Tahran’dan kadın gazeteciler: Özgürlük mücadelemiz devam edecek

Türk devletinin Kürt gazetecilere yönelik saldırısına tepki gösteren Tahran’daki kadın gazeteciler, saldırıların mücadele kararlılıklarını daha da arttıracağını belirterek, “Tehditler çalışmamızı engelleyemez” dedi.

Tahran- Türk devleti tarafından 23 Ağustos’ta Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadiq ilçesinde gerçekleştirilen saldırıda gazeteci Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn yaşamını yitirirken, aralarında Chatr Şirket Sorumlusu Rêbîn Bekir’in de olduğu 6 gazeteci de yaralandı. Tahran'daki kadın gazeteciler, saldırıyla ilgili ajansımıza konuştu.

‘Gazetecilerin katledilmesi uluslararası bir suçtur’

Saldırının ilk olmadığını son da olamayacağını ifade eden Gazeteci Sheila Rabbani, “Erkek-devlet zihniyeti insan hayatına önem vermediği gibi özellikle özgürlük için mücadele yürüten kadınları her zaman hedef alıp tehdit ediyor. İran İslam Cumhuriyeti’nde son yarım yüzyılda çok sayıda gazeteci katledildi, tutuklandı, taciz edildi, işten çıkarıldı ve sayısız kez insan hakkı ihlaline maruz kaldı. Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’in Türk devleti tarafından katledilmesi uluslararası bir suçtur. Türk devletini şiddetle kınıyoruz ve özgürlük mücadelemizin her zaman devam edeceğini söylüyoruz” ifadelerinde bulundu.

‘Hiçbir tehdit kadın gazetecilerin çalışmasını engelleyemez’

Tahran’da yıllarca gazetecilik yapan ve “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasını desteklediği gerekçesiyle çalıştığı ajanstan kovulan Gazeteci Samira Mohajeri ise, “Son yıllarda haber ağları yaygınlaştı ve kadın gazetecilerin faaliyetleri arttı. Hakikat ve aydınlanma yolunda mücadele yürüten gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn Türk devleti tarafından katledildi. Gerçek şu ki, gazetecilik, kadınların özgürlük mücadelesinin kalelerinden biridir. Dünyada özgürlük ve eşitliğe ulaşmak için toplumun zorluklarını, engellerini ve sorunlarını yazıyla yansıtmaya çalışan gazeteci kadınlar farkındalık yaratmaktadır. Hiçbir tehdit kadın gazetecilerin çalışmasını engelleyemez” dedi.

‘Direnişimiz devam edecek’

Tahran'daki medya aktivisti Chiman Akhwan da şöyle konuştu: “Türk devleti tarafından iki kadın gazetecinin katledilmesini şiddetle kınıyoruz. Saldırılarla kadınları baskı altına alacaklarını düşünüyorlar, ancak yanılıyorlar. Diktatör hükümetler şunu bilmelidir ki, gazetecileri ve kadınları baskı altına almakla başarılı olamayacaklar, saldırılar tam tersine mücadele kararlılığımızı daha da artıracaktır. Özgürlük arayanların çabaları sonsuzdur. Eşit ve özgür bir yaşama ulaşana kadar direnişimiz devam edecektir” sözlerine yer verdi.

‘Kadınların direnişi karşısında yenileceklerdir’

Türk devletinin saldırılarına dikkat çeken Chiman Akhwan, “Türk devleti sadece gazetecilere suikast düzenlemekle kalmıyor, başta Kürt kadınları olmak üzere kadın toplumuna karşı da her alanda birçok saldırı düzenliyor. Türk devletinin amacı özgürlük ve eşitlik için mücadele yürüten özgür düşünceli kadınların hakikatini yok etmektir. Ancak kadınların direnişi karşısında yenileceklerdir. İran da kadınlara yönelik baskıların artarak devam ettiği bir ülke. İran ve Doğu Kürdistan’daki kadınlar da bu baskılara karşı ayaklanarak ‘Jin, jiyan, azadî’ devrimini başlattı. Kadınlar mücadelelerini ikiye katladılar. Hiç şüphesiz bu mücadele hedefine ulaşacak. Faşist iktidarların gazetecilerden duyduğu korku, IŞİD gerçeğinin ve kadın karşıtı varoluşunun ortaya çıkması korkusudur. Onların yalanlarını, suçlarını ortaya çıkaran bu gazetecilerdir” şeklinde konuştu.