On binlerin katıldığı Êlih’te kadınlar tek ses: Mücadeleye devam

Demokratik Kurumlar Platformu’nun ‘Demokrasi ve Özgürlük’ mitingine katılan kadınlar, barışta ısrarcı oldukları kadar iradelerini savunma konusunda da ısrarcı olduklarını vurgulayarak, kayyımlar gidene kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Êlih- Demokratik Kurumlar Platformu, Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve kayyım atamalarının sonlandırılması istemiyle 17 Kasım’da Êlih’te ‘Demokrasi ve Özgürlük’ mitingi düzenledi. On binlerce kişinin katıldığı mitingde kadın ve gençlerin coşkusu dikkat çekerken, alanda atılan sloganlar ve taşınan pankartlar Kürt sorunun nasıl çözüleceğine işaret etti.

Halk barış ve çözüm taleplerini haykırdı

On binlerin katıldığı mitinge kadınlar sloganlar eşliğinde kortej halinde yürüyüşle katıldı. Mitingde “Çözüm de muhatap da belli”, “Berxwedan Jiyane”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir”, “Çözümde ısrarcıyız, özgürlük kazanacak”, “Kayyıma geçit yok, kayyım talandır”, “An jiyanek bi rumet, an tekoşinek bi heybet”, “Her tişt ji bo azadi”, “Direnişe devam özgürlüğe selam” ve “Teorik ve pratik güce inanıyoruz” pankartları taşını. Halk abluka ve bütün engellemelere rağmen alana coşkuyla ulaştı. Alanda sık sık “Kayyım defol” sloganı atan kent halkı atanan kayyıma karşı da mücadelelerinde kararlı olduklarını vurguladı.

İmralı’da devam eden tecrit politikası ve yürütülen savaş siyasetine de tepki gösteren halk, alandan barış taleplerini haykırarak yıllardır ısrarcı oldukları diyalog ve çözüm yolunun başlatılması gerektiği mesajını verdi. Halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla coşkularından ödün vermeyen kadınlar, miting alanından da aynı coşkuyla ayrıldı.

Mitingde mikrofon uzattığımız Êlihli kadınlar yürütülen baskı politikalarından korkmadıklarını ve iradelerine sahip çıkmaya devam edeceklerini dile getirdi.

‘Barış elleri samimi olmalı’

Perihan Singeran: “Belediyeye atanan bu kirli kayyımları kabul etmiyoruz. Ona karşı bugün hepimiz burada bir araya geldik. Bu kayyımlar gidene kadar bizler alanlarda olacağız. Belediye kapısının önünden ayrılmayacağız. Hırsız kayyımları buraya atıyorlar. Madem kayyım atayacaktınız neden seçim yaptınız? Kayyımlar hırsızlık yapıp belediyeyi borçlandırıyor. Seçimden sonra borçlar bitince de yeniden kayyım atıyorlar. Sonra yine hırsızlık yapıyorlar sonra yeniden belediyenin kasasını boşaltıyorlar. Kayyım gidene kadar buradayız, belediyemize ve irademize sahip çıkacağız. Biz barış dedikçe onlar savaş diyor. Bu savaş sözleri ile kendi halklarını kandırıyorlar ama bizi kandıramazlar. Biz artık onların sözüne kanmayız. Ya bu sefer samimi bir şekilde barış diyerek gelir ya da bu mücadele devam eder. Biz her daim barışa hazırız. Kür halkı artık kimseye kanmayacak. Bu halk ne istediğini biliyor. Hayatta olduğumuz sürece mücadele edeceğiz ve barış diyeceğiz.”

‘İrademiz için mücadele edeceğiz’

Rabia Çetinkaya: “Biz barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz. Bu kayyımı da politikasını da kıracağız. Biz birlik ve beraberlik dışında bir şey istemiyoruz. Bugün buraya halkımızın iradesi ve mücadelesi için geldik. En kısa sürede o kayyımları göndereceğiz. Elimizden geleni yapacağız. Kayyımları istemiyoruz biz kimi seçtiysek o bizi yönetsin. 

‘Zafer elde etmek için buradayız’

Perişan Kaymaz: “Biz hem kayyım hem de tecrit politikasını kırmak için buradayız. Cezaevinde, dışarıda yaşamın her alanında çocuklarımıza ve bize baskı uyguluyorlar.  Barış olmasın diye her şeyi yapıyorlar. Biz bu mücadeleyi vermek için buradayız. Zafer elde etmek ve onu dile getirmek için buradayız. Onların ne hakkı ne de hukuku var. Hiç oyları yok ama gelmiş kayyım atıyorlar. Bu belediye onların değil, halkın belediyesidir. Kayyımları kırmak ve onları geldikleri yere göndermek için her şeyi yapacağız. Buradayız ve gitmiyoruz. Oyumuzu ve irademizi geri istiyoruz.”

‘Kimse bu oyunlara kanmasın’

Azize Ertaş: “Biz zafer istiyoruz. Biz kayyımı değil, kendi belediye eşbaşkanımızı istiyoruz. Biz hayatta olana kadar son damla kanımıza kadar bu mücadeleyi bırakmayız. Birini alsalar milyonlar olarak geri döneriz. Bizi asla bitiremezler. Mücadelemizden geri adım atmayacağız. Biz artarız ama asla eksilmeyiz. Biz kardeşlik, barış dedikçe onlar savaş diyorlar. Kimse artık bu oyunlara kanmasın. Herkes gözünü açsın. Elimizden gelene kadar her şeyi yapacağız ve kayyım politikasına geçit vermeyeceğiz. Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.

‘Direnmeye devam…’

Çise Çetinkaya: “Biz bugün barış için kayyıma dur demek için buraya geldik. Kayyımı istemiyoruz bu çok net. Biz onları isteseydik onları seçerdik. Biz barış diyoruz kayyıma da hayır diyoruz. Ne olursa olsun biz kadınlar mücadele edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsın biz direnmeye devam edeceğiz.  Bu kadar insan bu talepler için burada. Bu insanların sesini duymak zorundalar. O kayyımları asla kabul etmeyeceğiz. Yine seçim olsa yine onları seçmeyeceğiz.”

‘Başımız hep dik olacak’

Nadire İnce: “Canımızı veririz ama belediyemizi onlara bırakmayız. Yolumuz her daim açık olacak. Ben gençlere bu insanlara kurban olayım. O belediyeyi kimseye bırakmayız. Bu irade bizim kanımız ve geleceğimiz. Kimseye başımızı eğmeyeceğiz her daim başımız dik olacak. Biz zafer ve barış istiyoruz. Biz kendi irademizi istiyoruz o irade bizim onların değil. O kayyımlar gitsin onların emeği, iradesi yok. Bizim emeğimiz bizim irademiz.”

‘Herkes ses olsun’

Sibel Suna: “Ben öğretmenim, kayyım atandığı ilk günden bu yana alandayım. Kayyıma karşıyım ve irademe kimse dokunamaz. Ben kendi oyumu istiyorum. İlk gün işkenceyle gözaltına alındım. İki gün boyunca gözaltında kaldım. Şimdi yeniden buradayım. Tepkimi göstermeye devam edeceğim. Ben sınıfta çocuklarıma ders anlatırken başımı eğerek anlatmak istemiyorum. Hepimiz bu iradeye ses olmalıyız. Halk ne pahasına olursa olsun sesini ve tepkisini göstermeli.”