SODAP’lı Fatma İnce: Örgütlü mücadele katliamcı zihniyetin sonunu getirecek

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara karşı kadınların örgütlü mücadelesinin önemine vurgu yapan SODAP YK Üyesi Fatma İnce, “Halkların bir arada yaşadığı bir Ortadoğu mücadelesini birlikte yükselterek, bu katliamcı yaklaşımlara son vereceğiz” dedi.

AXÎN BAHAR

Haber Merkezi- Türk devletine bağlı; El Kaide’nin Suriye kolu eski El- Nusra Heyet Tahrir El-Şam (HTŞ) ve Milli Suriye Ordusu adlı paramiliter çete grupları, 27 Kasım’da Suriye’nin Halep kentinin büyük bir kısmını ele geçirdi. Saldırılara eş zamanlı olarak Türkiye ve ona bağlı çeteler de Minbic ve Kobanê köylerini bombaladı.

Türk devletine bağlı çete grubu HTŞ’nin sivil alanlara yönelik saldırıları sürerken, bu saldırılarda başta kadın ve çocuklar olmak üzere birçok insan katledildi, tecavüze uğradı. Evleri boşaltıldı ve göçe mecbur bırakıldı.

Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara ise birçok kesimden tepkiler geliyor.

Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Yürütme Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Kırkyama Kadın Dayanışması Kurucu üyesi Fatma İnce, Türkiye’nin Kürtlerin statü elde etmemesi için saldırdığını belirtti.

‘HTŞ Erdoğan’ın aparatı’

Ortadoğu’da yaşanan krizlerin ve güç dengelerinin değişkenliğine işaret eden Fatma İnce, Türkiye’de ise “saray rejiminin” en büyük korkusunun Kürtlerin statü elde etmesi olduğunu söyledi. Fatma İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye, bu durumun önüne geçmek ve Ortadoğu'da konumunu güçlendirmek için bu saldırıyı destekliyor. Suriye’nin bölünmesi projesinde Türkiye’ye ABD-İsrail aksıyla uyumlu hareket etme görevi verilmiş ve bunun karşılığında da bölgedeki etki alanını kurmasının önü açılmış görünüyor. Suriye’de Kürtleri ve diğer halkları katletmek için yola çıktığı için HTŞ’ye göz yumuluyor. HTŞ, Erdoğan’ın çıkarlarının bir aparatı. Aynı zamanda Erdoğan’ın içerde yaşanan siyasal krizi toplumsal öteleme, moral üstünlük ve motivasyon yaratma işlevi HTŞ’nin saldırıları ve başarısı üzerinden yapılmaya çalışılıyor.”

‘Kadın bedeni savaş meydanı haline getiriliyor’

Saldırılar ile birlikte ortaya çıkan savaş suçlarına da dikkat çeken Fatma İnce, “Rojava Devrimi başta Kürt halkı olmak üzere Arap, Türkmen, Ermeni, Süryani ve Ezîdi halklarının barış umudunun bir yansımasıdır. Halkların kendi aralarındaki eşit vatandaşlığa dayalı kardeşçe bir arada yaşama gerçekliğinin hayata geçirilme pratiğidir. Cinsiyetçi olmayan kadın özgürlükçü bir yaşamı kurma mücadelesidir. Şu an çeteler ise Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt halkının, Hıristiyanların, Dürzilerin, Ezîdilerin ve Arap Alevilerin katledilmesine yönelik bir saldırı içerisinde. Halkları savaş, kaos ve yıkımla yüz yüze bırakıyor. Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni, Süryani, Ezîdi, Alevi kadınların bedenlerini, hayatlarını savaş meydanı haline getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘Sessizliği bozmak için daha fazla mücadele etmeliyiz’

Her savaş ve çatışmanın kadınların haklarının gasp edildiği bir ortam yarattığını ifade eden Fatma İnce konuşmasına şöyle devam etti: “Savaş politikaları kadına şiddet olarak dönüyor. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de özgün bir durum var. Kürt özgürlük hareketinin kadın özgürlükçü paradigmasına yönelik özgün bir saldırı söz konusu. Suriye halklarının özgürlük mücadelesine yönelik bir savaş aynı zamanda Kürt kadınlarının kazanımlarına, inisiyatiflerine de yöneliyor. Yeni, özgür, eşit bir yaşamın kurulmasında etkin olan kadın savaşçılara yönelik yapılan saldırı karşısında ancak halkların bir arada eşit olacağı kadın özgürlükçü bir yaşamı kurmayı savunanlar tavır alabilir. Sessizliği bozmak için daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor.”

‘Örgütlü mücadele katliamcı zihniyetin sonunu getirecek’

Kadınların örgütlü mücadelesinin “katliamcı zihniyetin” sonunu getireceğini belirten Fatma İnce, “Suriye'de barışın tesis edilmesi için cihatçı çetelere verilen desteğin geri çekilmesi şart. Suriye halklarının kendi kaderini tayin hakkı tanınmalı.  Tüm halklar için eşit vatandaşlığın sağlandığı bir ülkeyi, halkların bir arada kardeşçe yaşadığı bir Ortadoğu’yu kurma mücadelesini birlikte yükselterek bu katliamcı yaklaşımlara son vereceğiz. Kadınlar kendilerini ganimet sayan, özgürlüğüne, canına kasteden çetelere ve kendi paylaşım savaşları nedeniyle onları destekleyenlere karşı barışı savunmaktan vazgeçmemeli” ifadelerini kullandı.