RAPARİN BAKER

Şehba – Kimyasal silahlar, en ölümcül ve yıkıcı silahlar arasında yer alırken, Efrin İnsan Hakları Örgütü üyesi ve Avukat Roşîn Hido, Türkiye’nin 1972 yılında Kimyasal Silahların Önlenmesi Sözleşmesi'ne imza attığını ve buna rağmen hala bu yasaklı silahları kullanarak bu anlaşmayı ihlal ettiğine dikkat çekti. Uluslararası kurum ve kuruluşlara seslenen Roşîn Hido, Türkiye’nin bu insanlık dışı eylemlerini durdurmaya çağırdı.

‘Bu ilk değil’

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Şehba Kantonu’nda İnsan Hakları Savunucusu olan Roşîn Hido, “Türkiye’nin HPG gerillalarına yönelik kullandığı kimyasal silah saldırısı ilk saldırı değil. Türkiye 2018 yılında Efrîn’e yönelik başlattığı saldırıda Şih ilçesine bağlı Aranda köyündeki sivillere karşı kimyasal silah kullandı. 2019 yılında da Serêkaniyê'de sivillere karşı kimyasal silah kullandı. Aynı zamanda Girê Spî'de de bir çocuğun yaralanmasıyla sonuçlanan bir saldırı düzenledi” bilgilerini paylaştı. 

‘Uluslararası anlaşmalar ihlal ediliyor’

Türkiye’nin kimyasal ve biyolojik silahların kullanmasını yasaklayan 1925 tarihli Cenevre Protokolü ve 1972 yılında Kimyasal Silahların Önlenmesi sözleşmelerine imza attığını hatırlatan Roşîn Hido, “Kimyasal Silahları Yasaklama Teşkilatı görevlerini yerine getirmiyor. Ülkelerde kimyasal silah varlığı araştırılmıyor. Türk devleti 6 ay boyunca Kürdistan dağlarında HPG güçlerine karşı kimyasal silah kullandı. 6 ay içinde 17 HPG gerillası kimyasal silah sonucu yaşamını yitirdi” dedi.

Uluslararası kuruluşlara çağrı

HPG gerillalarının öncelikli amacının demokratik düşünceye ve demokratik ulusa dayalı özgür demokratik bir toplumun inşası olduğunu kaydeden Roşîn Hido, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan farklı bileşenlerden halkların bu mücadeleye destek vererek, Türk devletinin bu ihlallerini kınaması gerektiğini vurguladı. Roşîn Hido, konuşmasının sonunda, tüm halklara ve tüm kuruluşlara çağrıda bulunarak, Türk devletinin ihlallerine karşı tepkilerini ortaya koymaya çağırdı.