Haber Merkezi - Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz hakkında Meclis Hazırlık Komisyonu’nda dokunulmazlığın kaldırılmasına yönelik rapor hazırlanmasına ilişkin partinin genel merkez binasında açıklama yaptı. Açıklamaya, DBP üye ve yöneticilerin yanı sıra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şube Eş Başkanı Avukat Özüm Vurgun da katıldı.

“Belgelere rağmen dokunulmazlığı kaldırıldı”

Açıklamada konuşan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Gülşen Sincar, Konya’da katledilen Dr. Ekrem Karakaya ile İstanbul’da öldürülen avukat Servet Bakırtaş’ı anarak sözlerine başladı. Meclis’e getirilen bin 600 aşkın fezlekenin bin 300 tanesinin HDP vekilleri için hazırlandığını söyleyen Gülşen Sincar,

Saliha Aydeniz hakkında ise 78 fezlekenin Meclis’e getirildiğini kaydetti. Saliha Aydeniz’in 5 Temmuz günü hakkında hazırlanan fezlekelere dair savunma yaptığını söyleyen Gülşen Sincar, "Katılmış olduğu mutabakat komisyonu içerisinde savunmasını çeşitli belgeler, videolarla göstermesine rağmen; kaile almayan durum yaşandı. Tüm görüntü ve belgelere rağmen komisyonun aldığı karar dokunulmazlığın kaldırılmasına dönük oldu. 18 Temmuz'da Karma komisyona kararın verilmesi ardından Genel Kurul'da ele alınması bekleniyor" diye belirtti. 

“Karar hukuki değil siyasidir”

1994’te DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla tutuklanması sürecini hatırlatan Gülşen Sincar, o tarihten bu yana Leyla Güven, Musa Farisoğulları ile Semra Güzel'e uygulanan yaklaşımın Saliha Aydeniz şahsında da sürdürüldüğüne dikkat çekti. Halktan aldıkları moral ve güçle çalışmalarına devam edeceklerinin altını çizen Gülşen Sincar, "Halkın iradesini temsil etmesi gereken Meclis’in kayıtsız kalmasını eleştiriyoruz. Bu kararın hukuki değil siyasi karar olduğunu, algı ile mücadelemizin kriminalize edilmeye çalışıldığını ve bununla birlikte siyaset yapma zeminimizin ortadan kaldırmaya çalışıldığını biliyoruz. Demokratik siyaset, devrimci yapılar, kadınlar olarak; haklılığımızdan aldığımız güçle mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” mesajını verdi. 

Özlem Vurgun: Yargı silah gibi kullanılıyor

ÖHD Diyarbakır Şube Eş Başkanı Özüm Vurgun da, yapılanların yargı tacizi olduğunu belirterek, yargının silah gibi kullanılmasının ise bağımsız bir yargının olmadığının kanıtı olduğuna dikkat çekti. Özlem Vurgun, "Dokunulmazlıkların kaldırılması siyasi tabanın haklarının kaldırılması anlamına gelmiştir. Saliha, Semra ve diğer vekiller için yapılan saldırıları ve diğer saldırıları kabul etmediğimizi, bunun hukukla bağdaşmıyor. Adalet ve demokrasi yeri geldiğinde en çok onların ihtiyacı olacağını belirtmek istiyoruz" sözlerine yer verdi.

Van ve Mardin’den kadınlar: Büyük kaybedecekler

Öte yandan Van ve Mardin’de de Özgür Kadın Haraketi (Tevgera Jinên Azad -TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmak istenmesine karşı basın açıklaması yaparak, “Demokratik muhalefeti, partimizi ve kadınları susturup sindireceğini zannedenler bilsinler ki büyük kaybedecekler. Kürt kadınları faşizmin karanlığını yıkacak esas dinamik olmaya daha büyük kararlılıkla devam edecekler. Bu girişime ses çıkarmayan tüm güçler bilsinler ki bu karanlık herkesi yutacak ve kazanan mutlaka halkıyla birlikte yürüyen, demokrasi mücadelesi verenler olacaktır. Seçilmişlerimize dönük geliştirilen saldırı konseptini bir kez daha kınıyor ve tüm demokratik kamuoyuna itirazını yükseltme ve faşizmle daha kararlı mücadele etme çağrımızı bir kez daha yineliyoruz” ifadelerinde bulundu. 

Batman’dan kadınlar: Kürt kadınları faşizmin karanlığını yıkacak

Batman’da Özgür Kadın Haraketi (Tevgera Jinên Azad -TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Meclis Hazırlık Komisyonu’nun aldığı kararı protesto etmek amacıyla HDP Batman İl Örgütü Binası önünde buluştu. “Saliha Aydeniz kadınların iradesi, halkın vekilidir. Bu faşizmi kadınlar yıkacak” pankartının açıldığı açıklamada DBP PM Üyesi Nurten Üzümcü hazırlanan metni okudu.

AKP-MHP tekçi rejiminin Türkiye halklarına reva gördüğü tecrit, yoksulluk, açlık ve savaş gerçekliğinin en acı tablolarıyla karşı karşıya olduğu günlerden geçtiklerini kaydeden Nurten Üzümcü, “Böylesi zamanlarda ülkenin kurtuluş umudu olan demokratik muhalefet güçlerine karşı iktidarların baskı politikası akıl almaz yöntemleri devreye koymaktadır. Demokratik muhalefetin en dinamik aktörü olan Kürt halkı ve özellikle Kürt kadınlarına karşı iktidarın takındığı tutumu inkar etme, baskılama ve mümkünse yok etme politikası temelinde nasıl uyguladığını yakıcı biçimde görmekteyiz. Bunun karşısında yılmayan geri adım atmayan Kadın gücü karşısında iktidarın girdiği aciz tutum ise gözler önündedir” dedi.   

“Büyük kaybedecekler”

Kadınları susturup sindireceğini zannedenler büyük kaybedeceklerin dile getiren Nurten Üzümcü, “Kürt kadınları faşizmin karanlığını yıkacak esas dinamik olmaya daha büyük kararlılıkla devam edecekler. Bugün Eş Genel Başkanımız Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığını kaldıran ve bu girişime ses çıkarmayan tüm güçler bilsinler ki bu karanlık herkesi yutacak ve kazanan mutlaka halkıyla birlikte yürüyen demokrasi mücadelesi verenler olacaktır. Bizler buradan Eş Genel Başkanımıza ve tüm seçilmişlerimize dönük geliştirilen saldırı konseptini bir kez daha kınıyor ve tüm demokratik kamuoyuna itirazını yükseltme ve faşizmle daha kararlı mücadele etme çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Ve diyoruz ki Saliha Aydeniz irademizdir” ifadelerini kullandı.

“Aydeniz milyonların iradesidir”

Daha sonra konuşan HDP Batman Milletvekilli ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, demokratik siyaset yürüten milletvekillerinin yargı sopası ile milletvekillerinin düşürülüp tutuklandığını belirterek, “İktidarın, Erdoğan’ın talimatıyla Eşgenel Başkanımız Saliha Aydeniz’in milletvekilliğinin düşürülmesi için harekete geçtiler. Buradaki mesele polise atılan tokat değil. Polise tokat atan, tesbih gibi dizen AKP ve MHP’lilere dokunulmuyor. Ancak Aydeniz’in vekilliği talimat ile düşürülmeye çalışılıyor. 90’larda DEP Milletvekillerine yaşatılanların benzer bir konsepti tekrar yaşanıyor. Halkın vekiline polisler tarafından yüzlerce saldırı gerçekleşti. Bu saldırılara karşın tek bir açıklama yapmayan siyasiler şimdi ise Aydeniz’i hedef alıyor. Aydeniz bu halkın milyonların iradesidir. Onların verdiği kararın hiçbir geçerliliği yoktur” diye konuştu.

Açıklama “Jin jiyan azadî” sloganları ile son buldu.