Sardaşt’ta kadınlar fuhuş çetesini çökertti: Mağdurlara “yaşadıklarınızı anlatın” çağrısı

Mahabad’a bağlı Sardaşt ilçesinde kadınlar bir fuhuş çetesini ortaya çıkardı. İfşa edilen çetenin üç üyesi yakalanırken, mağdur kadınlar ise yaşadıklarını bir bir anlatmaya başladı. Çete üyelerinin daha fazla olduğuna dikkat çeken kadınlar, yargılama sürecinde ise mahkeme heyetinin mağdur kadınlara erkek faillere dokunmasını isteyerek yemin ettirmeye çalışmasına da sert tepki gösterdi. Kadınlar ayrıca medya yayın organlarına da duyarlılık çağrısında bulundu.

BAHAR ABBASİ - EVİN MOSTAFA ZADEH

Mahabad- İran’ın Mahabad Eyaletine bağlı Sardaşt ilçesinde kadınları fuhşa sürükleyen bir organize çete, iki sosyal medya kullanıcısı ve aynı zamanda aktivist iki kadın tarafından ifşa edildi. Uzun sessizlik bozulduğunda kent deyim yerindeyse büyük sarsıntı geçirdi, ancak aktivistler henüz sadece üç saldırganın tutuklu olduğunu söylüyor. Kadın intiharlarının arttığı kentte yaşananlar garip olduğu kadar tüyler ürpertiyor. Bahar Abbasi ve Evin Mostafa Zahed tarafından ifşa edilen fuhuş çetesinin geçmişi 15 yıla dayandığı kaydediliyor.

Çete üyelerinden sadece 3 kişi yakalandı

Çete üyelerinden 3 kişi yakalanırken, ikisinin ismi R.S. ve A.A. olarak geçiyor. Uzun yıllar sessiz kalan mağdur kadınlar ise çetenin ifşa edilmesi ardından konuşmaya başladı. Sardaşt Mahkemesi’nde sadece 3 tecavüz faili çetenin yargılandığı mahkeme görülmeye başlarken, sosyal medyadan mağdur olduğunu belirten kadınların anlatımları da artarak gelmeye devam ediyor. Ancak resmi olarak mahkemeye ailesinin desteğini alarak başvuru yapan ve şikayetçi olan tek bir kadın oldu.

Kadınlara “faile dokun yemin et” dayatması!

Çetenin yakalanması üzerine başlayan mahkeme sürecinde ise yaşananlar şok etkisi yarattı. Mahkeme heyeti ifade veren mağdur kadınlara tepki çeken bir dayatmada bulundu. Mahkeme heyeti mağdur kadınlara yemin etmelerini istedi. Normalde bazı mahkemelerde Kuran’a el basılması istenir ve yemin ettirilir. Ancak bu mahkemede durum bu şekilde gelişmedi. Mahkemede heyeti kadınların erkek faillere dokunmasını isteyerek, “Dokun ve üç kere yemin et sana saldırdı mı” dayatmasında bulundu. Kadınlar mahkemenin bu yaklaşımına tepki gösterdi.

Katilin de fuhuş çetesinden olduğu ortaya çıktı

Sardaşt’ta çok sayıda kadın cinsel saldırıya maruz kalırken, bireysel ya da münferit saldırılar olmaktan öte kadınlara yönelik bir suç çetesi tarafından gerçekleştirildi. Topluma açık yaşam alanlarında meydana gelen saldırılarda kadınlar tecavüze, hakarete, görüntüler ile şantaja ve tehdide maruz bırakıldı. Sardaşt’ta kadın hakları savunucusu ve aktivistler Sarcheshmed Meydanı’nda kız kardeşini katleden bir erkeği protesto ettikten sonra bu erkeğin aynı zamanda kadınları fuhşa sürükleyen çete üyelerinden R.S. olduğunu da ortaya çıkardı. Araştırmalarını sürdüren kadınlar birçok kadının R.S.’nin cinsel saldırısına maruz kaldığına dikkat çekti.

“Evlilik bahanesiyle kandırıp cinsel saldırıda bulundu”

Kadın mağdurlardan S.M. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Benimle evlenmek istediğini söyledi ve hatta ailemle bile tanıştı. Ailelerle tanışılınca güven sorunu kalmadığını düşündüm. Bir süre sonra ihtiyaçları için para gerekli olduğunu belirterek, altınlarımı istedi. Evleneceğimiz için bunun sorun olmadığını düşündüm. Bir gün beni evine ailesini ziyarete götürdüğünde cinsel saldırıda bulundu. Zaten evleneceğimizi bunun bir sorun olmaması gerektiğini söylüyordu. Bu uzun süre devam etti ve bir süre sonra R.S.’nin farklı kadınlara da evlilik bahanesiyle cinsel saldırıda bulunduğunu öğrendim. Ben bu yaşadıklarım üzerine Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldım ve hala yaşadığım cinsel saldırının acısını taşıyorum.”

“Biri bana izinsiz dokunduğunda hala rahatsız oluyorum”

Sosyal medyada kampanya başlatan aktivistler kadınlara yaşadıkları cinsel saldırıları paylaşmasını istedi. Bunun üzerine birçok kadın yaşadıklarını anlatmaya başladı. Bunun üzerine genç bir kadın ise yaşadığı saldırıyı şu sözlerle paylaştı: “15 yaşında yabancı dil eğitimi almak için özel bir okula gittim. Daha yeni form doldurmak için gitmiştim. Formu doldurmak için kağıdı önüme koyan öğretmen kapıları kilitledi ve ‘ne kadar güzelsin’ diyerek üzerime yürümeye başladı. Tacize maruz kaldım ve çok korktum. Bana hiç kimseye söylememem gerektiğini yoksa ‘namusumu’ iki paralık edeceğini söylediği için sustum. O günden beri birisi bana izinsiz dokunduğunda hala rahatsız oluyorum.”

“Mahkemede yaşananlar korkunçtu”

Cinsel saldırı çetesinin deşifre olmasında etkili isimlerden biri ve aktivist Nazila Halimeh Hassan, şu ana kadar bu saldıralarla ilgili olarak 3 erkeğin tutuklu olarak yargılandığını belirterek, “Şu anda 3 kişi tutuklu ve adli soruşturmaları sürüyor, mahkemeler başladı. Henüz suçlarını itiraf etmiş değiller. Duruşmada mağdur kadınlardan biri mahkemeye çağrıldı ve üç kez üst üste yeminli ifadesi alınmak istendi. Korkunçtu. Üstelik yeminini kendisine saldıran erkeğe dokunarak yapması istendi. Bu kadınların bu erkekler tarafından işkenceye maruz bırakıldığı umursanmadı bile” ifadelerinde bulundu.

“Destekler artarsa şikayetçi sayısı da artar”

Şikayetçi sayısının artmasını beklediklerini ifade eden Nazila Halimeh Hassan, "Tek kadın şikayetçinin ailesi, davayı araştırmak için çok baskı altında olmasına rağmen, failleri bulmak ve tutuklamak için aylarca uğraştılar, ancak ailenin eylemleri ve faillerin ifşaları ve anlatılar toplumda devam ediyor. Kadınların kamuoyu ve sosyal medya düzeyinde en azından bir nebze de olsa destek hissetmeleri onların doğru yolda olduğuna inanmalarını sağladı. Hukuki küçük bir destek bile çok işe yarayabilir en azından eğer mağdur sayısı daha fazla ise güç almalarını ve şikayetçilerin sayının artması sağlanıyor” dedi.

Medyaya duyarlı yayıncılık çağrısı

Kadın hakları aktivisti ve toplumbilimci Mina Khani, “Ortada organize bir cinsel saldırı var. Baskın ataerkil yapının da bir sonucu olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Çete üyesi saldırganların cezalandırılması çok daha kısa sürebilir, ancak toplum baskısı nedeniyle başvurmak, şikayetçi olmaktan çekinen kadınların varlığı tahmin edilebilir” diye konuştu. Kentte yaşanan cinsel saldırı çetesine dair anlatılanların araştırılması gerektiğini ve medya organlarının konuya ilişkin daha duyarlı bir yayıncılık izlemesi gerektiğini söyleyen Mina Khani, “Anlatılanlar öylece oturulup dinlenebilecek şeyler değil. Sardaşt’ta yaşananlar çok ince titizlikle araştırılmalı” dedi.

Sardaşt kentinde yaşanan cinsel saldırı furyası hukuki süreci devam ederken, kadınların birer “Kurban” olarak görülmemesi ve mücadele ettiklerinin bilinmesi gerektiğini de aktivistler belirtiyor.