaşanan hak ihlallerine işaret etti.

‘Kadınların haklarını korumaya devam edeceğiz’

Tel Al-Saman kasabasında yaşananları hatırlatan Fayruz Xelil, “Bu dönemde yaşanan bu saldırının tek açıklaması, kadınların zaferleri ve fedakarlıklarıyla taçlandırdığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin engellenmesidir. Kadın örgütleri olarak bizler bu saldırılara karşı kadınların haklarını korumaya devam edeceğiz. Kadın örgütlülüğünü büyütecek ve kadınları hakikatleri konusunda bilgilendireceğiz” dedi.

‘Davayı Özel Halk Mahkemesi üstlenecek’

Kadın Koruma Güçleri ile ortaklaşarak yeterli bilgi ve delil toplamak amacıyla kadınların yaşadığı mahalledeki komünlere başvurduklarını söyleyen Fayruz Xelil, “Aile Yasası uygulanırsa, kadınları aile içi ve toplum şiddetinden koruyan hükümler ve yasalar uygulanırsa, her türlü şiddette önlenecektir. O iki kadının hakkını alana kadar susmayacağız. Faillerin gerekli cezayı alması için gerekeni yapacağız. Davayı Özel Halk Mahkemesi üstlenecek. İsteğimiz, bu davanın emsal teşkil etmesidir” diye belirtti.

‘Kadınlara kendilerini nasıl koruyacaklarını anlatacağız’

Kadın ilke ve değerlerinin kadınları birleştirme ve ezilen kadınların özgürlüğünü kazanma üzerine kurulduğunu vurgulayan Fayruz Xelil, şunları kaydetti: “Kadınları savunacağız ve çalınan haklarımızı geri alacağız. Bunu kendimize bir görev olarak biliyoruz. Her türlü şiddete karşı kadınların kendilerini nasıl koruyacaklarını, rollerini ve varlıklarının nasıl farkında olacaklarını anlatacağız. Bölgenin çeşitli kentlerinde kadına yönelik saldırı ve ihlalleri kınayan birçok açıklama yaptık. Ayrıca şiddet türlerini daha fazla tanıtma amacıyla birçok konferans da verdik. Bu saldırılarla yüzleşmek, ortadan kaldırmak veya son vermek için bir dizi çözüm önerisini de sunduk.”

‘Bunu kabul etmeyeceğiz’

Zenûbya Kadın Topluluğuna bağlı Mala Jin (Kadın Evi) Sözcüsü Nawal Al-Saleh ise, yaşanan şiddet olayını kınayarak, "Kadına uygulanan şiddet insanlık suçudur. Bunu kabul etmeyeceğiz. Kadın örgütleri ve hareketleri, özellikle Zenûbya Kadın Topluluğu olarak, kadın özgürlüğünün temelleri ve ilkeleri üzerinde çalışıyoruz ve kadınları her türlü şiddetten koruyoruz. Şiddet ve ırkçılığa karşı mücadele ediyoruz. Kadınların çalınan tüm haklarını geri alacak ve kadınlara bir şemsiye görevi göreceğiz” dedi. Olayı takip edeceklerini dile getiren Nawal Al-Saleh, ilgili makamlara failleri yakalayarak hesap vermeleri yönünde çağrılarını yineledi.