Serêkaniyêli göçmenlerden yürüyüş: Bu topraklar bizim
Serêkaniyê Kampı’ndaki binlerce göçmen, Türkiye’nin “sömürge evlerine” karşı yürüyüş düzenleyerek, topraklarının kendilerine geri verilmesini istedi.

Hesekê – Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4 Mayıs'ta Kuzey ve Doğu Suriye’de işgal altında olan Efrîn, Ezaz, Bab, Cerablus, Girê Spî ve Serêkaniyê gibi yerlere “sömürge evleri” inşa edeceğini ve buralara bir milyon mülteciyi yerleştireceğini duyurdu. Serêkaniyê Kampı’ndaki göçmenler, bu projeyi kitlesel bir yürüyüşle protesto etti ve bölgenin demografik yapısını değiştirmek amacıyla planlanan bu projeye sessiz kalan insan hakları örgütlerini kınadı. Yürüyüş Serêkaniyê Kampı Meclisi önünde başladı ve kampın sonunda ise yürüyüş mitinge dönüştü. Yürüyüşte Kongra Star bayrakları, Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları ve “Demografik yapının değiştirilmesine hayır”, Katliam ve göçe karşı tüm bileşenlerle direneceğiz” yazılı pankartlar taşındı.
“İç savaş çıkarmak istiyor”
Bir dakikalık saygı duruşunun ardından Serêkaniyê Kampı Yönetimi Ezîza Xenefir, basın metnini okudu. İnsan hakları ihlallerine dikkat çeken Ezîza Xenafir, “Bölgemizin demografik yapısını değiştirme politikaları sürüyor. İşgalci Türk devleti işgal ettiği topraklarda Türkçeyi zorunlu kılıyor. Suriye bölgelerindeki göçmenleri işgal altındaki topraklara yerleştiriyor. Bu, Türk devletinin Suriye'de iç savaş çıkarmak istediğini ve halkların birliğini bozmak istediğini gösteriyor. Biz Serêkaniyê Kampı’nın göçmenleri olarak topraklarımızı istiyoruz. İnsan hakları örgütlerinin Türk işgalini topraklarımızdan çıkarmasını istiyoruz” dedi.
“Suç işliyorlar”
Serêkaniyê Kampı göçmenlerinden olan Emîna Hesen de, “Türk devleti halka karşı soykırım politikası uyguluyor. Çocukları katlediyor. Kendi yetiştirdikleri mültecileri topraklarımıza getirmelerini kabul etmiyoruz. Bu binlerce yıldır verdiğimiz emeğe karşı işlenen bir suçtur” diye belirtti.
“Ellerinizi vicdanınıza koyun”
Serêkaniyê göçmenlerinden olan 88 yaşındaki Edika Mihmed ise, “Bizler evlerimizi, topraklarımızı istiyoruz. Türk devleti evlerimizi talan ederek bizi göç ettirdi. Bugün kampta yaşadığımız zorluklar Türk devletinin suçudur. Bugün insanları hangi hakla topraklarımıza getiriyor. Ellerimdeki yaralar Serêkaniyê’deki acı ve emeğimizi anlatsın. Yardımseverlerin ellerini vicdanına koymalarını istiyoruz” diye konuştu.
Eylem “Bijî Berxwedan” sloganıyla sona erdi.