‘Somalili kadınlar için uluslararası alanda daha fazla ağ kurulmalı’
Somalili insan hakları aktivisti Laila Jamaa, Somali’de kadınların maruz kaldığı şiddet ve baskılara karşı bölgesel ve uluslararası kadın örgütleriyle iş birliği ve deneyim paylaşımının olduğunu belirterek, “Daha fazla ağ kurmaya ihtiyaç var” dedi.
ZOUHOUR MECHERGUI
Tunus- Somali’de kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik zorluklar, siyasi dışlanma ve güvenlik sorunları gibi birçok engelle karşı karşıya. Somali’de süregelen çatışmalar, yoksulluk ve toplumsal baskı, kadınların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Dünyada kadın sünnetinin en yaygın olduğu ülkelerden olan Somali’de kadınların birçoğu fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor, ancak hukuk sistemi ve ataerkil aile yapısından kaynaklı kadınların sesleri daha az duyuluyor. Kadınların haklarını savunmak için çalışan yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşları var ama somut değişikliklerin olması için uzun vadeli toplumsal dönüşüm gerekiyor. Kadınların eğitime erişiminin artırılması, hukuki koruma sağlanması ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları, bu zorluklarla mücadelede önemli adımlar olarak sayılıyor.
İhlaller her geçen yıl artıyor
Yayınlanan kimi raporlara göre; ülkede erkeklerin sosyal, politik ve ekonomik alanlarda daha uygun konumlarda yer aldığı, ancak kadınların tecavüz, taciz ve yoksunluk gibi kötü muameleler de dahil olmak üzere ağır hak ihlallerine maruz kaldığı ifade ediliyor. Somali Sağlık ve Demografi Araştırması’nın 2023 raporuna göre; 15 ila 49 yaş arasındaki evli kadınların yüzde 35'i eşleri tarafından şiddete maruz kalırken, şiddete maruz kalan kadınların bir kısmında ağır yaralanmalar oluştu. Raporlar ayrıca, kadın sünnetinin de hâlâ çok yaygın olarak uygulandığına dikkat çekiyor. Sünnet uygulaması 2023'te yüzde 99,2 oranında endişe verici bir artış gösterdi. 2024 yılında hükümet tarafından yayınlanan bir rapora göre ise, tecavüz ve aile içi şiddet gibi ihlallerde de artışlar yaşandığı, bu oranın 2022'de yüzde 37 iken, 2023'te yüzde 52'ye yükseldiği kaydedildi.
‘Yasaların olmaması şiddeti artırıyor’
İnsan hakları aktivisti Laila Jamaa, kadınların devam eden çatışmalar, yoksulluk, iklim değişikliği ve kadınların hayatlarını kontrol eden muhafazakâr sosyal normlar nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu belirtti. Laila Jamaa, “Somali’de kadınlar kayıt dışı ekonomide, özellikle tarımda, küçük ve mikro işletmelerde, küçük ticaret faaliyetlerinde çalıştırılıyor. Somali’de kadınlar şiddetin birçok türüne maruz kalıyor. Özellikle Mogadişu'daki çatışma bölgelerinde kadınlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddet riskine maruz kalıyorlar. Caydırıcı yasaların olmaması da kadına yönelik şiddeti artırıyor” diye belirtti.
‘Kısıtlamalara rağmen kadınlar mücadele ediyor’
Laila Jamaa, Somalili kadınların karar alma pozisyonlarındaki zayıf varlığına ilişkin ise, "Somali kadınların mücadelesine rağmen siyasete ve karar alma pozisyonlarına katılımları hala sınırlı, ancak Afrika ve Arap ülkelerine nazaran parlamento ve bakanlıklardaki katılımları kabile kısıtlamalarına rağmen daha iyi durumda. Örneğin parlamentoda kadınların temsil oranı yüzde 20'yi aştı. Ancak siyasi konumdan kaçınmanın nedenleri arasında kadınların rolünü sınırlayan kültürel normlardan kaynaklanıyor. Güvenlik ve siyasi zorlukların yanı sıra kamusal yaşamda kadınların katılımıyla ilgili çabalar dikkat çekiyor. Feminist kurumlar, kadınların parlamentoda ve hükümette temsilini artırmaya çalışıyor” diye kaydetti.
‘Kadınların yaşamları sınırlandırılıyor’
Somalili kadınların yaşamlarının ev işleri, çocuk bakmayla sınırlandırıldığını söyleyen Laila Jamaa, bu durumun kadınların liderlik pozisyonlarına ulaşmalarının önündeki en belirgin engellerden biri olduğunu dile getirdi. Somalili kadınların tecavüz, erken evlilik ve kadın sünneti anlamına gelen ‘Firavun sünnetini’ de içeren cinsiyete dayalı şiddet trajedisiyle karşı karşıya olduğunu belirten Laila Jamaa, özellikle bu insanlık dışı eylemin suç sayılmaması nedeniyle kadınların yaşamlarını ihlal eden bu uygulamaların tehlikesine dikkat çekti.
Laila Jamaa, yüksek yoksulluk oranının eğitim ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişime yol açtığını, kadınların sömürüye ve dışlanmaya maruz kalmasını artırdığını, durumu daha da kötüleştiren şeyin ise cinsel şiddet ve kadınların yerinden edilme riskini artıran çatışmalar olduğunu belirtti. Laila Jamaa, sosyal normların kadınların eğitim, çalışma ve siyasi katılım fırsatlarını sınırladığını ifade etti. Somali hükümetinin kadınları şiddetten koruyan yasalar çıkarmaya çalıştığını dile getiren Laila Jamaa, “Ancak bu yasaların uygulanmasında aşiret zihniyeti, güvenlik ve sosyal durum gibi zorluklar yaşanıyor. Yasalarda kadın haklarıyla ilgili bir netlik yok ve yargıda şeffaflık bulunmuyor. Ayrıca kadınları savunacak iç organlar da yok. Ataerkil zihniyet kadınlara zulmediliyor, rolleri ve statüleri sınırlandırılıyor, kamusal yaşamdan dışlanıyor” dedi.
Mogadişu'daki insan hakları örgütlerinin ve kadın kurumlarının kız çocuklarını ve kadınları şiddetten korumadaki rolüne dikkat çeken Laila Jamaa, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadın ve insan hakları örgütleri, kız çocukları ve kadınların eğitim ve çeşitli beceriler edinmelerini sağlamak için bir ağ oluşturarak onlara eğitim verdi. Somalili kadın örgütleri ile bölgesel ve uluslararası örgütler arasında bir iş birliği söz konusu. Somalili kadınlar, engellere rağmen kadın sorunlarını tartışmak ve en iyi uygulamaları paylaşmak için bölgesel etkinliklere ve konferanslara katılıyor. Bölgesel ve uluslararası feminist örgütlerle iş birliği ve deneyim alışverişi var, ancak daha fazla ağ kurmaya ihtiyaç var."