‘QSD, Suriye’nin tüm halklarını savunan güçtür’

Qamişlo’daki kadınlar QSD’nin, Suriye halklarından oluşan bir güç olduğunu ve tüm bileşenleri savunduğunu belirtti.

NEXEM ÇAÇAN

Qamişlo - Kuzey ve Doğu Suriye’deki hızlı gelişmeler arasında halk, Suriye Demokratik Güçleri’ni (QSD) iradelerini temsil eden ve kazanımlarını koruyan bir güç olarak destekliyor.

Toplum ile bu güç arasındaki dayanışma, toprak ve özgürlüğü korumanın yalnızca askeri bir görev değil, ortak bir yaşam ideali olduğunu doğruluyor.

Qamişlo’daki kadınlar Suriye’deki gelişmeleri ajansımıza değerlendirdi.

Mala Jin (Kadın Evi) üyesi Nafiya Eseed, Suriye yönetiminin halkı koruyamamasından dolayı QSD gibi bir gücün kurulmasının gerekli olduğunu belirterek şöyle dedi: “QSD, Suriye’nin içinden doğan bir güçtür. Türk devletinin çeteleri birçok şehre girerek katliamlar, şiddet ve halka yönelik tecavüzler gerçekleştirdi. QSD, tüm bileşenleri koruyor. Alevi ve Dürzi halkı, QSD’nin kendilerini korumasını istedi. Geçici yönetim, QSD ile el ele vermeli ki QSD tüm Suriye’yi korusun.”

‘QSD halkları koruyor’

Nafiya Eseed, QSD’nin Suriye’deki temel güç olduğunu vurgulayarak, geçici yönetimi kabul etmediklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Gerekirse biz kadınlar da silah kaldırır ve QSD’yi destekleriz, ülkemizden çıkmayız. Suriye halkları tek yürek olup ülkelerini özgürleştirmeli. Talebimiz, ademi merkeziyetçi ve demokratik bir Suriye’dir. Geçici yönetim, QSD ile el ele vermezse çöker ve dağılır, çünkü Suriye’deki en güçlü yapı QSD’dir. Türk devleti, geçici yönetimi kontrol ediyor ve QSD ile birleşmesine izin vermiyor. Çünkü QSD halkları koruyor. QSD’nin olduğu şehirlerde huzur var. Kadınların hak ve kimliklerini tanımayan bir anayasayı ve yönetimi kabul etmiyoruz. Geçici yönetim, aşırı İslamcı ve siyasi bir zihniyetle Suriye’yi yönetmek istiyor. Suriye Arap Cumhuriyeti’ni kabul etmiyoruz, Suriye Demokratik Cumhuriyeti olmalı, çünkü Suriye’de tüm halklar yaşıyor.”

‘Önder Apo’nun felsefesi ve çağrıları tarihe yazılıyor’

Nafiya Eseed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısının tüm halklara yönelik olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “PKK silahları yaktığında biz anneler çok etkilendik, çünkü silahlar bizim için çok değerli ve kıymetlidir. Önder Apo barış çağrısı yaptı, ancak Türk devleti ciddi adımlar atmıyor. Önder Apo, Rojava’nın kırmızı çizgisi olduğunu söyledi, çünkü Rojava onun fikir ve felsefesiyle büyük mücadele verdi. Ben Önder Apo’yu iki kez gördüm. Önder Apo sadece Kürtlere değil, tüm bileşenlere çağrı yaptı. Onun felsefesi ve çağrıları tarihe yazılıyor ki yeni nesiller okusun ve Önder Apo’nun halkı için ne kadar emek verdiğini bilsin. Önder Apo, 27 yılını zindanda halkı için geçirdi. Tüm halklar QSD’yi desteklemeli ve QSD, Suriye devletinde yerini almalı. Biz barışseveriz, ancak çeteler bizi silah kaldırmaya mecbur etti. Faşist ve kana susamış Türk devleti silah bırakmıyor ve barış istemiyor.”

‘Gerekirse çetelere karşı dururuz, silah kaldırırız’

Kongra Star Uzlaşma Meclisi üyesi Şeha Hesarî, binlerce çocuklarının QSD saflarında yer aldığını belirterek şöyle dedi: “QSD, Rojava Kürdistanı’ndan doğan bir güçtür, savaşçıları Rojava’nın çocuklarıdır. QSD savaş istemez; ‘Barış isterseniz hazırız, savaş isterseniz ona da hazırız’ dedi. Kuzey ve Doğu Suriye’nin toplumu, kadınları ve gençleri barış, adalet ve eşitlik istiyor. Biz, şehit anneleri ve kadınlar olarak gerekirse silah kaldırır, çetelere karşı dururuz ve QSD’yi destekleriz. Önder Apo, ‘Rojava benim kırmızı çizgimdir’ dedi, çünkü Rojava halkı köklü bir tarihe sahiptir.”

Ademi merkeziyetçi yeni bir Suriye’nin kurulması

Şeha Hesarî, QSD’nin Kuzey ve Doğu Suriye’yi koruduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Geçici yönetimin gelmesiyle Suriye’nin durumu daha da kötüleşiyor. Her gün Suriye’nin farklı bölgelerinde sivillere yönelik katliamlar yapılıyor. Geçici yönetim, vahşice katliamlar, cinayetler ve Dürzi ile Alevi halkına yönelik tecavüzler gerçekleştirdi. Geçici yönetimin, kadınların hak ve kimliğini koruyan, tüm unsurları kabul eden yeni bir anayasa oluşturması gerekiyor. Ademi merkeziyetçi yeni bir Suriye’nin kurulmasını istiyoruz.”