‘Savaşın sonuçlarına katlanan Yemenli kadınlar barış sürecine dahil olmalı’
Yemen'de kadınların en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip olduğunu ve çatışmaların sonuçlarından da en fazla zarar gören kesimin kadınlar olduğunu söyleyen Marina Kamal Hameed, “Bu nedenle barış sürecine katılımları büyük önem taşıyor” dedi.

NUR SARİB
Yemen – Uluslararası raporlara da yansıdığı üzere Yemen’de devam eden çatışmalar insani krizleri daha da derinleştiriyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2021'de yayınladığı küresel cinsiyet eşitsizliği endeksine göre, Yemen, 156 ülke arasında 155’inci sırada yer alıyor ve bu durum ülkedeki cinsiyetler arasındaki büyük farkı yansıtıyor. Yemen’deki çatışmalar yaşamda birçok zorluk yaratsa da, kadınlar çeşitli alanlarda varlıklarını güçlendirmek için çabalarını sürdürmeye devam ediyor. Bu çabalar arasında kadınlar kendilerini güçlendirmeyi ve varlıklarını güçlendirmeyi amaçlayan girişimler ve ağlar oluşturuyor. Ajansımız, ağın faaliyetleri, hedefleri ve Yemenli kadınlarla ilgili konulardaki görüşleri hakkında bilgi edinmek için barış alanında aktivist olan ve aynı zamanda “Feminist Araştırmalar Mezunları için Barış İnşası Ağı” Başkanı ve aynı zamanda Basın, Yayın ve Elektronik Yayın Savcılığı’nda Ceza Dairesi Başkanı olarak görev yapan Marina Kamal Hameed ile görüştü.
Barış için program oluşturuldu
Başlangıçta ağın nasıl kurulduğunu anlatan Marina Kamal Hameed, "Çatışmaların genel olarak Yemen toplumunu ve özel olarak kadınları nasıl etkilediği Yemen krizini izleyenler için bir sır değil. Bu nedenle feminist çalışmalar mezunlarının toplum üzerindeki etkilerini daha da artırmak için bir ağa ihtiyacımız vardı. Mezunlarla koordinasyon ve iletişimin ardından ağ, 1 Eylül 2022'de Aden Üniversitesi'nde Kadın Araştırma ve Eğitim Merkezi'ni kurdu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile ortaklaşa yürütülen ve 75 genç kadın ve 25 genç erkekten oluşan Feminist Araştırmalar Yüksek Lisans programından erkek ve kadın mezunlar var ve amaç adaleti ve kadın gündemini, barışı ve güvenliği teşvik etmek. Şu anda ağı geliştirmek, barış inşası, çatışma çözümü için programlar hazırlamak, cinsiyet ve kadın haklarına dayalı savunuculuk geliştirmek için tüm üyeleri eğittik” dedi.
Çatışmanın kadınlar üzerindeki etkisine değinen Marina Kamal Hameed, sözlerine şöyle devam etti:
"Yemen'deki çatışmalar tüm kesimleri etkiledi, ancak kadın ve çocukların uğradığı zarar çok büyük. Devlet kurumlarının zayıflaması, Husilerin birçok şehir üzerinde kontrolü ve hukuk yerine sıkıyönetim hakimiyetiyle kadına yönelik şiddet arttı. Ülke ekonomisinin içler acısı durumu ve eğitimin bozulması, Acil Durumlarda Eğitim Kurumu'nun yaptığı anket çalışmalarının savaşın kadın nüfusunda azalmaya yol açtığını gösterdi. Kızların devlet okullarında ilköğretime kayıt oranları yüzde 97, ancak savaş, genç kızların zorla evlendirilmesine neden oluyor. Öte yandan savaş, kızların sağlık durumlarının kötüleşmesine, silahlı çatışmalar ve mayınlar nedeniyle katledilmelerine ek olarak, yoksulluk, çatışma ve fırsat yokluğu okul çağındaki iki milyondan fazla kız ve erkek çocuğunun okula gidemediğini ortaya koyuyor.”
‘Mevcut Yemen yasalarında ise cinsiyet ayrımcılığı var’
Kadınların siyasete katılımlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Marina Kamal Hameed, "Bu tamamen sona erdi ve kadınların uluslararası kabul görmüş geçici hükümete siyasi katılım meselesi olarak, artık kadınsız ardı ardına meşru hükümetlere sahip olduğumuz için kadınların yeniden mücadele etmesini gerektiriyor. Mevcut Yemen yasalarında ise cinsiyet ayrımcılığı var. Geçmişte Yemen Anayasası’nda vatandaşlık hakları vardı. Mevcut yasalarda eşitlikle ilgili birçok değişiklikler yapıldı. Yasalar vatandaşlar arasında eşitliği sağlayacak ve herkese adil haklar verecek şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Kadınlara cinsiyete dayalı tekrarlanan saldırılara karşı korumak için Ceza Kanunu’nda, Medeni Kanun’da, evlilik yaşını belirleyen Kişisel Statü Kanunu’nda ve diğer birçok kanunda değişlikler yapılarak adalet sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar savaşın sonuçlarına katlandı, barış sürecine dahil olmalıdır’
Marina Kamal Hameed, kadınların Yemen barış sürecine katılmaması ile ilgili olarak, "Yemen'de kadınlar en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ve bu çatışmanın sonuçlarından en fazla zarar gören kesim. Bu nedenle onların katılımı büyük önem taşıyor, çünkü onların ihtiyaçları konusunda en bilgili olanlar, bunları dile getirenler ve uğradıkları bu zararın boyutunu en iyi şekilde aktaranlar kadınlardır. Ayrıca çatışmalar kadınların kararlarıyla alınmıyor, ancak sonuçlarına katlandılar ve bu nedenle barış sürecine dahil olmaları gerekiyor. 2013 yılında gerçekleştirilen ulusal diyalogda kadınların varlığı ve katılımı, 2015 savaşının patlak vermesiyle her şey sona ermeden önce doğru yolda atılmış bir adımdı” sözlerine yer verdi.
Sorumluluk alınmalı
Marina Kamal Hameed, konuşmasının sonunda kadın çalışmaları mezunlarına şunları söyledi:
"Kadın sorunlarının her zaman söylentilerle çevrelendiğini ve bazı tarafların kadın hakları ve desteğinden bahseden herkese zarar vermek için Yemen toplumunun duygularını kullandığını biliyoruz. Bu, vizyonu açıklığa kavuşturmak, tüm söylentileri bir kenara bırakmak ve kadınların haklarını desteklemek için yerel toplumun sorumluluk alması gerekiyor. Kadınları güçlendirmek ve desteklemek aileyi de desteklemek anlamına gelir. Toplumu inşa etmek aileden başlar. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve sosyal adaleti sağlamak için kadın haklarına saygı duymanın önemi konusunda toplumun farkındalığını artırmak için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”