Saja Al-Lami savaş muhabiri olmaktan vazgeçmedi

Dünyaya barbarlık salan IŞİD, 2014’te Irak’ın bazı bölgelerini kontrol altına aldığında ve saldırılarına devam ettiğinde kadınlar IŞİD’e karşı verilen savaşta önemli bir rol oynadı. Basın alanında da kadınlar savaş sırasında önemli rol üstlendi. Bu kadınlardan biri olan gazeteci Saja Al-Lami, ısrarı sonucu savaş muhabirliğini sürdürdüğünü anlatıyor ajansımıza.

Dünyaya barbarlık salan IŞİD, 2014’te Irak’ın bazı bölgelerini kontrol altına aldığında ve saldırılarına devam ettiğinde kadınlar IŞİD’e karşı verilen savaşta önemli bir rol oynadı. Basın alanında da kadınlar savaş sırasında önemli rol üstlendi. Bu kadınlardan biri olan gazeteci Saja Al-Lami, ısrarı sonucu savaş muhabirliğini sürdürdüğünü anlatıyor ajansımıza.

XOFRAN EL-RADİ

Bağdat- IŞİD, 2014 yılında Irak’ın birçok yerini kontrol altına aldı. Ancak daha sonra IŞİD’e karşı operasyon başlatılarak, IŞİD yenilgiye uğratıldı ve Musul’dan çıkartıldı. Aralık 2017’de Irak güçleri sınır üzerindeki kontrolü yeniden sağladı. Yaşanan savaşta birçok kişi yaralandı ve kaçırıldı. Aynı zamanda savaş nedeniyle kentte birçok yer zarar gördü. 28 yaşındaki Saja Al-Lami, o süreçte savaş muhabirliği yapıyordu. Saja, deneyimlerini ajansımıza anlattı.

‘Savaşçılarla aile gibiydi’

Başta sosyal medya üzerinde çalışma yürüten Saja, o süreçte yerel bir ajansta çalışıyordu. IŞİD’i temizleme operasyonları sırasında, o da süreci muhabir olarak takip etti. Savaşçılarla birlikte geçirdiği günleri “ailemle geçirdiğim günler gibiydi” diye tanımlayan Saja, “Savaşçılar, bir yeri kurtarma planı yaptığı zaman bende gazetecilik malzemelerimi hazırlıyordum. Aileme telefon ediyordum. Onlar için yazıyordum” diye anlatıyor. Yazdıklarını ajans merkezinden birine teslim ettiğinden söz eden Saja, “Şehit düştüğümde çantamdaki yazılarımı aileme verin” dediğini belirtiyor.

‘Savaşçılar doğru temelde arkadaşlık kurmuşlardı’

Saja, “Kimi güvenlik güçleri bana Hêzdar Bani adını vermişlerdi. Birlikte yemek hazırlıyor ve yemeğimizi yiyorduk. Savaşçılar, doğru bir arkadaşlık kurmuşlardı ve bir aile gibiydiler” diyerek savaşçılarla geçen anılarını anlatıyor.

Sıcak savaş sürecinde meslektaşlarından gördüğü desteğin kendisine mesleki anlamda tecrübe ve deneyim kazandırdığını anlatıyor Saja. Operasyonu takip eden diğer gazetecilerle olan ilişkilerine de değinen Saja, “Gazetecilerin aktif olması bende mesleki bir aktiflik oluşturdu. Onlar benim için güç olmuşlardı. Onlarda güç ve ısrarı gördüm. Aynı zamanda Arap ve yerel kanallarla ilişkilerim güçlüydü” diyor.

Israrı sonucu savaş muhabiri oldu

Basın alanına geçme amacına değinen Saja, “Amacım düşman ile olan savaştı. Ben Samara operasyon ile savaş muhabirliğine başladım ve Selah El-Din, Enbar ve Musul’un kurtarılma operasyonlarına katılarak Suriye sınırına kadar geldim” diye belirtiyor.

Karşı karşıya kaldığı zorluk ve engellemeleri anlatan Saja, “Ailem hayatı tehlikesi nedeniyle basın alanında çalışmamı istemiyordu. Bu nedenle televizyon aracılığıyla sürekli DAİŞ’in Rojava’yı kontrol edişini izliyorlardı ve onlar bununla benim ne kadar ısrarcı olduğumu gördüler. Bu nedenle benim kararımı kabul ettiler ve savaş muhabirliğim böylelikle Samara’dan başlamış oldu” diyor.

Saja, korkuları ve askeri operasyonları takip etmeyi sürdürme kararına ilişkin “Bir gazetecinin şahadet haberini duyduğumda ısrarım ve gücüm daha da artıyordu. Bu benim daha fazla mesleki ve ulusal görevimi yerine getirmeme neden oluyordu” diye konuşuyor.