‘Rojava Devrimi ile ortak yaşamı kurabildik’

Qamişlo’da kültür sanat ve gençlik çalışmalarında yer alan kadınlar, 19 Temmuz Rojava Devrimi ile birlikte daha önce farkında olmadıkları kültürel çeşitliliği gördüklerini farklı halklarla bir arada ortak bir yaşam kurabildiklerini anlattı.

EBÎR MUHAMED

Qamişlo – Farklı halklar ve kültürlerin yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde başlayan 19 Temmuz Rojava Devrimi ile birlikte, askeri, eğitim, ekonomi başta olmak üzere her alanda eşit bir yaşamın inşası için yapılan çalışmalar dünyaya örnek oldu. Qamişlo’da kültür sanat ve gençlik çalışmalarında yer alan kadınlar, devrimin 12’nci yıldönümü nedeniyle ajansımıza konuştu.

‘Yok sayılan kadınlar da devrim içinde yer aldı’

Kuzey ve Doğu Suriye Mezopotamya Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi (TEV-ÇAND) Eşbaşkanı Sûmeye Mihemed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesiyle bugün Kürt kadınları olarak ayakta olduklarını belirtti. Yok sayılan Arap, Süryani, Çerkes, Türkmen ve diğer halklardan kadınların da devrimin içinde yer aldığına dikkat çeken Sûmeye Mihemed, “Bu kesinlikle Rojava'da bir kadın devrimiydi. Şehitlerimiz, özellikle de kadın şehitlerimiz sayesinde ortak bir yaşamı inşa ettik. Eskiden fikirlerini rahatlıkla ifade edemeyen kadınlar, yönetici, yazar, sanatçı ve oyuncu olabildi” dedi.

Devrimi yenilgiye uğratmak için Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarını sürdürdüğüne işaret eden Sûmeye Mihemed, “Saldırılara rağmen her zaman ayakta olacağız ve tüm kadınlara sahip çıkacağız, çünkü bu bizim görevimiz” diye konuştu. Sûmeye Mihemed, ayrıca tüm Kürdistanlı kadınları haklarını savunmaya çağırdı. 

‘Devrim kadınlara haklarını koruma fırsatı verdi’

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo Kantonu'na bağlı Til Hemîs İlçesi Kültür Sanat Merkezi Yöneticisi Muna Xilêwî de, devrimle birlikte kadınların bir çok başarıya imza attığını söyledi. Arap halkından olan Muna Xilêwî, şunları ifade etti:

“Devrim kadınlara siyasi, kültürel, ekonomik, eğitim vb. alanlara katılma fırsatı verdi. Aynı zamanda kadınlara haklarını talep etme ve koruma fırsatı da verdi. Kuzey ve Doğu Suriye mevcut kültürler açısından zengindir. Her bileşen kendi kültürünü canlandırmaya çalışıyor. Pek çok olumlu değişiklik oldu. 19 Temmuz devriminden önce ırkçılık vardı ama bugün hem yapılar arasında hem de her iki cinsiyet arasında eşitlik var. Başka toplumların dilini konuşabilmek ve kültürlerini tanımak istiyoruz.”

‘Farklı mezheplerle ortak bir yaşamı kurabildik’

Qamişlo’da Ermeni Gençlik Meclisi Eşbaşkanı Mêgrî Serkîs ise, devrimden önce kadınların çalışma özgürlüğüne sahip olmadığını vurgulayarak, şunları aktardı: "Devrimden önce kadınlar eğitimine devam edemiyordu. Kadınlar hayatları ve gelecekleri hakkında kendi kararlarını veremiyordu, fikirlerini ifade edemiyorlardı. Artık kadınlar toplumun öncüsü oldu. Çünkü Rojava Devrimi kadınların öncülüğünde gelişti. Geçmişin baskıcı politikaları nedeniyle etrafımızdaki büyük çeşitliliğin farkına varamıyorduk. Bizimle aynı coğrafyada yaşayan başka kültürleri ve dinleri bilmiyorduk. Demokratik Özerk Yönetim kurulduktan sonra dinler arasında saygı daha da arttı. Eskiden komşular farklı din ve mezhepten komşularına selam vermezlerdi. Artık ortak bir yaşamı kurabildik. Birlikte çalışıyoruz ve birbirimize saygı duyuyoruz. Artık birbirimizin tarihini, kültürünü ve haklarını tanıyoruz."