Siyasi aktivist Kabira El Şater: Fas bugün tarihi bir yol ayrımında

“Fas bugün tarihi bir yol ayrımında” diyen siyasi aktivist Kabira El Şater, ya diyalog ve sosyal reformlarla ilerlenmesi ya da artan gerginliklerin toplumsal barışı tehdit etmesi arasında bir tercih yapılması gerektiğini vurguladı.

HANAN HARITE

Fas- Fas’ta 27 Eylül’den bu yana, adalet, eşitlik ve iş talepleriyle sokağa çıkan gençler ülkeyi sarsıyor.

Protestolara, dijital çağda doğan ve "Z212 Kuşağı" olarak anılan yeni nesil öncülük ediyor. Başlangıçta barışçıl geçen gösterilere güvenlik güçleri müdahale etti; çok sayıda kadın ve erkek gözaltına alındı. Ardından olaylara karışan bazı gruplar özel mülklere zarar verdi. Eylemler, Agadir, Tetouan, Marakeş, Kenitra ve Safi gibi şehirlere hızla yayıldı. Talepler, hükümet politikalarına yönelik eleştirilerle genişledi. Barışçıl göstericilere yönelik sert müdahale ise kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Ekim başından itibaren protestolar yeniden barışçıl bir çizgiye oturdu. Gençler her akşam 18.00–20.00 arasında meydanlarda toplanıyor. Gözler şimdi, Kral VI. Muhammed’in önümüzdeki Cuma günü parlamentoda yapacağı ve hareketin seyrini etkileyebilecek konuşmasına çevrilmiş durumda.

Fas’ın önde gelen sol görüşlü siyasi aktivisti Kabira El Şater, ajansımıza yaptığı açıklamada, protestolara genç kadınların katılımının önemli ve anlamlı olduğunu belirtti.

Gençlerin ‘meşru’ talepleri

Gençlerin attığı sloganların başta iş, sağlık ve eğitim gibi temel sosyal talepleri dile getirdiğini, ancak zamanla Başbakan’ı eleştiren ve istifasını isteyen siyasi ifadelere dönüştüğünü söyledi. Kabira El Şater, gençlerin bu taleplerini, kamu hastanelerinin kötüleşmesi, ekipman eksikliği ve yüksek okul terk oranları gibi yaşadıkları somut sorunlar göz önüne alındığında meşru bulduğunu ifade etti.

Sosyal adaletsizlik eylemlere neden oldu

Kabira El Şater, istihdamın sloganlarla değil, küçük işletmelerin desteklenmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması, vergi yüklerinin azaltılması ve gençlere yönelik mesleki eğitim olanaklarının artırılmasıyla sağlanabileceğini ifade etti. Sosyal adalet konusundaki umutsuzluğun, protestoların temel kaynağı haline geldiğini belirten Kabira El Şater, bu hareketi birbirini izleyen hükümetlerin sol partileri dışlayarak karar alma süreçlerini idari partilerin tekeline bırakması sonucu oluşan siyasi boşluğun bir yansıması olarak değerlendirdi. Uygulanan politikaların toplumun gerçek ihtiyaçlarına yanıt veremediğini ve itaatkâr bir anlayışa dayandığını söyleyen Kabira El Şater, bunun devlet ile gençler arasında derin bir uçurum yarattığını da sözlerine ekledi.

Kendi çocukları en prestijli üniversitelerde okurken, küçük yaştaki kızların evlendirilmesini savunan muhafazakâr söylemleri eleştiren Kabira El Şater, bu tür “kışkırtıcı” ifadelerin genç kadınları eşitlik ve sosyal adalet talep etmeye yönelttiğini düşündüğünü belirtti.

‘Şiddet çözüm üretmez’

Barışçıl protestolar düzenleyen genç erkek ve kadınların tutuklanmasını kınayan Kabira El Şater, barışçıl göstericilerle vandallar arasında net bir ayrım yapılması gerektiğini vurguladı. Vandalizm eylemlerine karışanların elbette hesap vermesi gerektiğini söyleyen Kabira El Şater, ancak taleplerini barışçıl yollarla dile getiren gençlerin cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Kabira El Şater, Fas’ın 1965 ile 1981 arasındaki dönemi ve 2017’deki Rif olaylarını hatırlatarak, “Şiddet çözüm üretmez; aksine, gerginliği ve halkın öfkesini artırır” dedi.

‘Taleplere ciddi yanıtlar verilmeli’ 

Ülkedeki gerginliği yatıştırmak ve vatandaşlarla yetkililer arasındaki güveni yeniden inşa edebilmek için bir kraliyet girişimine ihtiyaç olduğunu belirten Kabira El Şater, sözlerine şöyle devam etti:

“Mevcut hükümetin görevden alınması ve erken seçim çağrısı yapılması, krizi çözmek adına gerçekçi bir seçenek olabilir. Ancak bu, sadece siyasi bir değişimle sınırlı kalmamalı. Ekonomik ve idari kurumlar da dahil olmak üzere, ülkenin etkili güçlerinin eğitim, sağlık ve istihdam alanlarında acil ve somut sosyal çözümler üretmesi gerekiyor. Özellikle gençlerin eğitim programlarına ve iş fırsatlarına entegre edilmesi, bana göre gerçek bir ulusal uzlaşının başlangıcıdır. Fas bugün bir tarihi yol ayrımında duruyor. Ya diyalog ve kapsamlı sosyal reformlar yolunu seçeceğiz ya da artan gerginlikler, toplumsal barışı ciddi şekilde tehdit edecek. Bu noktada, barışçıl protestocuların serbest bırakılması ve gençlerle kadınların taleplerine samimi ve ciddi yanıtlar verilmesi, devlet ile toplum arasında yeniden güven inşa etmenin ilk adımı olabilir. Şunu açıkça söylemeliyim ki, bu sokaklarda yükselen talepler geçici sloganlar değil. Bunlar, bu toplumun uzun süredir biriktirdiği sorunların dışa vurumu. Bu yüzden, dış güçlerin bu haklı öfkeyi istismar ederek ülkenin istikrarını baltalamaya çalışmasına da karşı dikkatli olunması gerektiğine inanıyorum.”

Kabira El Şater, “Kraliyet müdahalesinin sadece gerekli değil, aynı zamanda diyalog ve siyasi düzeltme adına kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bana göre, bu müdahale yaşanan gerginliği yatıştırmak ve devletle toplum arasındaki güveni yeniden inşa etmek için atılması gereken en önemli adımdır” diyerek sözlerini noktaladı.