‘Suriye’nin sorunları 19 Temmuz ruhuyla çözüme kavuşacak’

19 Temmuz Rojava Devrimi’nin kazanımlarını göç ettikleri Şehba’da da savunmaya ve korumaya devam edeceklerini belirten Efrinli Şêrin Hesen ile Mûfîda Koto, “İnanıyoruz ki, Suriye'nin ve Ortadoğu'nun sorunları 19 Temmuz ruhuyla çözüme kavuşacak” dedi.

HESNA MIHEMED

Şehba – Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların öncülüğünde gerçekleştirilen 19 Temmuz Rojava Devrimi’nin üzerinden 12 yıl geçti. Devrimle birlikte bölgede Demokratik Ulus paradigması temelinde kurulan Özerk Yönetim ile askeri, siyasi, eğitim, sağlık, kültür sanat, ekonomi başta olmak üzere tüm alanlarda eşit ve özgür bir yaşamın inşası için mücadeleye devam ediliyor. Ayrıca, Türk devletinin devam eden işgal saldırılarına ve yerinden edilmelere karşı da halklar taviz vermeden direnişlerini sürdürüyor.

Türk devletinin Efrin’i işgal etmesi nedeniyle yerlerinden edilerek Şehba’ya göç etmek zorunda bırakılan Efrinli kadınlardan Efrin-Şehba Demokratik Toplum Hareketi Eşbaşkanı Şêrîn Hesen ile Kürtçe öğretmeni Mûfîda Koto, devrimle birlikte elde edilen kazanımlara ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Halk, Demokratik Ulus Sistemi ile yaşamını yeniden inşa etti’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesi doğrultusunda gelişen devrim uğruna canlarını feda eden özgürlük savaşçılarını anan Şêrîn Hesen, “Devrim Kobanê'de başladı, ardından Efrin'e ve sonrasında tüm Rojava Kürdistan’a yayıldı. Devrimden önce Efrin'de tüm halklar bir arada yaşıyordu, ancak Şam Hükümeti’nin politikalarıyla Kürtler sistem içerisinde eritilmeye çalışıldı. 19 Temmuz Devrimi’yle birlikte Mala Gel (Halk Evi), ardından da Mala Jin (Kadın Evi) açıldı. Halk, Demokratik Ulus Sistemi’ne göre yaşamını yeniden inşa etti ve Şam Hükümeti’ni kabul etmedi” dedi.

‘Herkes kendi dili ve kültürüyle sisteme dahil oldu’

Devrimle birlikte Efrin'de de topluma hizmet eden birçok kurumun açıldığını dile getiren Şêrîn Hesen, “Kurumlar aracılığıyla halk sorunlarını çözebiliyordu. Kadınların da devrim sürecinde kurumlara katılımı ilgi çekiciydi. 2014 yılında Özerk Yönetimle birlikte Efrin’de Demokratik Ulus Sistemi hayata geçirildi. Herkes kendi dili ve kültürüyle bu sisteme dahil oldu. Devrim sırasında askeri, siyasi, diplomatik ve toplumsal alanlarda yer alan Efrinli kadınlar da Kürt tarihinde yerini aldı” dedi.

‘İlk kadın bilim merkezi Efrin’de açıldı’

Efrin’de ilk kez Jineoloji Akademisi’nin açıldığını belirten Şêrîn Hesen, şunları aktardı: "Önder Apo, ilk kez Özgürlük Sosyolojisi adlı kitabında kadın biliminden söz etti ve diğer bilimlere yönelik kadınların ve toplumun haklarının çalındığına ilişkin eleştirilerini dile getirdi. İlk kadın bilim merkezinin Efrin’de açılması, Rojava devriminin en büyük kazanımıydı. Jineoloji Akademisi, iktidarlar tarafından çıkarlar doğrultusunda ihmal edilen Efrin’in tarihi mekanları üzerine ilk araştırmalarını yaptı. Yapılan araştırmalarda kadın tanrıçaların tarihteki varlığı tespit edildi. Bu nedenle Efrin, kadınların şehri olarak anılıyor. Akademinin ikinci çalışması ise Efrin’de kadınların kurumlardaki rolünün güçlendirilmesiydi. Özgür kadın, özgür erkek temelinde kadın bilimi çalışmalarına başlandı ve bugüne kadar da devam etti.”

‘Devrimin ruhuyla göç ettiğimiz alanlarda direnişimizi sürdürüyoruz’

Göç ettikleri alanlarda devrimin ruhuyla direnişlerini sürdürdüklerine dikkat çeken Şêrîn Hesen, "Bizler, yerlerinden, bölgelerinden göçe zorlanan, göçü yaşayan Efrinli kadınlarız. Şehba'daki bölgelerde 19 Temmuz devriminin ruhuyla işgale karşı direnişimizi sürdürüyor ve devrimin kazanımlarını savunuyoruz. İnanıyoruz ki; Suriye'nin ve Ortadoğu'nun tüm sorunları 19 Temmuz ruhuyla çözüme kavuşacak” diye kaydetti.

‘Anadilde eğitim hayali devrimle gerçeğe dönüştü’

Devrimin başlangıcından bu yana Kürtçe öğretmenliği yapan Mûfîda Koto da devrimle beraber ilk kez Efrin’de anadilde eğitim veren okul açıldığına vurgu yaptı. Halkın anadilinde okuma-yazma öğrenme hayali ve özleminin Rojava devrimiyle gerçeğe dönüştüğüne dikkat çeken Mûfîda Koto, “Biz hala o gerçeği yaşıyoruz. Devrimin ilk günlerinde ana dilimizde eğitim alırken, okullarda yerleşen rejim sistemi nedeniyle birçok engel ve zorlukla karşılaştık. Soykırım politikalarıyla karşı karşıya kalan bir toplumda modern bir sistem kurmak öyle kolay olmadı. Ancak ısrarla ve mücadeleyle artık Kürtçe eğitim veren üniversitelerimiz, yüksekokullarımız var” şeklinde konuştu.

Devrim kazanımları için savaşçılara daha çok layık olmak gerektiğini vurgulayan Mûfîda Koto, “Çünkü onlar özgür bir ülke için canlarını feda ettiler, biz de onların özgür bir ülke kurma hayallerini gerçekleştireceğiz. Rojava devriminin bir sistem olarak tüm toplumlarda yerleşmesini istiyoruz” dedi.