Suriyeli kadınlar kendilerini yok sayan politikalara karşı duruyor

Suriye Kadın Meclisi’nden kadınlar, kadınların siyasi temsilden uzaklaştırıldığını ve kimliklerinin sistematik olarak silindiğini belirterek, “Hiçbir dışlanmayı kabul etmiyoruz” mesajı verdi.

SERÎN MUHAMMED

Halep- Suriye Kadın Meclisi’nden hukukçu ve aktivistler, 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yaptıkları açıklamalarda, Suriyeli kadınların hem Baas rejimi döneminde hem de günümüzde maruz kaldığı dışlanma, baskı ve kimlik silme politikalarının devam ettiğini vurguladı. Kadın temsilinin sistematik olarak azaltıldığına, adayların baskıyla seçimlerden çekildiğine ve kadınların siyasi, toplumsal ve kültürel alanda giderek daha fazla hedef haline getirildiğine dikkat çekildi.

‘Kadınların rolü giderek daraltıldı’

Suriye Kadın Meclisi hukuk komisyonu Üyesi Meha Hac Ali, Suriyeli kadınların maruz kaldığı şiddet ve dışlanmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde, geçici Suriye hükümetine bağlı kurumlarda çalışan kadın sayısında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Meha Hac Ali, ayrıca Suriye Halk Meclisi seçimlerinde kadınların rolünün de giderek daraltıldığını ifade etti.

Meha Hac Ali, kadınların maruz kaldığı dışlanma ve baskının kimliklerinin, tarihlerinin ve kültürlerinin silinmesine yol açtığını söyledi. Kültürel açıdan kadınların, istedikleri kıyafetleri giyme hakkından mahrum bırakıldığını; kişiliklerine ve düşüncelerine uymayan kıyafetlerin zorla dayatıldığını belirtti. Meha Hac Ali, bunun kadının şahsiyetine ve varlığına hakaret olduğunu, seçme özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğini vurguladı.

Rejimin hakim olduğu bölgelerde eşitsizlik devam ediyor

Siyasi alanda da adil bir kadın temsili bulunmadığını söyleyen Hac Ali, partilerdeki temsilin büyük çoğunluğunun erkeklere ait olduğunu ifade etti. Meha Hac Ali, toplumun erkeği yönetme ve liderlik etme konusunda daha yetkin gördüğünü, kadının gerekli yeterliliğe sahip olmadığına inanıldığını belirterek bunun tamamen yanlış bir algı olduğunu söyledi. Baas rejiminin hakim olduğu bölgeler ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgeleri arasında kadın temsili açısından “derin bir uçurum” olduğunu vurguladı. Meha Hac Ali, Özerk Yönetim bölgelerinde kadının rolünü tam olarak üstlendiğini, tüm alanlarda kadın temsilinin yüzde 50’ye ulaştığını, eşbaşkanlık sisteminin kurumlarda benimsendiğini ve bunun kadın mücadelesi açısından tarihi bir kazanım olduğunu anlattı. Buna karşılık Baas rejimi kontrolündeki bölgelerde kadınların dışlanma ve baskı altında yaşamaya devam ettiğini belirtti.

‘Kadınların katılımı desteklenmeli’

Meha Hac Ali, tüm Suriye şehirlerinde kadınların yüzde 50 oranında gerçek ve etkili katılımının uygulanması gerektiğini vurgulayarak “Biz insan hakları ve kadın hakları savunucuları olarak, yeni Suriye sisteminin kadın ve erkek arasında eşitlik sağlamasını; kadınların Halk Meclisi ile yasama ve yürütme organlarında etkin rol almasını talep ediyoruz. Bu, Kuzey ve Doğu Suriye’de başarıyla uygulanmış bir modeldir” şeklinde konuştu. Meha Hac Ali, kadınların birbirine destek olmasının ve dayanışma içinde olmasının önemine dikkat çekerek, bunun hem toplumun kadına yönelik önyargılarına bir yanıt hem de kadınlar arasındaki bağı güçlendiren bir unsur olduğunu söyledi.

‘Dışlanma politikası devam ettiriliyor’

Suriye Kadın Meclisi Halep Örgütlenme Komitesi Üyesi Şehd Tabşo da kadınların maruz kaldığı baskılara dikkat çekerek “Halk Meclisi seçimlerinde kadınların sandalye sayısı ciddi şekilde azaltıldı. Birçok kadın aday, başvurularını geri çekmek zorunda kaldı” dedi. Bu geri çekilmelerin gönüllü olmadığını, baskı altında gerçekleştiğini belirten Şehd Tabşo, bunun kadınlara karşı sürdürülen dışlanma ve baskı politikasının açık bir göstergesi olduğunu ifade etti. Geçici yönetimin açıkladığı anayasal bildirinin de Baas rejiminin eski anayasasından farklı olmadığını, kadının aktif siyasi katılımını engellediğini söyledi.

‘Kadınlar birlikte direnmeli’

Şehd Tabşo, Suriye’de kadınların bugün maruz kaldığı katledilme, kaçırma, tecavüz ve köleleştirme gibi ağır ihlallere dikkat çekerek, siyasi alanda kadının yer almasının zorunlu olduğunu vurguladı. Şehd Tabşo, Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların tüm alanlarda başarı gösterdiğini hatırlatarak, “Biz Suriyeli kadınlar olarak hiçbir dışlanmayı ve baskıyı kabul etmiyoruz” dedi. Şehd Tabşo, kadınlara seslenerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Kadınlar el ele verip mücadele etmeli, hak ettiği temsiliyete ulaşana kadar çalışmalı; adalet ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için birlikte direnmelidir.”