Süleymaniye’de aileler çocuklarının eğitimi için borçlanıyor

Eğitim sistemindeki ayrımcılığın, toplumsal sınıflaşmayı da derinleştirdiğine dikkat çeken Kürtçe öğretmeni Nesrin Ahmed, eğitim sistemindeki ayrımcılığa ve adaletsizliğe dikkat çekiyor.

ŞÎRÎN SALIH

Süleymaniye - Ayrımcılık yaşamın birçok alanında insanların karşısına çıkan bir olgu ancak en etkin ve acımasız yaşanan alanlardan biri eğitim. Eğitim sistemindeki ayrımcılık çocuğun tüm yaşamını etkisi altına alan ve aynı zamanda yetişkinlik döneminin de şekillenmesini sağlayan bir silah olarak kullanılıyor. Süleymaniye de devlet okullarının kısıtlı imkanları, kapasitelerini aşan öğrenci sayısı nedeniyle eğitim sisteminin tartışmalı olduğu yerlerden biri. Aileler çocuklarını son çare olarak özel okullara göndermeyi tercih ediyor. Bu duruma gücü yetmeyen aileler ise son çare olarak borçlanmayı göze alıyor. Qirga Şehitler Okulu’nda Kürtçe öğretmenliği yapan Nesrin Ahmed, eğitim sistemindeki ayrımcılığı ve topluma yansımasını anlattı.

Devlet okulları tercih edilmiyor

Devlet okullarında kapasitenin üzerindeki öğrenci sayısının, öğretmenlerin yöntem ve tekniklerin daha sınırlı ve kısıtlı olması gibi nedenlerden kaynaklı ailelerin özel okulları tercih ettiğini söyleyen Nesrin Ahmed, “Her anne baba çocuğunun en iyi ortamda eğitim görmesini ister. Maddi durumu çok iyi olan aileler çocuklarını özel okullara gönderiyor, maddi durumu kötü olan aileler de devlet okullarındaki eğitimin sağlıklı bir ortamda verilmediğinden ve yöntem bakımından zengin olmadığından kaynaklı çocuklarını özel okula göndermek için borçlanıyor" diye konuştu.

'Bir sınıfta 40 öğrenci var'

Nesrin Ahmed, öğretim sistemine göre her sınıfta 25'ten fazla öğrenci olmaması gerektiğini ancak devlet okullarında bir sınıfta 40 öğrenci olduğunu söyleyerek bu durumun öğrencinin öğrenme kapasitesini etkilediğini ifade etti. Nesrin Ahmed, ayrıca devlet okullarının arasında bile farklılıklar olduğunu kimi devlet okullarının özel okulun koşullarına sahip olduğunu fakat bu okullara halktan kişilerin değil belirli bir zümrenin çocuklarının gidebildiğini anlattı.

Özel okul ve devlet okulu arasındaki farkın yaşamada yansıdığını sözlerine ekleyen eğitimci Nesrin Ahmed, bu durumun toplum içindeki sınıflaşmayı da derinleştirdiği görüşünde.

'Henüz kitap almamış öğrenciler var'

Devlet okullarının imkansızlıklarından bahseden Nesrin Ahmed, "Devlet okullarında eğitim materyalleri eşit olarak dağıtılmıyor. Henüz yeni kitap almamış öğrencilerimiz var, bu yüzden eski kitaplarla çalışıyorlar" diyerek, bir diğer ihmalin de devlet okullarının öğretmenlerine hak ettikleri değerin verilmemesi olduğunu söyledi.