RONÎDA HACÎ

Hesekê - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılması ile başlayan ‘9 Ekim komplosu’, 24’üncü yılını geride bıraktı. 24 yıldır tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan için dünyanın birçok noktasında eylemler gerçekleştiriliyor. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi artıran Türkiye, 9 Ekim 2019'da Girê Spî ve Serekaniyê'yi işgal ederek, Kürt halkına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Federe Kürdistan’da Türkiye, devrimin öncü kadınlarını hedef aldı. Kuzey Kürdistan’da da Kürt halkı bası altına alınmaya çalışılıyor. Hesekê Kantonu Kongra Star Koordinasyon Üyesi Rîma Îsa, konuyla ilgili ajansımıza konuştu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin ‘Türkiye devletinin diktatörlüğünün ispatı’ olduğunu söyleyen Rîma Îsa, “Tarihten bugüne kim toplumu için savaşmışsa, egemen devletler ona karşı çıkmıştır ve bu kişilerin haklarını koruyan herhangi bir kanun yoktur. Önder Apo, toplumu egemen erkek zihniyetinden kurtaran ve ezilen halkları kölelikten kurtaran bir filozoftur. Önder Apo, tüm halkların özgürlüğü ve özellikle kadınların özgürlüğü için kendini feda etti. Şu anda İmralı cezaevinde sıkı tecrit altında bulunuyor. Türk devleti rejimi bir diktatörlük rejimidir. Önder Apo üzerindeki bu baskı ve tecrit, bu rejimin uluslararası hukuku ihlal ettiğinin kanıtıdır" dedi.

‘Ortadoğu'daki çatışmayı derinleştirmeye çalışıyorlar’

Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin Ortadoğu'daki çatışmayı derinleştirmeye yönelik olduğunu belirten Rîma Îsa, Türkiye’nin bütün kirli savaş yöntemlerini kullanarak, Ortadoğu'daki çatışmayı daha da ağırlaştırmaya çalıştığını ifade etti ve şöyle devam etti:

“Önder Apo'nun tecridi ve halka yönelik soykırım politikası ile Ortadoğu’daki çatışmaları derinleştirilmek isteniyor. Önder Apo Ortadoğu’daki krizi bir haftada çözebileceğini aktardı. Bu açıklamanın ardından ağır tecritte maruz kaldı. Çünkü krizin çözümü iktidarların çıkarına değildir. Bu nedenle Önder Apo'nun felsefesine aykırı olarak tüm devletler birleşerek tecridi onayladılar. Tecritten sonra soykırım başladı. Her gün Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına saldıran Türkiye, devrimin liderlerini, politikacıları hedef alıyor. Federe Kürdistan’da kimyasal silahlarla saldırılar gerçekleştiriyor. Kuzey Kürdistan'da gazetecileri, politikacıları ve aydınları tutuklamaya başladılar. Bütün bu politikalar özgürlük çizgisinin gelişmesini engellemek ve özgürlük felsefesini yenmeyi amaçlamaktadır.”

‘Kadınların ana hedefi tecridi kırmaktır’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kırılmasında kadınların rolüne değinen Rîma Îsa, egemen güçlerin toplumu kadınlar şahsında köleleştirmeye çalıştığını kaydetti ve ekledi:

“Egemenler bütün çıkarlarını kadın şahsında gerçekleştirmek istiyor. Önder Apo’nun felsefesinde kadınların özgürlüğü esas alınıyor. Bu felsefe sayesinde kadınlar güç ve irade sahibi olarak Rojava’da devrim yaptılar ve önemli başarılara imza attılar. Kadınların bu devrimi ile tüm dünyada kadınların birliğini inşa edildi ve başarılar elde edildi. Suriye'nin kuzeyine ve doğusuna yönelik mevcut saldırılar, Önder Apo’nun özgür felsefesini alt etme planlarından biridir. Bu yüzden de tecridi kırmak kadınların ana hedeflerinden biridir. Önder Apo, dünyadaki tüm kadınların ve toplumların özgürlüğü için kendisini fiziki özgürlükten mahrum bırakmıştır, bu nedenle Önder Apo’nun özgürlüğü tüm kadınların temel görevlerinden biridir. Onun fiziksel özgürlüğü için mücadelenin seviyesini yükselteceğiz ve direnişi yoğunlaştıracağız. Son olarak, insan hakları kuruluşlarına çağrıda bulunuyorum; ilgili kurumlar görevlerini yerine getirerek,  Önder Apo üzerindeki tecridin kaldırılması için çalışmalar yürütmelidir. ”