ESMAA FATHİ

Kahire- Kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe tırmandığı ülkelerden biri de Mısır. Ülkede veriler her yıl 5 milyonu aşkın kadının erkek şiddetine maruz kaldığını ve 2 milyon kadının da yaralandığı için tedavi altına alındığını gösteriyor. Hak savunucularının çabalarıyla ortaya çıkan bu tablo kadınların nasıl bir şiddet sarmalı içinde yaşadıklarını gösteriyor. Sadece devlet kurumlarına şiddet sebebiyle başvuruda bulunan kadınların sayısı 25 bin olarak telaffuz ediliyor. Bu artış ve yapılan çalışmalar kadınların devlet tarafından da korunmadığını gösteriyor.

Ülkede kadınların kendilerini güvensiz hissettiği yerlerden biri de toplu taşıma. Son günlerde özellikle kadınların toplu taşımada yaşadıkları sorunlar tartışılıyor. Çoğu kadın kendini korumak adına evlerinden çıkmazken kimileri alternatifler yaratıyor. Kadınlar yaşadıkları ihlallerin son bulması için mücadele ediyor. 

Kadınlar tacize maruz kalıyor 

Toplu ulaşımı kullanmak zorunda olan kadınlardan biri de Doaa Samir. O, her gün işine gitmek zorunda. Ulaşım araçlarının kadınlar için güvenli olmadığını belirten Doaa Samir, kadınların çoğunun ulaşım sırasında erkeklerin sözlü ve fiziksel tacizine maruz kaldıklarını anlattı. Tacizin çok yaygın olduğunu söyleyen Doaa Samir, bu yüzden özellikle çoğu genç kadının uzun mesafelerde seyahat etmemeyi tercih ettiğini dile getirdi.

‘Çözüm için toplumun değişmesi gerekir’

Kadınların tacize maruz kalmamak için alternatif yollar da geliştirdiklerini belirten Doaa Samir, ancak bunun da maliyetlerinin kadınları zorladığını ifade etti. Doaa Samir, “Her gün okula gitmek veya çalışmak için dışarı çıkan bir kız ne yapabilir? Taksi masrafını kesinlikle karşılayamıyoruz. Fiyatlar da bu şekilde her geçen gün artıyor” dedi. Çözüm için bütün bir toplumun değişmesi gerektiğine inanan Doaa Samir, kimi zaman erkeklerin yaklaşımlarının meşru görüldüğünü kaydetti. Doaa Samir, bu krizle baş etmenin ancak eğitimle olabileceğini söyledi.

‘Kadınlar suçlanıyor’

Sanaa Mustafa ise toplu ulaşım araçlarının çok kalabalık olduğunu kadınların bu kalabalık içinde hak ihlallerine maruz kaldıklarını anlattı. Ulaşımda tacizin normal bir davranış haline geldiğini kaydeden Sanaa Mustafa, kadınların desteklenmediğini, aksine saldırgana karşı durmaya çalışanların adeta suçlu ilan edildiklerini dile getirdi. Kadınların çalışmak zorunda olduklarının altını çizen Sanaa Mustafa, ancak kadınların hem ulaşım hem de iş yerlerinde benzersiz bir ihlaller zinciri ile karşılaştıklarını kaydetti.

‘Kadınlar ulaşım nedeniyle işe gitmek istemiyor’

Rania Muhammad ise yıllardır ulaşım sıkıntısı çektiğini ve tacize maruz kaldığını söyledi. Rania Muhammad yaşadıkları nedeniyle her gün yürümeyi tercih ettiğini belirterek, kadınların çoğu zaman ulaşımı kullanmamak için evde yapabilecekleri işler aradıklarını ifade etti. Alternatifleri bir çözüm olarak göremeyen Rania Muhammad de toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Rania Muhammad, “Ulaşımda sanki erkekler kadınlara maruz kalıyormuş gibi düşmanlık besliyorlar. Kadınların evlerinden çıkmasını istemiyorlar. Sokakta da defalarca duyduğum şey bu: kadınların yeri onların evidir.”

Artık bu gerçeğin değişmesini isteyen Rania Muhammad, kalıplaşmış düşüncelerin ortadan kalkması için kadınların daha fazla mücadelesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.