Minbicli kadınlar: Şehrin eski haline dönmesi için QSD gelsin
Türk devletine ait çetelerin Minbic’i işgal etmesinin ardından kentte soygun, gasp, tutuklama ve katletme haberleri gelmeye devam ediyor. Minbicli kadınlar tanıklıklarını anlatarak, Suriye Demokratik Güçleri'nin bu duruma el atmasını istiyor.
SÎLVA EL ÎBRAHÎM
Haber Merkezi - Kuzey ve Doğu Suriye şehri Minbic’in IŞİD’den temizlenmesinin ardından kent, Arap, Kürt, Türkmen ve Çerkezlerin iradesine bırakıldı. Şehir, bölgenin tüm bileşenlerini kapsayan demokratik ulus temeli üzerine yeniden inşa edildi. Ancak işgalci Türk devletinin Minbic’e saldırısının ardından kent yeniden çetelerin ve işgalci güçlerin hedefi oldu.
‘Hırsızlık, tutuklama, cinayet’
Güvenlik nedeniyle adını vermek istemeyen Minbicli kadın işgalden sonra kentteki değişimi anlattı. Çetelerin kenti kontrol altına almasının ardından güvenliklerinin olmadığını ifade eden kadın, “İnsanlar evlerinden çıkamıyor. Ekmek çok az, su ya da elektrik yok. Piyasada ürünler çok pahalı. Çeteler çeşitli bahaneler ile evlere saldırıyor ve halkın evlerini yağmalıyor. Ayrıca insanlar asılsız iddialar ile tutuklanıyor. Komşumuzun evindeki her şey çalındı. Hırsızlık yapmalarına engel olan herkesi öldürüyorlar” dedi.
‘İşgalci Türk devletinin çok sayıda paralı çetesi var’
Yıllarca IŞİD ile hareket eden çetelerin başka isimler ile kentin yönetimini ele geçirdiğini ifade eden kadın, “Colani IŞİD'in yanındaydı, sonra da HTŞ'nin yanında yer aldı. Terör listesindeki böyle bir kişi ve gruplar ülkeyi nasıl yönetecek? Akrabalarımın anlattığına göre başkent Şam'da büyük bir kalabalık var ama Minbic'teki kadar kalabalık değil. İşgalci Türk devletinin çok sayıda paralı çete grubu bulunmaktadır. Emşat Hemzat, Sultan Murad Süleyman Şah ve Ahrar El Şam var. Bunların hepsi çalıyor, soygun yapıyor, öldürüyorlar” diye belirtti.
‘Kenti QSD yönetsin’
Minbic’te yaşayan Kürtlerin Kobanê'de yaşanan katliamın Minbic’te de yaşanmasından korktuklarını söyleyen kadın, “Şehrin eski haline dönmesi için QSD güçlerine çağrıda bulunuyorum. QSD'den bu çetelerle mücadele etmesini, onları şehirden çıkarmasını talep ediyoruz, çünkü onlar şehri bu şekilde yönetemezler” şeklinde konuştu.
Kentte yaşayan bir başka kadın da, çetelerin yaptıklarına dikkat çekerek, “Bu ihlaller herkesten çok Kürtlere yöneliktir. Çeteler, işçilere maaş vermeden çalışmalarını istiyor. Özerk Yönetim döneminde toplumun her kesimi çalışıyordu ve emeklerinin karşılığını alıyordu” dedi.
Kadınların çalışmasına izin verilmiyor
Ayrıca işgalden sonra Minbic’de kadının yeniden geleneksel rollere sıkıştırıldığı ve ev dışında herhangi bir iş yapmasına izin vermediği belirtildi.
20 bin kitabın bulunduğu kütüphane yakıldı
İşgalciler kültür alanlarına da saldırdı. İşgalden sonra “Menla Xizêl” kütüphanesi yıkıldı ve kütüphanedeki 20 bin kitap yakıldı. Kaynaklardan alınan bilgilere göre bu kitaplar özellikle edebi eserlerden oluşuyordu.
Eğitim alanında da birçok değişiklik oldu. Özerk Yönetim Eğitim Konseyi’nin verdiği bilgilere göre 2024-2025 yılında öğretmen sayısı 5 bin 518, bu yıl ise öğrenci sayısı 123 bin 625’ti.
Fırat Hastanesi'nin ekipmanları çalındı
Kentte sağlık alanında bir geriye gidiş söz konusu oldu. Bazı kaynaklara göre, Fırat Hastanesi’nin tüm ekipmanları çalındı. Ayrıca Sağlık Ocağı'nın tüm ekipmanları tahrip edildi ve çalındı. Aynı kaynaklar, durumun güvenli olmaması nedeniyle doktorların çalışmalarını durdurduğunu söyledi.
Minbic’te yaşanan “güvenlik” sorunundan kaynaklı Özerk Yönetim, insanları güvenli bölgelere nakletmeye çalışsa da Türk devleti insanların güvenli yerlere geçmesine engel oluyor.