Ortak çağrı: Abdullah Öcalan ile acilen görüşme gerçekleştirilmeli

Kürt Lider Abdullah Öcalan hakkında sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlara ilişkin açıklama yapan Demokratik Kurumlar Koordinasyonu, “Bir an bile zaman kaybetmeden Sayın Öcalan'ın ailesi ve avukatları ile görüşme gerçekleştirmesini istiyoruz” çağrısında bulunurken, TJA aktivisti Zekiye İlbasan da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde açlık grevlerinin başladığını hatırlatarak, “Sayın Öcalan hakkında acilen Adalet Bakanlığı açıklama yaparak, insanları rahatlaması gerekir” dedi. 
İstanbul - Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (ANYAKAY-DER) de içinde bulunduğu Demokratik Kurumlar Koordinasyonu, Kürt Lider Abdullah Öcalan hakkında bazı sosyal medya hesapları tarafından yapılan paylaşımlara ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü'nde açıklama yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP İstanbul İl Örgütü, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), Demokratik Aleviler Derneği (DAD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve İstanbul Kürt Enstitüsü de destek verdi.
“Tecrit ağır bir şekilde devam ediyor”
Demokratik Kurumlar Koordinasyonu adına metni okuyan MATUHAY-DER Eşbaşkanı Hüsnü Taş, İmralı’daki görüşmelerinin önünün biran önce açılması gerektiğini söyledi. İmralı Cezaevi’nde en son avukat görüşünün 7 ağustos 2019 tarihinde yapıldığını hatırlatan Taş, “Yine İmralı adasında çıkan yangın nedeniyle 3 Mart 2020 tarihinde aile görüşü yapılmıştır. Devam eden süreçte 27 Nisan 2020 tarihinde ilk kez pandemi nedeniyle aile ile telefon görüşü yapılmıştır. İmralı'daki mevcut durum mutlak tecrit halinin ağır bir şekilde devam ettiğini göstermektedir” dedi. 
“İddialar kaygı vericidir” 
14 Mart 2021 itibari ile çeşitli sosyal medya hesaplarından Abdullah Öcalan'ın yaşamına dönük çeşitli iddiaların ortaya atıldığına dikkat çeken Taş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haliyle yaklaşık 1 yıldır yasal anlamda her türlü koşul olmasına rağmen Sayın Öcalan ile görüş yapılmaması ve tam tecrit halinin en ağır haliyle devam etmesi nedeni ile sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddialar kamuoyundan üst düzey bir kaygı yaratmıştır. İmralı adasında hem Türkiye yasaları hem de uluslararası hukukun uygulanmaması nedeni ile ortaya atılan iddiaların da denetimi şu an itibariyle mümkün bulunmamaktadır. Aile, avukat, sivil toplum, uluslararası kuruluşlar ve siyasi partilerin denetimine kapalı olan İmralı cezaevinde yaşanan mutlak tecrit hali hukuksuz olup sonuç itibariyle tüm toplumu etkileyen bir hal almaktadır. Özellikle yaşanan tecridin kaldırılmasına dönük 27 Kasım 2020 tarihinden bu yana mutlak tecride karşı tutuklu ve hükümlülerin süresiz dönüşümlü açlık grevine başlamış olmaları ve yine birçok uluslararası kurumların tecridin kaldırılmasına dönük açıklamaları yaşanan tecridin etkisini gösterir niteliktedir.” 
CPT ve BM’ye çağrı 
İmralı cezaevinde uygulanan tecrit politikasının ulusal ve uluslararası tüm yasalara aykırı olduğunun altını çizen Taş, “Uygulanan tecrit hali artık kötü muamele halini geçmiş ve artık işkence haline dönüşmüştür. Bu koşullar altında Sayın Öcalan'ın yaşamına dönük sosyal medyada yapılan açıklamalar bizleri endişelendirmektedir. Bu aşamada başta avukat ve aileler olmak üzere İmralı cezaevinde yasalara uygun bir şekilde sürekli görüş gerçekleştirilmeli, telefon görüş hakkı tam ve eksiksiz kullandırılmalıdır. Konu ile alakalı yetkili tüm kurumları göreve ediyoruz. Yine başta CPT ve BM olmak üzere tüm siyasi parti, sivil toplum kurumlarını konu ile alakalı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Biz demokratik kurumlar olarak bir an bile zaman kaybetmeden Sayın Öcalan'ın ailesi ve avukatları ile görüşme gerçekleştirmesini istiyoruz. Görüşme yapılması halinde endişelerimiz ortadan kalkacaktır. Bursa Savcılığı'nın yaptığı açıklamaları hiçbir şekilde yeterli görmüyoruz. Kaygılarımızı ortadan kaldıran bir açıklama olmadığı için bir an evvel ailesi ve avukatları İmralı'ya gitmelidir” ifadelerinde bulundu. 
Elif Bulut: Bu bir insanlık suçudur
Ardından söz alan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesinin insanlık suçu olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin hem ulusal hem de uluslararası hukuka göre bir suç olduğunu ifade eden Bulut, "Sayın Öcalan ile görüş yolu açılmalı. Var olan kanunların Sayın Öcalan için geçerli olmalı" dedi. Bulut, son olarak Newroz öncesi İmralı kapılarının açılarak görüşün sağlanması ve konuya açıklık getirilmesi çağrısında bulundu. 
Zekiye İlbasan: Acilen açıklama yapın
TJA aktivisti Zekiye İlbasan da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde açlık grevlerinin başladığı hatırlatarak, “Sayın Öcalan hakkında acilen Adalet Bakanlığı açıklama yaparak, insanları rahatlaması gerekir” çağrısında bulundu. 
Asrın Hukuk Bürosu da yeni bir başvuruda bulundu
Kürt Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları Mazlum Dinç, Raziye Öztürk, İbrahim Bilmez ve Nevroz Uysal da müvekkilleriyle ilgili sosyal medya hesaplarından paylaşılan iddialara ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na dün yaptıkları başvuruya yanıt verilmedi. Avukatlar, bugün bir kez daha acil görüşme talebiyle başvuruda bulundu.