Sokakta yaşayan hayvanların sorumlusu kim?
‘Sokakta yaşayan hayvan’ meselesinin Erdoğan’ın talimatıyla bir sokak hayvanları kıyımına dönüşmesi üzerine neler yapılması gerektiğini HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin ajansımıza anlattı.
ELİF AKGÜL
İstanbul- Antep’te pitbull cinsi bir köpeğin 4 yaşındaki bir kız çocuğuna saldırdığı haberinin ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “sahipsiz hayvanların yerinin barınaklar” olduğunu söylemesi üzerine birçok belediye sokak hayvanlarını işkenceyle toplamaya başladı.
Ülkenin çeşitli bölgelerinden çok sayıda görüntü paylaşan hayvan severler ve hayvan hakları kuruluşları bazı hayvanların tüfekle vurulduğunu, bazılarının yakıldığını veya uzuvlarının kesildiğini gösterdi. Oysa uzun zamandır hayvan hakları aktivistleri, çözüm önerilerini sıralıyor; sorunun hayvanlarda değil, sorumsuz ve şiddete meyilli hayvan sahiplerinde ve işlerini yapmayan belediyelerde olduğunu söylüyordu.
Ajansımıza konuşan Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Fatma Biltekin, suçlunun hayvanlar olmadığını bir kez daha tekrarladı. “Tehlikeli ırk” söyleminin bilimsel olmadığını vurgulayan Fatma Biltekin, mevcut “sokak hayvanları sorununun” sorumlusu olarak üretimi durdurmayan hükümeti ve görevini yapmayan belediyeleri gösterdi.
“Erdoğan’ın talimatı yasaya aykırı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hayvanları toplayın” talimatının hukuksuz olduğuna dikkat çeken Fatma Biltekin, belediyelerin toplama uygulamasının yürürlükteki Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesindeki “hayvanları al, aşıla, kısırlaştır ve aldığın yere geri bırak” talimatına aykırı olduğunun altını çizdi. “Bakımevi bile olmayan belediyelerin toplama yaptıklarını biliyoruz” diyen Fatma Biltekin şöyle konuştu:
“Erdoğan vites artırarak ‘bu havanlara bakan beyaz Türklerdir, zenginler bakıyor bu hayvanlara’ dedi. Hayvan koruma gönüllülerinin borç batağında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü gönüllüler kendi imkanlarıyla sokaktaki hayvanları yaşatmaya çalışıyorlar. Kaldı ki köpek evcilleştirilen ilk hayvan. Biz 12 bin yıldır köpeklerle birlikte yaşıyoruz. Biz hayvanlara bakmayı anneannelerimizden, dedelerimizden öğrendik. Tüm bu açıklamaların aslında toplumu kutuplaştırma, gündemi değiştirme çabası olduğunu biliyoruz.”
Fatma Biltekin, “Bunun sonu hayvanlar için ölüm anlamına gelecek” derken Türkiye’de barınak değil geçici bakımevleri olduğunu hatırlatarak “Sokakta yaşayan hayvanların yerinin bakımevleri olmadığını biliyoruz. Bu yerler ölüm ve tecrit kampları” diye konuştu.
“Tehikeli olanlar hayvanlar değil onları yetiştirenler, cezayı da onlar çekmeli”
“Tehlikeli ırk” ifadesinin bilimsel olmadığını, bununla ilgili bir araştırma da olmadığını ifade eden Fatma Biltekin, “tehlikeli ırk” olarak sınıflandırılan hayvanların üretiminin, satışının ve sahiplendirilmesinin yasak olmasına rağmen her yıl daha fazla “tehlikeli ırk” denen hayvana el konduğunu aktardı. “Biz bu hayvanlara bakacak kişilere eğitimler verilmesini, bu kişilerin denetlenmesini, dövüşlerle, merdiven altı üretimle mücadele edilsin istiyoruz” diyen Fatma Biltekin şöyle devam etti:
“Zaten sokakta yaşayan hayvan sorununu bitirmek istiyorsak üretimi bitirmek gerekiyor. Ama biz değişen yasada da gördük ki petshoplarda kedi köpek satışı bitecek ama üretim çiftliklerindeki kedi köpek satışı bitmeyecek. Yani üretim durmamış oluyor. Yani tehlikeli olan bu hayvanlar değil, bu hayvanları yetiştirenlerdir. Cezayı da onlar çekmeli.”
Sokakta yaşayan hayvan popülasyonun çok fazla olmasının nedeninin belediyeler olduğunu vurgulayan Fatma Biltekin, “2004 yılından beri kısırlaştırma yapması gereken belediyeler, hayvanları alıp dağ başlarına attıkları için, hayvanlar orda kontrolsüz bir şekilde çoğaldığı için bu kadar çok hayvan var sokakta. Yıllardır belediyelere görevlerini hatırlatıyoruz. ‘Hayvanları dağ başlarına atmayın, barınaklarda ölüme terk etmeyin’ diyoruz. Ama bunu 2004’ten beri devam ettirdikleri için sorunu derinleştirdiler. Üretim bitmediği sürece, cerrahi prensiplere uyularak kısırlaştırma yapılmadığı sürece, gönüllülerle koordineli çalışılmadığı sürece bu meseleyi çözemezsiniz” diye konuştu.
“Hayvanları yok edecekler”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelgenin kanunda yazanlardan ibaret olduğunu hatırlatan Fatma Biltekin, “Şimdi Erdoğan talimat verdiği için bunu bir anda yapmaya çalışıyorlar. Siz 17 senede bunu yapamadınız, çok kötü hale getirdiniz. Şimdi istiflenmiş şekilde hayvanları bu bakımevlerine götürüyorsunuz. Bakımevi olmayan belediyeler bile toplama yapıyor, hayvanları nereye götürdükleri belli değil. Yok edecekler hayvanları” dedi.
İnsan-hayvan çatışmasını azaltmak için kısırlaştırma yapılması gerektiğini, bunun da bir günde yapılamayacağını, milyonlarca hayvanın olduğunu belirten Fatma Biltekin, çözüm için yıllara yayılacak düzgün cerrahi operasyonlar yapılmasını, gönüllülerle beraber çalışmaları gerektiğini, uygun yerlere besleme noktaları ve kulübeler yapılmasının, çocuklara ve yetişkinlere hayvanlara nasıl yaklaşmalarıyla ilgili eğitimler verilmesi gerektiğini ifade etti. “Bunlar zaten yasada yazıyor” diyen Fatma Biltekin, “Bunlar uygulanmış olsaydı şu an yaşadığımız şeti yaşamıyor olacaktık” şeklinde konuştu.