Serêkaniyêli göçmenler: Türkiye’ye ‘dur’ deyin
Serêkaniyê Kampı’nda kalan göçmenler, Türkiye’nin inşa ettiği “sömürge evlerine” işaret ederek, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Meclisine seslendi.

RONÎDA HACÎ
Hesekê- Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Mayıs'ta Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Efrîn, Ezaz, Bab, Cerablus, Girê Spî ve Serêkaniyê’ye ‘sömürge evleri’ inşa etmeye ve bir milyon mülteciyi buralara yerleştirmeye hazır olduklarını duyurdu. Serêkaniyê Kampı’nda bulunan göçmenler konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İnsan hakları örgütleri neden sessiz?
Kuzey ve Doğu Suriye’ye ‘sömürge evlerinin’ kurma projesini kınayan Asiya Mihemed, “Bu karar asla kabul edilemez. Bu karar insanlık ölçülerine aykırıdır. Binlerce yıldır dedelerimiz, nenelerimiz evlerimizi ve mülklerimizi inşa etmek için çok büyük emekler verdiler. Serêkaniyêli annelerin ellerinde yıların zorluğu ve emeği var. Sömürge evlerini inşa etme projesi insanlığa karşı bir suçtur. İşgalci Türk devleti böyle bir kararı hangi hakla veriyor. Biz bu toprakların sahibiyiz. Serêkaniyê’nin sahipleri bizleriz. Emeğimizin üzerine kolay kolay oturulmasına izin vermeyiz. Bizler emek verenler bugün zor koşullarda çadırlarda kalıyoruz. Her türlü zorluğu yaşıyoruz. Çocuklarımız hasta oluyor. İnsan Hakları Örgütleri buna neden ses çıkarmıyor. Çıkarları vicdanlarını yok etti gözlerini kör etti. Bu sessizliği kınıyoruz ve Türk devletinin cezalandırılmasını ve topraklarımızın bize iade edilmesini istiyoruz. Bugün kamplarda direnmemizin nedeni Serêakniyê'ye geri dönmek içindir” dedi.
“Felsefemiz ile direneceğiz”
‘Sömürge evlerinin’ yapılmasının Kuzey ve Doğu Suriye halkına yönelik bir komplo olduğunu dile getiren Bedriye Mihemed, “Tarihimizi, kültürümüzü, kimliğimizi, varlığımızı yok etmek ve kendilerine göre yeni bir tarih inşa etmek istiyorlar. Bu kararla herkesi kendi içinde kucaklayan Demokratik Ulus projesini yıkmak istiyorlar. Ama şunu çok iyi bilsinler ki, kanla verilen emek ve gösterilen direniş hiçbir zaman kaybedilmeyecek. Tarih, annelerin toprakları için çocuklarını nasıl feda ettiğini yazacaktır. Serêkaniyê anne ve babalarımızın yeridir. Burada yaşamak bizim hakkımızdır. Çünkü kendi emeğimizle inşa ettik orayı. Bir felsefe sahibiyiz. Bizler bu felsefeye kapsamında direneceğiz ve işgalcileri yenilgiye uğratacağız” diye konuştu. Türkiye ile uluslararası devletlerin demografik yapıyı değiştirme üzerine anlaştıklarını sözlerine ekleyen Bedriye Mihemed, asıl meselenin ekonomi olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletlere ve Güvenlik Meclisine seslenen göçmenler, Türkiye’nin işlediği suçlara “dur” denilmesini istedi.