SIBELIA AL-IBRAHIM

Rakka – Kuzey ve Doğu Suriye’nin Rakka kantonu, Türk devleti ve çetelerinin 27 Kasım’da başlattıkları saldırıları sonucu Şehba ve Til Rifat’tan zorla yerinden edilen on binlerce insanı karşıladı. Özerk Yönetim, Şehba, Haleb ve Til Rifat halkının Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine güvenli bir şekilde geçmesi için insani bir koridor açtı. Kriz Masası, Rakka ve kırsalında geçici olarak 55 okulu göç edenler için barınma alanı olarak hazırladı. Şehba ve Til Rifat'ta mahsur kalan ve Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine geçmeye çalışan çok fazla ailenin bulunduğunu da belirtmekte fayda var.

‘Her seferinde zorunlu göçe maruz kalıyoruz’

Haleb kentinden yerinden edilen kadınlardan Adla Jadil, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi: “Sanki bir rüyadayım kötü bir kabusun içindeyim. Böylesi bir saldırıyı beklemiyordum. Güvenli, istikrarlı, özgür bir yaşam sürdürebilmemiz için Suriye halkı bu zorluklar karşısında el ele verecektir. Haleb’de doktora gitmiştim ve o gün, bir gecede göç yoluna düştük. İşgalci Türk devleti çeteler eliyle kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye çalışıyor. Her seferinde zorunlu göçe maruz kalıyoruz, sabrımız tükendi ve sürekli acılar yaşıyoruz. Kuşatma yaşadık, çocuklar acı çekti.”

‘Çok fazla füze saldırısı oldu’

Şehba’dan göç eden Farah Süleyman, Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına maruz kaldıklarını söyleyerek, “Çok fazla füze saldırısı oldu. Ailelerimizi ve çocuklarımızı saldırılardan korumak için Rakka'ya göç etmek zorunda kaldık” dedi.

Yerinden edilen Kadifa Salih Nabu, “2018 yılında Türk işgal saldırıları sonucu Efrin’den Şehba’ya göç etmiştik. Türk devleti ve çetelerinin saldırıları sonucu bu kez Şehba’dan göç etmek zorunda bırakıldık. Çeteler Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine doğru yola çıkmamıza izin vermediler, ancak anlaşmaların ardından büyük zorluklarla çıktık” şeklinde konuştu.

‘Haleb şehrinden gelenlerin sayısı 10 bini geçiyor’

Rakka Eğitim Kurumu Eşbaşkanı Zulekha Abdi ise, Özerk Yönetim’in seferberlik çağrısı üzerine harekete geçtiklerini belirterek, “Rakka'daki Yürütme Konseyi bünyesindeki Eğitim Kurumu olarak okulları hazırlamaya başladık. Okullarda su ve elektrik sorununun yaşanmaması için belediye başta olmak üzere ilgili yetkililerle koordinasyonu sağladık. Banyoların kullanışlı hale gelmesi için çalışmalar yürüttük. Rakka şehrine gelenlerin sayısına ilişkin kesin bir istatistik yok, ancak Haleb şehrinden gelenlerin sayısı 10 bini geçiyor. Şu anda şehir içerisinde 52 okuldan bu rakamlar alınıyor. Al-Kasrat hattındaki 3 okulun yanı sıra bu okulların tamamında yaklaşık 48 bin öğrenci eğitim alıyordu, göçlerden dolayı eğitim durduruldu. Hafta boyunca Kriz Masası tarafından barınma merkezleri hazırlanana kadar ailelerin kabul edilmesi sağlandı” ifadelerinde bulundu. 

Tüm halklar dayanışma içinde

Nüfus sayımı ekiplerinin oluşturulacağını kaydeden Zulekha Abdi, “Süte ihtiyacı olan bebek sayısı ve temel ihtiyaçların belirlenmesinin yanı sıra yaşlı sayısı ve nüfus sayımının yapılması için Rakka’daki Planlama ve İstatistik Ofisi ile koordinasyon sağlandı. Kanser, diyabet, tansiyon ve daha birçok hastalıkla ilgili bu istatistiklere ihtiyacımız olacak. Rakka halkı da girişimler aracılığıyla yerinden edilenlerin ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlamak için katkıda bulunuyor. Ortaya konulan dayanışma Suriye’de yaşayan Kürt, Süryani, Arap, Çerkez ve Türkmen halkların birliğini gösteriyor. Rakka'nın Albu Assi geçiş noktasından okullara varıncaya kadar ailelerin göç edenleri kabul ettiğine ve gerekli ihtiyaçlarını karşıladığına dair bilgiler geliyor” diye belirtti.

‘Türk devleti Osmanlıcılığı yeniden tesis etmeye çalışıyor’

Genel seferberlik çağrısına tüm siyasi partiler olumlu yanıt verirken, bununla ilgili olarak Rakka'daki Demokratik Birlik Partisi Eşbaşkanı Fayrouz Xelil, şunları söyledi: " Göç eden ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Sabah saatlerinden geç saatlere kadar belediye stadyumunda bulunuyoruz ve aileleri okullara yerleştiriyoruz. Türk devletinin Osmanlı hayali boşa çıkarılacak. Türk devleti ve çeteleri, Özerk Yönetim bölgelerinde hayata geçirilen Demokratik Ulus Sistemi etrafında birleşen halkın gücünü yok etmek amacıyla Suriye topraklarında Osmanlıcılığı yeniden tesis etmeye çalışıyor.”