Suham Şengalî: KDP 9 Ekim Anlaşması'nı Êzidî toplumu için bir tehdit olarak kullanıyor

TAJÊ Diplomasi Üyesi Suham Şengalî, Êzidî toplumu için büyük tehlikeler bulunduğuna dikkat çekerek, KDP’nin9 Ekim Anlaşması'nı Êzidî toplumu için bir tehdit olarak kullandığını belirtti.

CÎHAN ZEMO

Şengal – Irak ordusunun bölgede son dönemdeki saldırılarının artması, Göç ve Mülteciler Bakanlığı’nın mültecilerin geri gönderilmesine yönelik kararları ile KDP’nin 9 Ekim Anlaşması’nı uygulama tehdidi, Êzidî toplumunda büyük bir endişe ve memnuniyetsizlik yaratıyor. Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Diplomasi Üyesi Suham Şengalî, bölgedeki ve Şengal’deki son gelişmeleri ajansımıza değerlendirdi.

‘Birçok kişi hala geri dönmedi’

Suham Şengalî, konuşmasına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürecin önemini vurgulayarak başladı. “Ortadoğu ve dünya genelinde tarihi ve kritik bir süreçten geçiyoruz. Özellikle Kürdistan’da, Önder Apo’nun öncülüğünde yaklaşık bir yıldır yürütülen bu süreç, Şengal açısından da son derece hayati önem taşıyor” diyen Suham Şengalî, Êzidî toplumunun yaşadığı büyük acılara dikkat çekti. Fermandan sonra yüzbinlerce Êzidî’nin yerinden edildiğini hatırlatan Suham Şengalî, “Aradan yıllar geçmesine rağmen birçok kişi hâlâ geri dönmedi, yani binlerce kişi hâlâ yerinden edilmiş durumda” sözleriyle Êzidî toplumuna ve Şengal'e yönelik kirli planların ve saldırı planlarının devam ettiğine dikkat çekti.

‘Anlaşmanın etkileri 2014 fermanının tehlikeleri kadar büyük’

Êzidî toplumunun son zamanlarda bazı kişiler tarafından tehdit edildiğini belirten Suham Şengalî, sözlerine şöyle devam etti:

"Kürdistan Bölgesi eski Başbakanı Mesrûr Barzanî, son zamanlarda yaptığı konuşmalarda Şengal’e yönelik çok açık tehditlerde bulundu. Özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Hükümeti arasında imzalanan 9 Ekim Anlaşması'nın uygulanması konusunda. Irak Hükümeti bu anlaşmayla yabancı devletlerin desteğini almak istedi. 1974 fermanını soykırım olarak tanıyanlar da dahil olmak üzere birçok devlet, 9 Ekim Anlaşması'nı Şengal için bir çözüm olarak kabul etti. Her ne kadar bu anlaşma Êzidî toplumunun iradesiyle olmasa da. Bu anlaşmanın imzalandığı günden bugüne, başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm Êzidî toplumu bu anlaşmaya karşı çıktı. Bu anlaşmanın tehlikeleri, Ağustos 2014 fermanının tehlikeleri kadar büyük olduğundan, Êzidî toplumu bu anlaşmayı yasal bir düzen olarak tanımladı."

‘Êzidî toplumu artık bilinçlendi ve bu planlara kanmayacak’

Suham Şengalî, bu anlaşmayla Şengal’i ferman öncesine döndürmek istediklerini söyleyerek, "Sanki burada hiçbir şey olmamış, bu topluma ihanet edilmemiş gibi, Şengal'in bir kez daha KDP ve Irak hükümeti gibi güçlerin kontrolüne girmesini istiyorlar. Elbette Êzidî toplumu bunu kabul etmiyor. Kürdistan Bölgesi temsilcilerinin zaman zaman sürece destek açıklamaları yaptığı ve Kürt birliği çağrısı yaptığı bu önemli süreçte, bir yandan da Êzidî toplumu için tehlikeli planlar geliştiriyorlar. Sadece Êzidî toplumu değil, Kürdistan'daki tüm toplumlar bilmelidir ki, Êzidî toplumu için, Şengal için böyle planlar olduğu sürece, hiç kimse bu sürece samimi bir yaklaşımdan söz edemez. Bu anlaşma, Êzidî toplumunun iradesini hiçbir şekilde tanımıyor. Êzidî toplumu artık bilinçlendi ve bu planlara kanmayacak" şeklinde konuştu.

‘KDP göçmenlerin geri dönmesini istemiyor’

Göç ve Mülteciler Bakanlığı'nın kararında KDP'nin parmağı olduğuna dikkat çeken Suham Şengalî, "Alınan karara göre, eğer göçmenler yılsonuna kadar kendi yerlerine ve bölgelerine dönmezlerse, göç ettikleri yerlerde yerleşik sayılacaklar. Bu kararda tamamen KDP'nin parmağı var. Kürdistan Bölgesi eski Başbakanı'nın yakın zamanda yaptığı açıklamada, ‘Koalisyonun kararları uygulanırsa mülteciler geri dönecek’ dedi. Bu da gösteriyor ki KDP, kendi siyasi çıkarları doğrultusunda göçmenlerin geri dönmesini istemiyor” diye belirtti.

Suham Şengalî ayrıca, KDP'nin Êzidî toplumuna gönderilen yardımlardan büyük ölçüde yararlandığını da belirtti. Bu nedenle KDP'nin mültecilerin yerlerine ve köylerine dönmesini istemediğini dile getiren Suham Şengalî, "Êzidî toplumunun bu gerçekleri bilmesi gerekiyor. Göç ve Mülteciler Bakanlığı bu kararı tek başına almadı. Bakanlık daha önce, KDP'nin mültecilerin dava açsalar bile geri dönmelerine izin vermeyeceğini açıklamıştı. Kamplarda bu kadar çok mültecinin kalmasının sebebi KDP'nin kendisidir, onların gelmesini engelliyor. Bakanlığın aldığı karar KDP'nin çıkarlarına dayanmaktadır. Bu çok açık” dedi.

‘Êzidî toplumuna karşı nefret söylemleri kullanılıyor’

Şengal konusunda alınan kararların siyasi kararlar olduğunu vurgulayarak konuşmasına devam eden Suham Şengalî, şu ifadelerde bulundu:

“Daha önce seçim konusunda Haştî Şabî ile KDP arasında bir ittifak kurulmuştu. Bu kararın da siyasi bir karar olduğunu ve tek başlarına almadıklarını biliyoruz. Tüm bunlar Êzidî toplumu için büyük tehlikeler oluşturuyor. Özellikle Güney Kürdistan'daki kamplarda yaşayan toplumumuzun bu gerçeği bilmesi gerekiyor. Kamplarda yaşayan toplumumuzun ihanete, aşağılanmaya ve her türlü kötülüğe maruz kalmadığı bir gün neredeyse yok. Êzidî toplumumuzun bu yaklaşımları anlaması gerekiyor. Her seferinde medyada Êzidî toplumuna hakaretler ediliyor, onlara karşı nefret söylemleri kullanılıyor ve benzeri saldırılar yapılıyor. Êzidî toplumuna karşı bu kadar kin dolu olunması, başlı başına en büyük tehlikeyi gözler önüne seriyor. Êzidî toplumu bu oyunlara gelmemeli, yerlerine ve vatanlarına dönmemelidir.

Geri dönün, kendi hayatınızı kurun

Kamplardaki bazı insanlar ‘KDP Şengal’e dönmeden biz dönmeyeceğiz’ diyor. Bu açıkça toplumumuza ihanet etmek, kendini satmaktır. Toplumumuz bu tehlikeyi görmeli ve artık topraklarına dönmelidir. Hangi döneme bakarsak bakalım, Êzidî toplumu her zaman kendi başının çaresine bakmıştır. Saddam Hüseyin döneminde Êzidîleri dağlardan indirip kamplara yerleştirdiğinde, onlar için ev mi yaptı? Hayır, halkımız kendi imkânlarıyla kendi evlerini inşa etti. Êzidî toplumu güçlü, kararlı olmalı ve vatanına geri dönmelidir. Toplumumuza çağrımız: Kimsenin lütfunu beklemeyin. Geri dönün, geçiminizi sağlayın, kendi hayatınızı kurun.”

‘Irak ordusu Şengal’e büyük bir güç yığmış durumda’

Suham Şengalî, Irak ordusunun Şengal’de son dönemdeki artışına dikkat çekerek, "Irak hükümetinin Êzidî toplumuna yönelik yaklaşımı düşmanca. Mart ayında 5 YBŞ üyesi tutuklandı. Bu savaşçılar, IŞİD'e karşı savaşmışlardı ve henüz serbest bırakılmadılar. Son zamanlarda Irak ordusu her gün Şengal’e ağır silahlar gönderiyor. IŞİD'in en yoğun olduğu yer Enbar vilayetidir. Irak ordusu Şengal’e büyük bir güç yığmış durumda. Enbar, Irak coğrafyasının en büyük vilayeti. Şengal’de pazar yerlerinden her sokağın başına kadar Irak askerleri, ellerinde silahlarıyla halkın, kadınların ve çocukların arasında dolaşıyor. Bu toplumda büyük bir travma yarattığı ve bunu yapanların bu travmanın atlatılmasını kasıtlı olarak engellemeye çalıştıkları biliniyor. Tüm bunların KDP tarafından yapıldığını biliyoruz. Zaten en son Şengal’de tehdit edildiklerinde, kendileri Irak hükümetinin Şengal’e girmesini istediler. KDP’nin önünün açılmasını ve koalisyonun kararlarının hayata geçmesini istiyorlar. Irak hükümeti, bu topluma kendi vatandaşı gibi yaklaşmıyor” değerlendirmesinde bulundu.

IŞİD’liler serbest bırakılıyor

Sözlerinin devamında IŞİD çetelerinin serbest bırakılması hakkında konuşan Suham Şengalî, "Her gün yüzlerce IŞİD çeteleri hapisten çıkıyor. Serbest bırakılan IŞİD çeteleri aynı zamanda devlet kurum ve kuruluşlarına yerleştiriliyor. Devlet yetkilileri, istihbarat ve orduyla rahatça iletişim kuruyorlar. Son ana kadar seçimlere aday olmaya çalıştılar. Irak'taki bu genel afla 33 bin kişi serbest bırakıldı ve bunların 24-25 bininin IŞİD mensubu olduğu söyleniyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Serbest bırakılan bu IŞİD çeteleri nereye yerleşiyor? Gruplar halinde serbest bırakılıyorlar ama sonra ortada kayboluyorlar. Bu durum tüm Irak için bir tehdit. IŞİD tekrar saldırıya geçerse sadece Şengal'e mi saldıracak? Musul, Tilafer, Güney Kurdistan ve Irak'ın her yerine saldıracak. Bu nedenle Êzidî toplumu bu tehlikelere karşı uyanık olmalı" uyarısında bulundu.

‘Êzidî toplumu ve kadınların konumu daha güçlü olmalı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Şengal'e gönderdiği mektup ve mesajlara dikkat çeken Suham Şengalî, son olarak şunları söyledi:

"Önder Apo, mektuplarında Êzidî toplumunu sürekli uyarıyor ve Êzidî toplumu kendi öz savunmasını güçlendirmeli, örgütlenmesini güçlendirmeli' diyor. Bu konular çok önemli. Önder Apo'nun bakış açısıyla bu tehlikelere karşı uyanık olmalı ve örgütlenmemizi artırmalıyız. Êzidî toplumu ve kadınların konumu daha güçlü olmalı. Kamplardaki toplumumuzu bir kez daha topraklarına dönmeye çağırıyoruz. Ayrıca Kürdistan'daki tüm toplumlara, bu sürecin ve barışın destekçisi iseler, Güney Kürdistan'ın Êzidî toplumuna yönelik politikalarına sessiz kalmamaları çağrısında bulunuyoruz."