‘Rojava'yı korumak 21’inci yüzyıl devrimini korumaktır’
Abya Yala'dan feminist gazeteci Claudia Korol, Kuzey ve Doğu Suriye’yi korumak için harekete geçtiklerini belirterek, “Rojava'yı korumak, kadınların öncü olduğu 21’inci yüzyıl devriminin oluşma fırsatını korumaktır” dedi.

SORGUL ŞÊXO
Qamişlo- Claudia Korol "Panuelos en Rebeldia" adlı bir toplumsal eğitim örgütünün üyesidir. Aynı zamanda Abya Yala'daki feminist bir ağın üyesi, toplum eğitimcisi, gazeteci ve feminist haber sunucusudur. Claudia Korol, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimini ve Kürt halkını destekleyen aktif bir aktivisttir. Kongra Star'ın daveti üzerine ilk kez Rojava'da bulunan Claudia Korol, 21’inci yüzyılda kadın mücadelesinin önemli noktalarını ajansımıza anlattı.
Konuşmasının başında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Kadın sorunu Kürt sorunundan daha derin bir sorundur” dediğini hatırlatan Claudia Korol, “Önder Apo genel olarak mücadelelerde ve özel olarak devrimlerde kadınların rolünün önemini vurguladığında çok heyecanlandık. Özellikle kadın sorununun milliyetçilik sorunundan daha derin olduğunu söylediğinde… Bu ifadeler bizim için neden bu kadar önemli? Çünkü bir yandan ataerkil sistemin binlerce yıldır süren küresel sömürge sistemiyle bağlantısını gösteriyor. Bu ataerkil sömürge sistemi, kapitalizm ve emperyalizm gibi egemen sistemlerin köküdür. Böylesine yaratıcı ve görkemli bir şekilde yürüttüğünüz kadın devrimi, bu düşüncenin sonucudur. Bu sadece bir ifade değil, aynı zamanda yeni bir toplum inşa etme ve kadınların deneyimi, hafızası ve yaşamıyla yönlendirilen 21’inci yüzyıl devrimini inşa etme fırsatını yaratan bir fikirdir” ifadelerinde bulundu.
‘Kadın hareketinin mücadelesi yeni yaşam inşa etmek için temeldir’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin sadece Ortadoğu için değil, aynı zamanda küresel düzeyde enternasyonalist bir çalışma için de çok önemli olduğunu düşündüklerini söyleyen Claudia Korol, “Bizim için bu fikirler çok önemli. Sadece Ortadoğu için değil, aynı zamanda küresel düzeyde enternasyonalist bir çalışma için de gerekli. Çünkü feminist mücadelenin ve kadın hareketinin mücadelesinin bu çağda yeni bir yaşam inşa etmek için temel olduğuna inanıyoruz. Kadınların işgal edilen ilk ulus olduğu söylendiği gibi, toplumun değişebilmesi için mücadelelerimizi küresel düzeyde bir araya getirmemiz gerekiyor. Ama bunu nasıl yapacağız? Buraya, yani Rojava’ya gelip deneyimlerini tanımak bu arayışla alakalı” diye belirtti.
‘Kadınlar olarak kendimizi örgütlemeliyiz’
Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların IŞİD'e ve Türk devletinin işgal saldırılarına karşı direniş deneyimlerine dikkat çeken Claudia Korol, sözlerine şöyle devam etti:
"Rojava’daki kadınların IŞİD gibi gerici ve aşırı dinci güçlere karşı direnişi veya Türk devletinin ve Erdoğan hükümetinin kadınlara ve bölge halklarına yönelik saldırılarına karşı direniş deneyimleri bizler açısından önemli. Kadınların Özerk Yönetim sisteminde yeni bir toplumu nasıl inşa ettiklerini gördük. Burada insan şunu düşünüyor; bu gerçeği nasıl genişletebilir ve yayabiliriz. Bunun cevabının halkların Demokratik Konfederalizmi projesinde ve özellikle kadınların demokratik konfederalizminde yattığına inanıyorum. Çünkü bu proje, Abya Yala'dan Kürdistan'a ve Afrika'ya kadar dünyanın her yerinden kadınların deneyimlerinin çeşitliliğini kucaklıyor.”
Dünyanın dört bir yanındaki kadınların hayatlarını etkileyen şiddet ve katliamlarla karşı karşıya olduklarını söyleyen Claudia Korol, özellikle Abya Yala bölgesindeki mevcut politikayı 'acımasız' olarak değerlendirdi. Kadın haklarına ve örgütlenmesine yönelik saldırı ve ihlallerin yapıldığını anlatan Claudia Korol, "Kadın hakları ve kadın hareketleri saldırıya uğruyor. Kadınlar olarak hareketlere katılmalı, kendimizi örgütlemeli ve bu saldırılara karşı kendimizi inşa etmeliyiz. Arjantin'deki feminist hareket çok etkili ve 20’inci yüzyıldan beri kendini örgütlüyor, ancak 2015'ten beri özellikle güçlü. Kadın hareketi, bölgede hala artan kadın katliamlarına karşı bir slogan olan ‘Ni una menos’ sloganıyla güçlendi. Bu slogan, Abya Yala’da halkın ‘Artık Yeter’ sloganıyla birleştirildi. Arjantin'de, diktatörlük sırasında binlerce yoldaş kaybedildi ve ‘Plaza da Mayo’ olarak bilinen anneler, Kürdistan Kadın Devrimi'ni kucakladı. Laurita Cortinas, açlık grevindeki Leyla Güven'i ziyarete geldi. Burayı Alina Sanchez (Lêgerin Çiya) vasıtasıyla öğrendik ve çok mutlu olduk. Çünkü bu aynı zamanda bizim mücadelemizin ve örgütlenmemizin bir parçasıdır" sözlerine yer verdi.
‘Rojava’daki kadın devrimi bize büyük güç verdi’
Claudia Korol, 2015-2016'da Rojava'da yaşanan Kadın Devrimi'nin kadın hareketlerinin kitlesel eylemlerine büyük güç verdiğini ifade ederek, “2015-2016 yıllarında feminist hareketler ve kadın hareketleri tarafından kitlesel eylemler gerçekleştirildi. Rojava’daki kadın devrimi bize büyük bir güç verdi. Bizler destek vermenin yeterli olmadığını fark ettik. Önemli olan şu ki, tekrar sokaklara çıkacağız ve kadınları kapitalist, ataerkil, baskıcı ve ırkçı sistemin vahşetine karşı daha fazla örgütleyeceğiz. Tüm kimliklere ve tüm deneyimlere saygı duyan örgütlenme biçimi kazanıldı. Bunu söylemek istiyorum; büyük bir sevgiyle kadın demokratik konfederalizmini kucaklıyoruz. Bununla, sadece Rojava devrimini desteklemekle kalmayıp, sadece sevgimizi göstermek istemiyoruz. Aynı zamanda feminist ve toplumsal politik ve örgütsel görevimizi de yerine getirmek istiyoruz. Rojavalı kadınların yalnız olmadığını söylüyoruz. Bir yandan işgalcilerin suçlarını kınarken, öte yandan Rojavalı kadınlarla yeni ilişkiler kuruyoruz” şeklinde konuştu.
‘Gücünüzden ilham alıyoruz’
Rojava kadın devriminin kendileri için çok önemli olduğunu kaydeden Claudia Korol, bu görüşün nedenini şöyle açıkladı:
"Bölgemizde ve Abya Yala bölgelerinde, Efrîn halkını korumak ve desteklemek için sokaklara çıktık. Hem irademiz ve kararlılığımızla hem de Rojava'yı korumak için harekete geçtik. Ayrıca Önder Apo'nun fiziksel özgürlüğü temelinde kendimizi örgütlüyoruz. Ancak bu yeterli değil, bu nedenle Abya Yala'nın her yerinde ve dünyanın her yerindeki herkese, çektiğimiz acıların bastırılmaması ve büyük bir yaratıcılık ve bilgiyle mücadele etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Rojava'yı korumak, kadınların öncü olduğu 21’inci yüzyıl devriminin oluşma fırsatını korumaktır. 20’inci yüzyılda birçok devrim farklı sonuçlar verdi. 21’inci yüzyıl devrimi temel devrimdir ve yoldaşlar burada büyük bir mücadele veriyor. Hepinize sizi sevdiğimizi ve size çok saygı duyduğumuzu ve gücünüzden ilham aldığımızı söylemek istiyoruz. Binlerce kadının ve genç kadının bu devrime katılmasını istiyoruz. Böylece sözler gerçek olur ve küresel düzeyde birçok enternasyonalist ittifak ve demokratik kadın konfederasyonu modeli inşa edilir."