MKG: Basın özgürlüğü mücadelesi hakikatin sesi olmaya devam ediyor

MKG, Ekim ayı raporunda 4 gazeteciye soruşturma açıldığını, 4 gazetecinin de hala tutuklu olduğunu kaydetti.

Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Gazetecilere yönelik Ekim ayı raporunun sonuçlarını paylaştı.

Raporda, 2 gazetecinin kötü muameleye uğradığı, 2 gazetecinin tehdit edildiği, 3 gazetecinin haber takibi engellendiği, 4 gazeteciye soruşturma açıldığını, 4 Ocak 2023’ten bu yana 4 gazetecinin tutuklu olduğunu kaydetti. Ekim ayının da gazetecilere yönelik baskı, sansür ve yargı tacizlerinin yoğunlaştığı bir dönem olarak kayda geçtiği belirtilen raporda iktidarın hem yargı hem de idari mekanizmalar üzerinden basın özgürlüğü alanını daha da daraltıldığına vurgu yapıldı.  

‘Yargı bir araç haline geldi’

Raporda “Özellikle Kürt basını mensupları, neredeyse her haberi nedeniyle soruşturma ve davalarla karşı karşıya kaldı. Bu tablo, düşünce ve ifade özgürlüğünün sistematik biçimde bastırıldığını açık biçimde gösteriyor. Açılan davalar, başlatılan soruşturmalar ve verilen cezalar, gazeteciliğin kriminalize edilmesinde yargının nasıl bir araç haline geldiğini bir kez daha ortaya koydu. Haberin kamu yararını değil, siyasi iktidarın sınırlarını esas alan bir anlayış, gazetecilerin toplumu bilgilendirme görevini cezalandırmaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

‘Sansür olağanlaştırıldı’

Rojin Kabaiş’in ölümünü haberleştiren JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer ve editör Dilan Babat hakkında açılan soruşturmalara dikkat çekilen raporda, şöyle denildi:

“Basın üzerindeki baskının ulaştığı boyutu ortaya koydu. Kadına yönelik şiddet haberini kamuoyuna duyurmakla ‘hedef gösterme’ ve ‘yanıltıcı bilgi yayma’ suçlamalarıyla karşılaşan gazeteciler, hem hukuki hem dijital ablukayla susturulmak istendi. Van 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 86 dijital hesapla birlikte yüzlerce haber içeriğine erişim engeli getirmesi, sansürün nasıl sistematikleştirildiğinin somut göstergesi oldu. Dijital medya hesaplarına getirilen erişim engelleri, haber sitelerinin kapatılması ve içeriklerin kaldırılması, dijital alandaki sansürün artık olağanlaştığını gösteriyor.”

 ‘Basın özgürlüğü mücadelesi devam ediyor’

Raporun son kısmında şu ifadelere yer verildi:

“Haber takibi yapan gazetecilere yönelik saldırı ve tehditler cezasız bırakılıyor. Bu durum yalnızca bireysel bir güvenlik meselesi değil; kamusal alanda bilgiye erişim hakkının da ihlali anlamına geliyor. Gazetecilere dönük şiddet, haberin failine dokunmamak için kullanılan bir gözdağı yöntemine dönüşmüş durumda. Devlet, haberin içeriğini değil, onu görünür kılan kalemi hedef alıyor. Tüm bu baskılara rağmen gazeteciler, dayanışma ve hakikat ısrarıyla mesleklerini sürdürmeye devam ediyor. Sansür, gözdağı ve cezalar, toplumun haber alma hakkını savunanları durduramıyor. Hakikati yazmak, baskıya karşı bir direniş biçimi olarak varlığını koruyor. Basın özgürlüğü mücadelesi, tüm engellemelere rağmen, gerçeğin sesi olmaya devam ediyor.”