‘Sessizlik kırılmalı, işgale karşı büyük tepkiler açığa çıkmalı’

KNK tarafından düzenlenen Ulusal Çalıştay'ın sonuç bildirgesinde, Türk devletinin saldırılarına dikkat çekilerek seferberlik ruhuyla mücadele edilmesi istendi.

Haber Merkezi- Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK), Türkiye'nin Federe Kurdistan Bölgesi'ndeki saldırılarını görüşmek üzere 8 Temmuz'da online çalıştay düzenledi.

"Ulusal Çalıştay" adıyla düzenlenen çalıştaya çok sayıda Kurdistanî parti, örgüt ve kurumun yanı sıra yazar, sanatçı, aydın, akademisyen, gazeteci, siyasetçi ve inanç temsilcileri katıldı. Çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı. 

Türk devletinin saldırılarını genişlettiği ve kontrol noktaları kurmaya başladığı belirtilen bildirgede KDP hükümetinin Türk devletine yardım ettiği Irak hükümetinin de bu saldırılara ortak olduğu vurgulandı. Bildirgede “Türk devleti Irak hükümetine su ve ekonomi sözü veriyor. Irak iyi bilsin ki, AKP-MHP iktidarı neo-Osmanlı aklıyla hareket ediyor. Milliyetçi ve ırkçı bir proje olan Misak-ı Milli sınırlarını işgal etmek istiyor. Bu amacına ulaşmak için savaşı yoğunlaştırmaya, insanları birbirine düşürmeye, barış ve huzur ortamını bozmaya çalışıyor. Bu büyük saldırılar sadece HPG güçlerine yönelik değil, Kürtlerin bütün kazanımlarına ve Başûrê Kurdistan’a yöneliktir. Kürt halkının kazanımlarına ve Kurdistan değerlerine saldırı yapılıyor. Ayrıca bu saldırı Irak'ın egemenliğine de yöneliktir. Amaçları tarafımızdan biliniyor. Türk devleti, Kürtlerin ve Kurdistan'ın tüm bileşenleri (Asuri, Süryani-Keldani ve diğerleri) kendi topraklarında özgür olmasın, köle olsun ve ülkeleri de işgal altında olsun istiyor. Türk devleti yüz yıldır Türk uluslaşmasını diğer halkların yok edilmesi üzerine inşa ediyor" denildi.

‘Dayanışmayla saldırıları sonlandırabiliriz’

"Türk devleti Kürt varlığına karşıdır, Kurdistan'a karşıdır" ifadelerinin yer aldığı bildirgede Kürt kazanımlarının tehlikede olduğu uyarısı yapıldı. Saldırılara karşı sessizliğin kırılması ve tepkilerin açığa çıkması gerektiği vurgulanan bildirgede şu ifadeler yer aldı:

"Bu büyük operasyona karşı şu ana kadar ulusal ve uluslararası düzeyde olması gerektiği gibi sesler yükselmedi ve tepkiler yetersizdir. Başta KDP yetkilileri olmak üzere Kurdistan Bölgesel Yönetimi'nin bazı yetkilileri, Türk devletiyle işbirliği yapan kişiler ve ona yakın bazı medya kuruluşları da durumu normalleştirmek ve gerçekleri çarpıtmak istiyor. Bu büyük bir tehdittir ve bu durum hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu durum normal görülmemeli, bu sessizlik kırılmalı işgale karşı büyük tepkiler açığa çıkmalıdır. Direniş güçleri tavrımızı ve dayanışmamızı görmelidir. Güçlü bir birlik ve dostlarımızın dayanışmasıyla bu saldırıları sonlandırabiliriz."

Birlik çağrısı da yapılan bildirgede "Tüm Kurdistani güçler işgale karşı pozisyon almalı ve direnişçilerin etrafında en üst düzeyde ulusal ve yurtsever bir savunma zırhı örmelidir” denildi.

Ulusal birlik çağrısı

Bildirgenin sonuç kısmında, şöyle denildi:

"* Türk devleti, bu saldırı ve baskılarla Kurdistan halkının tüm kazanımlarını yok etmek ve Kürt halkını soykırımdan geçirmek istemektedir. Toplantı katılımcıları olarak Türk devletinin bu vahşi tutumuna karşı hassas yaklaşıyoruz, bu saldırıya tüm imkanlarımızla karşı çıkıyor ve Kurdistan Savunma Güçleri'nin yanında yerimizi alıyoruz.

 * Kurdistanlıların iç birliğinin olmaması, Kurdistan'ın kazanımlarının savunulmasını zayıflatmakta ve düşmanların önünü açmaktadır. Bu, en son Kerkûk, Xaneqîn ve Şengal’in işgalinde görüldü. Ancak iç ittifak, düşman saldırılarını kırarak zaferin önünü açıyor, ki bu Kobanê’nin savunulmasında ve zaferinde de görüldü. Toplantı, iç birliği varlık yokluk şartı olarak görüyor ve ulusal birliğin güçlendirilmesi çağrısını yineliyor.

 * Kurdistan'da ve yurt dışında Kurdistan Savunma Güçlerine güçlü destek verilmeli, Kobanê’yi savunma ruhuyla Türk devletini Başûrê Kurdistan'a yönelik işgali durdurulmalıdır. Bu amaçla bağlantılı olarak yurt içinde ve yurt dışında güçlü birliğe, ulusallığa ve yurtseverliğe dayalı bir diplomasi çalışması yapılmalıdır.

* İçinde bulunduğumuz süreç, kitlesel soykırım saldırılarına karşı her yerde topyekun bir direniş göstermemiz, seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gereken bir süreçtir. Toplantı, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı Kurdistanlıları gece gündüz her türlü çalışma ve eylem ve etkinliklerde yer almaya, direniş güçlerinin yanında yer almaya ve her yerde topyekûn direnişi yükseltmeye çağırıyor.

* Toplantı, Kurdistan Bölgesi Parlamento Başkanlığına, hükümetine, Kurdistani parti ve kurumlara ve tüm bölge halkına Türk devletinin bu işgal saldırılarına karşı çıkma ve Türk ordu güçlerini Başûrê Kurdistan’dan çıkarma çağrısında bulunmaktadır.

 * Toplantı, Irak federal devletine Türk devleti ile işbirliği yapmaması, Saddam döneminde Türkiye ile yapılan sınır geçiş anlaşmalarının iptal edilmesi, Türk devletinin Başûrê Kurdistan'ı işgal saldırısına itiraz etmesi, Irak hava sahasını Türk devletinin savaş uçakları için yasaklaması, Türk devleti güçlerinin Irak federal devleti sınırlarından çıkması için pratik tedbirler alması çağrısında bulunmaktadır.

 * Toplantı, Arap Devletler Birliği'ne, Türk devletinin Kurdistan'ın güneyindeki işgal saldırılarına karşı tavır alma ve protesto etme çağrısında bulunmaktadır.

 * Toplantı, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve ilgili tüm güçleri, Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmamaya ve tavır almaya çağırmaktadır.

 * Toplantı, Kürt halkının dostlarına ve genel olarak demokratik ve vicdan sahibi dünyaya çağrıda bulunuyor ve diyor ki; 'Kobanê, Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê savaşlarında iyi bir tutum sergilediniz, umuyoruz ki bu tavrınızı bu savaşa karşı da sergilersiniz. Kürt halkının dayanışmanıza ihtiyacı var.'

* Toplantı, Kurdistanlılar ve Kurdistan dostlarına Türkiye ile ekonomik işlem yapmamalarını, Türk turizmini boykot etmelerini talep etmektedir.

 * Bizler, bu toplantıda hazır bulunan kişi ve temsilciler olarak Türk devletinin işgal saldırılarına karşı tavır alıyor ve Kurdistan Savunma Güçlerine desteğimizi yineliyor ve diyoruz ki; 'Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarını savunmak, Kurdistan’ı savunmaktır. Biz bütün imkanlarımızla bu direnişe sahip çıkacağız.  Ayrıca tüm Kurdistani partiler, örgütler, kurumlar, şahsiyetlerden ve tüm Kurdistan halkından da aynı tutumu sergilemelerini istiyoruz."