Sudanlı kadınlar: Feminist dayanışma sınırları aşmalı
İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi ardından başlayan halk ayaklanmasını değerlendiren Sudanlı kadınlar, İran’daki devrimin bir kadın devrimi olduğunu belirterek, “Feminist dayanışma sınırları aşmalı” çağrısında bulundu.

MAYSA AL-QADİ
Sudan – Sudan’da üç yıl önce baskıcı rejime karşı ayaklanan kadınlar, hafızalara kazınan bir direniş sergiledi. İranlı kadınlara başarı ve mücadele dileklerinde bulunan Sudanlı kadınlar, ajansımıza verdikleri röportaj ile İranlı kadınlara dayanışma mesajlarını iletti.
“İran ve Sudan arasında benzerlikler var”
İnsan hakları aktivisti ve Sudan'daki insan hakları koruma merkezinde yöneticilik yapan Nahid Jabrallah, İran’da Jina Mahsa Amini'nin katledilmesinin İran'daki kadın ve insan hakları gerçeğini ortaya çıkardığını söyledi. “Sudan’da da öyle oldu. Mahsa kendini ve ruhunu devrimin ateşi olarak sunarken, Sudan'da kamu düzeninin kurbanları olan Awadiya Ajabna ve Nadia Saboun da öyle yaptı” diyerek, İran ve Sudan’da yaşananlar arasındaki benzerliklere dikkat çekti.
“Feminist hareket nihai hedeflerine yaklaşıyor”
İran’daki hareketten kaynaklanabilecek siyasi değişimin belki direkt olarak kadınların durumunda bir iyileşmeye yol açmayabileceğini dile getiren Nahid Jabrallah, “Ancak kadınların eşitlik için, insana saygı için savaşabilecekleri bir alan yaratacağına inanıyorum. Hakları, kadın sorunları ve siyasi katılım için verdikleri süregelen bir savaştır. Sudanlı kadınlarda aynı mücadeleyi uzun bir savaşta verdi. 2019 yılında yaşanan ayaklanmada kadın mücadelesi belki büyük bir değişim yaratamadı ama kadın hakları için kapıyı aralayabildi” ifadelerinde bulundu. İran'daki devrimci hareketin bir örnek teşkil ettiğini belirten Nahid Jabrallah, “Çünkü feminist hareket nihai hedeflerine yaklaşıyor ve düşmanları yani aslında tüm insanlığa düşman olanlar karşısında birleşiyor” şeklinde konuştu.
“Toplumsal bilinç oluşturulmalı”
Feminist aktivist ve insan hakları savunucusu Wiam Shawky ise, "Mahsa Amini'nin öldürülmesi, Sudan'da kamu düzeni polisinin, elbiseleri nedeniyle kadınlara yönelik saldırılarını ve kadınlara verilen cezaları anımsattı. Kıyafetlerinden dolayı kadınlara kırbaç cezaları veriliyordu. Mesele iktidarla sınırlı değil. Devrimden sonra ve Beşir rejiminin yıkılmasından sonra bile sosyal medyada kadınlara kamçılanma çağrısı yapan kampanyalar vardı. Halkın uygunsuz gördüğü kıyafetler ve toplu taşımadaki erkekler de kadınlara başörtüsü takmalarını emrediyorlardı” diyerek, toplumsal bilincin de oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
“İran’daki devrim kadın devrimidir”
Kadınlara başörtü zorunluluğu dayatıldığını sözlerine ekleyen Wiam Shawky, “Kadınların inançlarına bakılmaksızın başörtüsü takmaları yönünde dayatmalarda bulunuluyor. Bu anlamıyla Jina Mahsa Amini katledilen ilk kadın değil ve sonda olmayacak. Çünkü sorun asayiş sorunu değil sorun zihniyet sorunudur. 2019'da Sudan’da da bir ayaklanma oldu. Bu siyasi bir ayaklanmaydı. İranlı kadınlar da şimdi rejime karşı toplumsal bir ayaklanma içinde kendi devrimlerini yapıyorlar. Bu bir kadın devrimidir” diye belirtti.
“Feminist dayanışma sınırları aşmalı”
Feminist ve aktivist Malaz Imad da, yaşananlara dair şu değerlendirmede bulundu: “Jina Mahsa Amini katledildiğinde büyük bir acı hissettim. Yaşanan bu durum baskıcı bir zihniyete sahip İran için garip değil. Kadınlar ikinci sınıf olarak görülüyor ve baskı altındalar. Feminist hareket bu anlamıyla bir dayanışma içerisinde olmalıdır. Her kadın sınırları aşan feminist dayanışmayı göstermeli.”
“Değişim geliyor”
Feminist aktivist Ahed Muhammed ise, “Devrim başladığı zaman devam edecek. Değişim geliyor” derken devrimle gelen değişimin kendiliğinden olmadığını temel hak ve özgürlüklerin kazanılmasında sancılı bir sürecin yaşandığını hatırlatıyor ve zaten yaşananları işaret ediyor.
“Sudan’daki deneyimimize göre düşündüğümde bu küçük kıvılcım İran’da devrimin zaferine kesin gözle bakmamızı sağlıyor. Orada en çok ezilen, tecavüze uğrayan, acı çekenler kadınlar ve devrimin de öncüsü onlar” diyen Ahed Muhammed mücadele ve zafere inandığını söylüyor.