Rojhilat köyleri enerji krizinin gölgesinde yaşıyor

Urmiye ve çevresindeki yüzlerce köy, gaz altyapısı kurulmasına rağmen hala mazotla ısınmak zorunda kalıyor. Bu durumdan en çok kadınlar etkileniyor.

SAYE MOHABİ

Mahabad- Son yıllarda enerji krizi tüm İran’ı etkisi altına almışken, yoksunluk ve enerji hizmetlerine erişememe durumu, çeşitli köylerde yaşayan insanların hayatını daha da zorlaştırıyor. Özellikle kış aylarında ısınma ve yakıt ihtiyaçlarını eski yöntemlerle karşılayan azımsanamayacak sayıda köy bulunuyor.

Rojhilat’taki bazı köylerde ise her evin önünde bulunan mazot tankerleri, köyde yaşayan insanlar için kış soğuğunun diğer bölgelerden daha zorlu geçtiğinin bir göstergesi. Resmi istatistiklere göre Urmiye’deki 2 bin 800 köy ve yerleşimin yüzde 20’den fazlası hala doğalgaza erişemedi.

Gaz, elektrik, su gibi imkanlardan yoksun olmak herkes için zor; ancak bu durumun yükünü en çok kadınlar taşıyor. Kadınlar yemek pişirme, çocuk ve yaşlı bakımı, evi ısıtma ve günlük ihtiyaçların karşılanmasıyla sorumlu tutuluyor. Dolayısıyla enerjiye erişimdeki her sınırlayıcı faktör, onların zaman ve beden yükünü doğrudan artırıyor.

Çocukları göç etmek zorunda kaldı

Fatıma M., bu imkanlardan yararlanamayan kadınlardan biri. Serdeşt ve Mahabad arasında yer alan ve geçtiğimiz yıl gaz dağıtımı yapılan Kuran köyünde yaşayan Fatıma M., alt yapı olmadığı için hala eski yöntemlerle hayatını sürdürüyor. Fatıma M., “Kuran’a gaz hattı çektiler ama çalıştırmak için hiçbir adım atılmadı. Yılda birkaç kez mazot payını açıklarlar ve köy kartıyla kendi payımızı alırız. Şehirdeki yaşam bu köye kıyasla çok daha kolay. Bu nedenle çocuklarımız şehre göç etti ve bazılarının yalnızca tarım mevsiminde geri geldiği oluyor. Göç etmeleri bizim için hayatı daha da zorlaştırdı; oysa imkanlarımız olsaydı bazıları burada kalırdı” diyor.

‘Mazot kokusu tüm hayatımızı kaplıyor’

Aynı köyden Kejal H. de Fatıma’nın anlattıklarına benzer cümleler kuruyor: 
“Sabah akşam sobanın mazotuna dikkat etmek zorundayız; tehlikesi var, endişesi var. Alışmış olsak da mazot kokusu tüm hayatımızı kaplıyor. Her evin bir mazot tankı var. Yemekleri gaz tüpünde pişiriyoruz ve bazen eski tandırlarda ekmek yapıyoruz. Erkekler sadece mazotu alıp getiriyor; geriye kalan zorluklar bize kalıyor. Bunlara bu yılki su sıkıntısı da eklenince hayat iyice zorlaştı.”

İran İslam Cumhuriyeti, 1979’da iktidara geldiğinde halka ücretsiz su, elektrik ve refah hizmetleri sağlama vaadinde bulunmuştu. Kentlere yönelik gaz projesi her ne kadar devrim öncesinde başlamış olsa da büyük merkezlerden uzak bölgelere çok geç ulaşabildi. Bunun sonucu olarak Rojhilat’taki çok sayıda köy enerji erişimi açısından hala geri planda.