NUJİNHA işçi kadınlarla atölyede: Sömürüsüz bir yaşam talebimiz var!
Ajansımızın ziyaret ederek bir günü birlikte geçirdiği tekstil atölyesindeki emekçi kadınlar, 8 Mart’ı çalışarak karşılıyor. Şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünya talepleri olan kadınlar, “Alanda kadınlar taleplerimizi bizim yerimize de haykırsın” diyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Dünya kadınları, 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisinin yaktığı kıvılcımı bir meşaleye dönüştürerek, elden ele taşıyor. Daha iyi çalışma koşulları için greve başlayan kadınlara yönelik polisin saldırısının ardından, kadınlar fabrikaya kilitlenip yakılırken, bu yangında 129 kadın işçi hayatını kaybetti. Bu yangın kadınlar için bir son değil, direniş ve hak talep ettikleri büyük bir mücadelenin başlangıcı oldu.
2025’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne sayılı günler kala, Kürdistan’da da kadınlar savaşa, ekonomik ve sosyal krizlere karşı sokaklara çıkmaya hazırlanıyor.
Özgürlük heyecanı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrı özgürlük ve demokrasiye kapı aralarken, kadınlar bu gelişmelerin heyecanıyla 8 Mart’ı karşılıyor. Bu gelişmeler ışığında Amed’de 8 Mart final mitingine kitlesel katılımın olması bekleniyor.
Ancak hala bugünü fabrikalarda çalışarak karşılayacak olan binlerce kadın var. Artan ekonomik kriz ve derinleşen yoksulluk nedeniyle en zorlu koşullara ve hak gasplarına rağmen çalışmak zorunda kalan emekçi kadınlar, 8 Mart’ta şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşam talep ediyor.
Göç etmek yerine tekstile yöneldiler!
İstihdam alanının kısıtlı olduğu Amed’de gençler, çalışmak için ya iç göçe mecbur bırakılıyor ya da ucuz iş gücü olarak çalışıyor. Zorlu koşullara rağmen göç etmemek için kentte tekstil fabrikaları ve atölyelerde çalışan gençler, emeklerinin karşılığını alamıyor.
Koşullar zor, imkânlar sınırlı, maaş az!
Ajans olarak tekstil fabrikasında kadın emekçilerin bir gününü ve yaşadıkları zorlukları gözlemledik.
Sabah 08.00’de iş başı yapan ve akşam 19.00’da mesaisi sona eren genç kadınlar, işe başladıktan sonra günde biri yemek, biri de dinlenme olmak üzere iki defa mola veriyor. Yaşları 18 ile 24 arası değişen emekçi kadınlar, gün boyu dikiş makinesi, ütü paket ya da paket sayma işlerini yürütüyor. Dikiş makinesini kullanan işçiler dışında tüm işçiler kendilerine verilen işleri ayakta durarak yapıyor. İşçiler haftalık bir gün olan izinlerini ise çoğu zaman kullanamıyor. Sosyal yaşamları hiç yok denecek kadar az olan ve iş ile ev arasında mekik dokuyan kadınların tek talebi ise emeklerinin karşılığını alabilmek.
‘Yorgunluktan yemek yemeyi unutuyorum’
21 yaşındaki Hebun Akan, 2 yıldır tekstilde çalışıyor. Ailesinin geçimi için okulu bırakıp kardeşi ile beraber bu işe başlayan Hebun Akan, kimi zaman yoğunluktan haftalık izinlerini dahi kullanamadığını söylüyor. Gün içinde çok çalıştığını eve gittiğinde ise sadece uyumaya vakit ayırabildiğini anlatan Hebun Akan, çalışma koşullarına dair şunları dile getirdi: “Günüm hep burada geçiyor. Bu yorgunluk bizi zorluyor. Çoğu zaman eve gittiğimde yorgunluktan yemek yiyemiyorum. Okul okusaydım daha güzel bir yerde olurdum diye düşünüyorken, bir genç kadın olarak aileme bu şekilde de olsa destek sunduğum için kendimle gurur duyuyorum. Benim günlerim ya burada ya da evde geçiyor haftada bir gün iznimiz var o gün de dinlenmeye çalışıyoruz.”
‘Aldığım parayla ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum’
Hebun Akan verdiği emeğin karşılığını alamadığına dikkat çekerek, “Benim burada aldığım maaşım emeğime göre çok az, ben istediğim her şeyi alamıyorum. Kardeşimle burada çalışıyorum. Hiçbir sosyal alanımız yok zaten bu yorgunluk da buna imkân vermiyor. Tüm kadınlar için sömürüsüz 8 Mart’lar istiyorum. Kadınlar her alanda sömürüye ve mobbinge maruz kalıyorlar. Eskiden mobbingin, sömürünün, emek gaspının ne olduğunu bilmiyorduk, artık biliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Hem çalışıyor hem de sınava hazırlanıyorum’
6 aydır fabrikada çalışan 19 yaşındaki Sultan Kaya ise, çalışma arkadaşı Hebun ile aynı sorunları yaşıyor. Çok çalıştıklarını ancak hem ekonomik kriz hem de düşük ücret nedeniyle ihtiyaçlarını da karşılayamadıklarını dile getiren Sultan Kaya, “Benim babam engelli kendisi çalışmadığı için biz çalışıyoruz. Aldığımız maaş yetmiyor, iki kardeş çalışıyoruz ama paramız hiçbir şeye yetmiyor. Çok yoruluyoruz bazen hiç gelmek istemiyorum ama maalesef olmuyor. Eve gidince de sınava hazırlanıyorum. Çok yoruluyorum burada, herkesin gözaltları kapkara, hayat koşulları maalesef zor. Biz kadınlar erkekler gibi hemen iş bulamıyoruz, yine onlar bizden daha yüksek maaş alıyor. Bunun değişmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.
‘Sömürüsüz ve şiddetsiz bir yaşam talebim var’
Emekçi kadınlar olarak fabrikada 8 Mart’ı çalışarak geçireceklerini ve iş yoğunluğu nedeniyle mitinge katılamayacaklarını söyleyen 24 yaşındaki Berçem Kaya, 1 yıldır tekstilde çalışıyor. Kadınlarla beraber alanda olmayı çok istediğini ancak koşulların buna imkân vermediğini söyleyen Berçem Kaya şunları belirtti: “Koşullarımız zor ama kadınların yan yana durup başaramadığı şey yok. Biz barışın hâkim olduğu şiddetin olmadığı ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Bu da bize mücadele ile gelecek. 8 Mart’ta alanda olmayı çok isterdim ancak o gün izinli değilim. Alanda olan kadınlar bu taleplerimizi bizim yerimize de haykırsın.”