BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 19 aydır haber alınamıyor. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların avukat ve aile görüş başvuruları ise “disiplin cezaları” ve “görüş yasağı” gerekçeleriyle engelleniyor. Eylül ayında İmralı’yı ziyaret eden CPT, kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor. Fırat Bölgesi Adalet Meclisi Üyesi Avukat Nesra Xelîl, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin ajansımıza konuştu.

“İmralı’da 24 yıldır yasalar ihlal ediliyor”

Abdullah Öcalan’a yönelik 24 yıldır sürdürülen tecrit politikalarına ilişkin değerlendirme yapan Nesra Xelîl, “Komplo ve Önder Apo’nun yakalanması insan hakları yasalarına aykırıdır. Başta Türk devleti olmak üzere komploda yer alan devletlerin cezalandırılması gerekiyor. İmralı zindanında tutulması, İmralı’da yaşanan koşullar uluslararası yasalara aykırıdır. Diğer yandan Önder Apo, siyasi bir tutukludur. Bu yüzden diğer tutuklulardan farklı bir durum yaşanıyor. Önder Apo İmralı’da tek başına tutuluyor. Aile ve avukatlarıyla görüştürülmüyor” dedi.

“CPT görevini yerine getirmiyor”

CPT’nin İmralı’ya yaklaşımından söz eden Nesra Xelîl, “Bahsettiğimiz hak ihlalleri dünyanın, insan hakları örgütleri ve kurumlarının gözü önünde yaşanıyor. Ancak uzun yıllar içerisinde gözle görünür bir tepki göremedik. Diğer dile getirmemiz gereken bir konu Önder Apo’nun yargılanması hukuki değil. Bu kapsamda Önder Apo ve diğer tutukların karşı karşıya kaldığı insanlık dışı uygulamalar ve hukuksuzluklara karşı birçok avukat ve hukukçu CPT’ye rapor sundu. CPT, raporu onaylayarak, Türkiye’ye geçti. Hatta CPT 3 ayda bir Türkiye’deki cezaevlerine gitme kararı aldı. Bu cezaevlerinin İmralı Cezaevi de bulunmaktadır. Raporlarına göre yapılan ziyaretin raporunun kamuoyuna açıklanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“Rapor sunulmadı”

CPT’nin 20-30 Eylül’de Türkiye’deki cezaevlerini ve İmralı’yı ziyaret etiğini ancak Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin bir açıklama yapmadığını sözlerine ekleyen Nesra Xelîl, “Uluslararası bir kurum olan CPT Türk devletinin kontrolü altında cezaevlerini ziyaret etti. Bu durum Türkiye’nin açıklanacak olan raporda nasıl etkili olduğunu gösteriyor. CPT Eylül ayında Türkiye’deki cezaevleri ve İmralı Cezaevi’ni ziyaret etti. CPT kısa ve hiç bir gerçekliği içerisinde barındırmayan bir rapor sundu. Bu kapsamda avukat ve hukukçular olarak bu kurumlara sesleniyor yasalarına uygun hareket etmelerini istiyoruz. Sorumluluklarını yerine getirsinler. Hukukçular olarak tecridin kırılması ve Önder Apo’nun özgürleştirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de hukuk devletin çıkarlarına göre uygulanıyor”

“Türkiye sisteminde yasa, ölçü, adalet ve hukuk yok” diyen Nesra Xelîl, ihlal edilen insan hakları uygulamalarına değinerek, “Bir süre önce avukat ve insan hakları dernekleri Avrupa Mahkemesi’ne seslenerek 4 yasanın Türk devleti sisteminde olmadığını belirtti. Bunlardan biri de umut hakkıdır. Bunu Türk devleti kendi siyasi çıkarları nedeniyle yasalarından çıkarmış. Bu Avrupa Yüksek Mahkemesi’ne sunuldu. Ancak herhangi bir yanıt verilmedi. Türk devleti tutuklulara karşı bölgesel ve uluslararası yasaları ihlal ediyor. Bu durumun hızlı bir şekilde çözüme kavuşması gerekir” dedi.