Reem Al-Ghoul: Uluslararası destek için Gazze ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmeli
Kadın hakları aktivisti Reem Al-Ghoul, gerekli yardımların sağlanması, enkazların kaldırılması, kayıp kişilerin aranabilmesi için Gazze Şeridi’nin “Afet Bölgesi” ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
RAFIF ESLEEM
Gazze- İsrail’in Gazze’ye dönük saldırıları bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Gazze Şeridi’nde ekonomi, sağlık, eğitim ve sosyal alanlar, altyapı, gıda gibi her alanda bir çöküş yaşandı.
Konuya dair görüştüğümüz Kadın hakları aktivisti Reem Al-Ghoul, “Uluslararası kuruluşların çalışmalarını yapabilmeleri için Gazze Şeridi bölgesinin “Afet Bölgesi” ilan edilmesi gerekiyor” dedi.
Sağlık sistemi çöktü
Kadın hakları aktivisti Reem Al-Ghoul, İsrail’in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle sağlık sisteminin çöktüğünü belirterek, “Kentte sağlık sistemi çökerken, ecza depoları kapandı, hastanelere ve tıbbi noktalara tıbbi malzeme, ilaç sevkiyatı ve hatta kefen girişi engellendi. Öte yandan kanalizasyon şebekeleri, su kuyuları ve şehre içme suyu sağlayan tuzdan arındırma tesislerinin sürekli bombalanması nedeniyle altyapı da çöktü. Atık su arıtma tesisleri tahrip edildi. Bu durum sağlık ve çevre felaketlerine yol açtı. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nde kırmızı olarak sınıflandırdığı alanların yanı sıra konut yapılarının da yaklaşık yüzde 85'i yok edildi. İnsanlar yazın sıcağından ve kışın soğuğundan korunmayan çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor” diye belirtti.
Halk işlerini kaybetti
Halkın yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Reem Al-Ghoul, Gazze Şeridi'ndeki vatandaşların çoğunluğunun günlük çalışma sistemiyle çalıştığını ve savaş sonucunda işlerini kaybettiklerini kaydetti. Reem Al-Ghoul, saldırılarla birlikte çöküş yaşayan alanlardan birinin ekonomi alanı olduğunu söyledi. Gazze Şeridi'ndeki gıda güvenliğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Reem Al-Ghoul, Gazze Şeridi’nin kuzey ve güneyinde yaygınlaşan kıtlık dikkate alındığında durumun netleştiğini ve Gazze'deki savaştan önce gıda güvenliğinin mevcut olmadığını kaydetti. Reem Al-Ghoul, “Nüfusun yaşadığı aşırı yoksulluk, 17 yılı aşkın süredir kuşatma altında olan kentle ilgili yayınlanan uluslararası raporlarda da belgeleniyor” ifadelerinde bulundu.
Kentler yok oldu
Reem Al-Ghoul, sözlerine şöyle devam etti: “Daha önce bahsettiğimiz bu durumlar kentteki sosyal dokuya zarar vermekle kalmayıp onu yok etti, dolayısıyla sosyal ilişkiler yok oldu. Aileler, kendi aralarındaki bireylere olan desteğinin ortadan kalktığını ve yerini sürekli bir uyumsuzluğa bıraktığını söylüyor. Özellikle yasal otoritelerin yokluğu ve ülke geneline yayılan kaos durumuyla birlikte kasıtlı öldürme vakaları artıyor. Bunun yanı sıra okullar ve üniversiteler bir yıldan fazla süredir kapalı. Eğitim çadırları açmak istiyoruz, ancak bombalanmayan güvenli bir insani alan neredeyse bulunmuyor. Üniversite kütüphanelerinin çoğunluğu hırsızlar ve haydutlar tarafından yağmalandı.”
‘Afet bölgesi ilan edilmeli’
Gazze Şeridi'nin afet bölgesi ilan edilmesinin gerektiğinin altını çizen Reem Al-Ghoul, “Gazze Şeridi afet bölgesi ilan edilirse uluslararası insani yardım sağlamak için yükümlülüklerini yerine getirebilir. Bu yükümlülükler aynı zamanda yardım sağlanması ve soykırımın durdurulmasına yönelik müdahale düzeyini de artırır. Kalkınma Bakanlığı'ndaki nakit sübvansiyon programları, Uluslararası Ortaklıklara yapılan konsolide çağrılarla da güçlenir. Sivil toplum açısından önemli olan her konuda uluslararası mekanizmalardan yararlanmanın yanı sıra, ülkedeki ekonomik koşulların güçlenmesine katkı sağlayacak gümrük muafiyetine ilişkin ikili anlaşma hükümlerinden yararlanmanın da avantajları bulunacak. Enkazın kaldırılması ve kayıp kişilerin aranabilmesi için ekipman, uzmanlık ve destek de dahil olmak üzere birçok çalışma yapılabilir” dedi.