Saldırıların ortasındaki Gazzeli kadınlar velayet savaşı veriyor
İsrail saldırılarıyla her an katledilme gerçeği ile yüz yüze kalan Gazzeli kadınlar eşlerini kaybettiğinde, çocuklarından uzaklaştırılıyor. Kadınlar tüm olumsuzluklara karşı direnmeye çalışırken, bir yandan da velayet savaşı veriyor.

RAFIF ESLEEM
Gazze - Gazze Şeridi, İsrail tarafından 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana aralıksız bir şekilde saldırıya uğruyor. Kadınların ve çocukların hedef alındığı bölgede insanlar tüm dünyanın gözleri önünde katlediliyor. Sayıları binlerle ifade edilen çocuk yaşamını yitirirken, yine binlerce çocuk anneleri ve babalarını kaybetti.
Gazze’de eşlerini saldırılar sırasında yitiren kadınlar ise tüm bu tablo içinde bir yandan da Gazze Şeridi’ndeki yasalar nedeniyle çocukları için velayet savaşı veriyor. Kadınlar çocuklarından uzaklaştırılıyor, birkaç dakika bile birbirlerini görmelerine izin verilmiyor.
Tek çocuğunu aldılar
Maha Ahmed’in bir çocuğu var ve onu görmeyeli aylar oldu. Ağlayarak çocuğunun fotoğrafını gösteren Maha Ahmed, “O benim tek çocuğum. Babası saldırılarda ölünce büyükbabası onu benden aldı” diyor.
Kayınpederinin onlarla yaşayabilmesi için eşinin erkek kardeşi ile evlenmesini şart koştuğunu anlatan Maha Ahmed, evliliği reddettiği için çocuğunu tek başına büyütme hakkının elinden alındığını söylüyor.
Çocukları zorla alındı
Tahani Muhammad de benzer bir hikayeyle karşı karşıya. Tahani Muhammad, eşinin saldırılarda yaşamını yitirmesinin ardından ailesinden yardım alamadığını belirtiyor. Eşinin ailesi tarafından çocuklarını kullanarak yardım toplamaya zorlandığını anlatan Tahani Muhammad, en sonunda eşinin annesi tarafından çocuklarının yanından zorla alındığını söylüyor. “Çocuklarımı görmeyi çok istedim. Onlara benimle kalmaları için yalvardım” diyen Tahani Muhammad, bu çabasının sonuç vermediğini ifade ediyor. Tahani Muhammad, çocuklarının aç bırakıldığını bildiğini ve bu durumun kendisine daha çok acı verdiğini dile getiriyor.
‘Yargısal temsiliyet askıya alınmış durumda’
Filistin İnsan Hakları Merkezi'nden Avukat Samah Ashour savaşın en çok kadınları ve çocukları etkilediğini vurgulayarak saldırıların dul ve yetim sayısını artırdığını ve bunun Gazze Şeridi'ndeki Şeriat mahkemelerin çalışmaları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söylüyor. Samah Ashour “Savaşın başında bu mahkemeler tamamen kapalıydı ve işlevsizdi. Ancak kadınların evlilik ve boşanma sözleşmeleri gibi yasal belgelere ihtiyaç duymasıyla birlikte bu mahkemeler kısmen çalışmalarına yeniden başladı. Mahkeme çalışmalarının yeniden başlaması, vesayet, miras, dulluk, nafaka ve velayet belgelerin yeniden düzenlenmesini doğurdu. Yargısal temsiliyet askıya alınmış durumda. Bu nedenle, Filistin İnsan Hakları Merkezi de dahil olmak üzere sivil toplum örgütlerinin bu savunmasız gruplar için rolü önemli hale geldi” şeklinde konuşuyor.
‘Kadınlar çocuklarının velisidir’
Samah Ashour şunları dile getiriyor:
“Kararları uygulamak için yürütme yetkisinin olmaması dul kadınların karşı karşıya olduğu bir diğer sorun. Çocuk velayeti için mahkeme onaylı bir karar almalarına rağmen dul kadınlar, devam eden savaş ortasında güvenlik durumunun kötüleşmesi veya tamamen çökmesi nedeniyle belirsiz bir manzara yaratan mevcut durum nedeniyle acı çekmeye devam ediyor.”
Samah Ashour, “Kendini çocuklarına bakmaya adayan bir dul kadın, büyükbaba vesayet sahibi olsa bile çocuklarının velisi olmaya devam eder" derken, kadınların yaşadıkları sorunlar karşısında Filistin İnsan Hakları Merkezi'ne başvurmalarını istedi.