Tahran’da su kesintisi krizi büyüyor
Tahran’da bazı mahalleler 40 saate varan su kesintileriyle baş başa. Halk temel ihtiyaçlarını bidonla taşınan sularla karşılamaya çalışırken, yetkililer tek çözüm olarak evlere su pompası alınmasını öneriyor.

Haber Merkezi - Son günlerde İran’ın başkenti Tahran’da yurttaşlar su kesintisiyle karşı karşıya kaldı. Bazı bölgelerde kesintiler 40 saati aşarken, bu durum yaz mevsiminde, kavurucu sıcaklarda halk sağlığını, sosyal yaşamı ciddi şekilde etkilemiş durumda.
Temel ihtiyaçlar kova ile taşınan sularla karşılanıyor
Gazeteciler Meryem Şekerani ve Zeyneb Rahimi'nin aktardığına göre, Tahran’daki birçok aile içme suyu, banyo, çamaşır ve bulaşık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için alt katlardan plastik bidonlarla su taşımak zorunda kalıyor. Üstelik bu durum yalnızca belli semtlerle sınırlı değil, kentin birçok bölgesi etkilenmiş durumda.
Su ve Kanalizasyon Şirketi’nin 122 numaralı acil hattıyla yapılan görüşmelerde, bu durumun yaz sonuna kadar sürebileceği belirtilmiş. Kurumun tek önerisi ise halkın evlerine su deposu ve pompa alması. Bu da tüm sorumluluğun vatandaşa yıkıldığını, ancak hiçbir yapısal çözüm planının sunulmadığını gösteriyor.
‘Pompa ve depo alın’
Ekonomi muhabiri Meryem Şekerani, yaşananları dijital medya hesabından şöyle duyurdu:
"Başkentte tamamen susuz geçen süre 40 saati geçti. Su bidonlarını alt katlardan taşıyoruz, ısıtıp banyo yapıyoruz. Yıkanmamış çamaşırlar, yıkanamayan bulaşıklar ve yemek yapma kaygısı içindeyiz. Avrupa'nın kışıyla dalga geçenler şimdi nerede? Sonunda Su ve Kanalizasyon İdaresi ile görüşebildim. 122 hattındaki operatör, yaz sonuna kadar bu durumun değişmeyeceğini, sonrasında da herhangi bir söz veremeyeceklerini söyledi. ‘Pompa ve depo alın, başka çareniz yok’ dediler."
Gazeteci Zeyneb Rahimi ise durumu şu sözlerle eleştirdi:
"Halkı susuzluğun ya da elektriksizliğin sorumlusu gibi göstermeye hakkınız yok. Kapasitesiz baraj inşaatları ve yanlış su yönetimi, bilime ve akla düşman olmanızın sonucudur."
Resmî veriler ne diyor?
Su Kaynakları Yönetim Şirketi’ne göre Tahran’daki 5 ana barajda toplam su hacmi sadece 401 milyon metreküp. Amirkabir, Lar, Taleghan, Mamlu ve Latian barajları sırasıyla 63, 62, 211 ve 63 milyon metreküp suya sahip. Bu rakamlar, barajların gerçek kapasitesi ve Tahran’ın su ihtiyacıyla karşılaştırıldığında ciddi bir kriz yaşandığını ortaya koyuyor.
Su krizinin asıl nedeni: Kötü yönetim
Son 40 yılda çevresel duyarlılıktan yoksun baraj projeleri, yerel ve yenilenebilir kaynakları göz ardı ederek İran’ın su sistemine büyük zarar verdi. Barajlar ve havzalar arası su transferleri, yer altı ve yüzey sularının doğal dengesini bozdu.
İran rejiminin su yönetimi politikaları çoğu zaman bilimsel temelden uzak, uluslararası su yönetimi ilkelerine aykırı ve kısa vadeli siyasi/ekonomik çıkarlarla şekillendi. Uzmanların ve bağımsız kuruluşların uyarıları çoğunlukla dikkate alınmadı.
Devlet, tarımsal reform, sanayide verimlilik, altyapı kayıplarının azaltılması veya halkın bilinçlendirilmesi yerine, su krizinin sorumluluğunu vatandaşların üzerine yıktı. Oysa en büyük su tüketicisi, verimsiz tarım ve eski sanayi yapılarıyla doğrudan devlettir.
Şeffaflıktan kaçınıldı; kamuya gerçek veriler sunulmadı, bağımsız denetim kurumları oluşturulmadı ve halk sürece dâhil edilmedi. Bu da yolsuzluk ve verimsizlik sisteminin devamını sağladı.
Sonuç olarak, İran’daki su krizi ne sadece kuraklık ne de halkın su israfının sonucu. Bu kriz, yapısal kötü yönetimin, yanlış stratejik kararların ve bilime kulak tıkayan yönetim anlayışının doğal sonucudur. Gerçek çözüm ise; kaynak yönetiminde paradigma değişimi, şeffaflık, hesap verebilirlik ve bağımsız uzmanların sürece katılımıyla mümkündür.