BERJÎN KARA

Mexmûr– Türk devletinin Kürt halkına yönelik baskıları sonucu binlerce kişi 1990’lı yıllarda Kuzey Kürdistan’dan Federal Kürdistan’a göç etmek zorunda kaldı. Türk devletinin saldırıları ve KDP’nin baskılarına maruz bırakılan Kürtler, son olarak 1998 yılında Şehit Rüstem Cudi Mexmûr Mülteci Kampı’na yerleşti. Birleşmiş Milletler’in (BM) resmen tanıdığı kamp, şu anda Türk devleti ve KDP'nin saldırılarıyla karşı karşıya. 

Kampa yönelik, Nisan 2017'den bu yana Türk devletinin saldırıları devam ederken, KDP’nin de 19 Temmuz 2019'dan bu yana uyguladığı ambargo sürüyor.

Ebûzer Dêrhînî evinin önünde katledildi

Şimdiye kadar yapılan saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. En son 29 Ağustos 2022 tarihinde Ebûzer Dêrhînî isimli kamp sakini evinin önünde Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından hedef alınarak katledildi. Irak Savunma Bakanı Sabit Mihemed’in, 3 Mart’ta Türkiye ziyaretinde MİT Başkanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmenin ardından kamp üzerinde keşif uçaklarının hareketliliği arttı.

‘Amaçları kamptaki insanları korkutmak’

SİHA’ların kamp üzerindeki aralıksız uçuşları ise kamp sakinlerini tedirgin ediyor. Kampta yaşayan kadınlardan Öznur Kaya, SİHA’ların 24 saat boyunca Şengal ve Mexmûr üzerinde uçuş yaptığını belirterek, şunları ifade etti:

“Irak hükümeti ve KDP Türk devletine hava yolunu kapatsaydı bu saldırılar olmayacaktı. SİHA’lar akşama kadar üzerimizde uçuş yapıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar saldırılarla Zap, Avaşin ve Metina'da başarılı olamayacaklar. Amaçları kamptaki insanları korkutmaktır. Hava saldırısı ile kampı boşaltacağımızı sanıyorlar. Şehit düşsek de bu kamptan asla ayrılmayacağız. Mexmûr eskiden yılan ve akreplerle doluydu. Çocuklarımızı bu kampta kaybettik ve asla burayı terk etmeyiz.”

‘Kampın çevresi kuşatılmış’

Saldırılardan en çok çocukların ve kadınların etkilendiğine dikkat çeken Öznur Kaya, "Türk devleti zaten bizim düşmanımız ama KDP hala ihanetinden vazgeçmiyor. Kampın çevresi kuşatılmış, Erbil yolu da kapalı. Biz Irak topraklarındayız ve Irak hükümeti bunu yapmamalı. Etrafımızı çitle çevirmek ve bizi kontrol altına almak istiyorlar. 25-26 yıldır mülteci olduğumuz Mexmûr Kampı’nda kadınlar olarak bunu kabul etmiyoruz. Kamptaki kadınlar yaşananlardan çok etkileniyor. Çocuklarını kaybediyorlar ve bunun üzüntüsünü yaşıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Türk uçakları yüzünden evlerimize giremiyoruz’

Helîm İşlek ise Türk devletinin saldırıları nedeniyle ülkelerinden sürüldüklerini hatırlatarak, şunları aktardı: "Kampı boşaltmak istiyorlar, Rojava'da da aynısını yapıyorlar. Binlerce şehit verdik, yüzlerce insanımız buralarda şehit oldu. Halkımız Türk uçakları yüzünden dışarı çıkamıyor, evlerimize bile giremiyoruz. Türk devleti yüzünden kaçtık, evlerimiz yakıldı, insanlarımız öldürüldü ve göçe zorlandık.  Biz Kuzey’den, Güney Kürdistan'a geldikten sonra Türk devleti ve KDP bir kez daha saldırdı. Yaklaşık 90 gün bize yemek vermediler, orada halkımız şehit oldu. Kampa geldiğimizde burası akrepler, yılanlar ve tozdan ibaretti ama biz kendi irademizle yoktan var ettik."

‘İrademizden vazgeçmeyeceğiz’

Kampa yönelik saldırılara karşı çağrıda bulunan Helîm İşlek, "Türk hükümeti hava saldırısı düzenlediğinde bölge hükümeti kampa gelerek 'sizi ziyarete geldim' diyor. O zaman neden saldırıları kabul etmediğimizi gerekli yerlere söylemiyorsun? Bölge yönetimine ve Irak'a güvenmiyoruz. Çünkü IŞİD geldiğinde onlar buradaydı ve bizi terk ettiler. Neden etrafımızı çitle çevirmek istiyorlar, bunların hepsi plan, proje. Üzerimize ne kadar plan ve proje yaparlarsa yapsınlar biz irademizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.