Silivri Cezaevi’ndeki tutuklular başka cezaevlerine sevk edildi
Marmara Bölgesi Hapishaneleri İzleme Heyeti, Silivri Cezaevinde işkence sonucu intihara zorlanan 10 tutuklu ile ilgili açıklama yaptı.

İstanbul - Marmara Bölgesi Hapishaneleri İzleme Heyeti, 6 Nisan’da Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde gardiyanlar tarafından tutuklulara dönük işkence ve intihara zorlanmaları üzerine cezaevlerine gerçekleştirdikleri ziyarete ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve birçok sivil toplum örgütü temsilcisi avukatın katıldığı basın toplantısında intihar girişiminde bulunan 10 tutuklunun 10 ayrı cezaevine sevk edildiği bilgisi paylaşıldı. Yapılan görüşme sonucunda tutukluların Karabük T Tipi, Akhisar T Tipi, Bolu T Tipi, Düzce T Tipi, İzmir 1 Nolu T Tipi, Manisa T Tipi, İzmir 2 Nolu F Tipi, Eskişehir H Tipi, Manisa Salihli T Tipi, Kütahya Tavşanlı T Tipi cezaevlerine sevk edildiği belirtildi.
“İddiaların doğrulandığı görülmektedir”
Açıklamada Ferhan Yılmaz’ın ölümüyle ilgili olarak sürecin başladığı ifade edilerek “Bu süreçte, İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden heyetler mahpuslarla ve idare ile görüşme girişiminde bulunmuş ve kamuoyuna izlenimlerini açıklamıştır. Bu açıklamalarda; olayda adı geçen mahpuslardan bir çoğunun başka hapishanelere sevk edildikleri, görüşme yapılan mahpusların ise işkence ve intihara teşvik iddialarını doğruladığı görülmektedir” denildi.
Heyetin 14 Nisan günü Silivri 5 Nolu Ceza İnfaz Kurumu’na giderek olayda adı geçen 10 tutuklu ve hapishane idaresi ile görüşme talep ettiği bildirilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kanaat; kamuoyuna yansıyan bilgiler, ses kayıtları, fotoğraflar, mahpus yakınlarının açıklamaları ve heyetlerin raporlarına ve Cumhuriyet savcılığının soruşturma başlatıldığına dair açıklamasına rağmen olaya karışan görevlilerin halen açığa alınmamış olması, resmi makamların olaya dair tatmin edici bir açıklama yapmayıp iddiaları yalnızca reddetmesi, olayda adı geçen 10 mahpusun alelacele 10 ayrı hapishaneye sevk edilmiş olması, hapishane idaresinin görüşme talebimize olumsuz cevap vermiş olması; olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı izlenimi yaratmıştır. Nitekim sonrasında, sevk edilen mahpusların, ailelerine 'burada da risk altındayız, basına daha fazla açıklama yapmayın' dedikleri öğrenilmiştir. Ayrıca, görüşme yapılan mahpusun hapishane koşullarına dair verdiği bilgiler, hapishanede infaz koşullarından kaynaklı gerginliklerin artarak devam edeceğine dair kaygılarımızı artırmıştır.
Sonuç olarak; olaya ilişkin etkin soruşturma yürütülmesi, söz konusu olaya karışan infaz koruma memurlarının ve hapishane yönetiminin soruşturma süresince açığa alınması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarının sağlanması, sürecin şeffaf yürütülmesi ve her aşamada kamuoyunun bilgilendirilmesi, hapishanelerin sivil izleme heyetlerinin inceleme ve denetimine açık hale getirilmesi için yetkililere açık çağrıda buluyor, heyetimizin olayın takipçisi olacağını duyuruyoruz.”