Mexmûr’da anadilde eğitim-öğretim saldırılara rağmen 30 yıldır sürüyor

Türk devletinin KDP’nin işbirliğiyle kampa yönelik saldırılarını sürdürdüğünü belirten Mexmûr Kampı Eğitim Komitesi Eşsözcüsü Hêlîn Kara, tüm özel savaş politikalarına rağmen 30 yıldır anadilde eğitime devam ettiklerini söyledi.

JANYA JIYAN

Mexmûr - Türk devletinin baskıları nedeniyle 1990 yıllarında Kuzey Kürdistan’dan Federal Kürdistan'a göç etmek zorunda kalan Şehîd Rüstem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı halkı, KDP işbirliği sonucu göç ettikleri kampta da Türk devletinin tüm saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Kamp halkı Mexmûr’a yerleşmeden önce ilk kez 1995 yılında Etrûş kampındaki çadırlarda çocuklara yönelik Kürtçe eğitim sisteminin temelini atarken, özel savaş politikalarına rağmen yaklaşık 30 yıldır eğitim sistemini devam ettiriyorlar.

Türk devleti KDP işbirliğiyle kampa saldırıyor

Mexmûr Kampı’na 1998 yılında göç eden halk, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Demokratik Ulus Paradigması’nı hayata geçirerek, okullarını inşa etti. Kamp halkı, 1998'den bu yana 5 anaokulu, 4 ilkokul, 2 ortaokul ve 1 lise etti. Söz konusu okullarda binlerce çocuk eğitim görüyor. Kamptaki öğrenciler liseyi bitirdikten sonra üniversite eğitimlerini de Hewler'de devam ettiriyorlardı. Ancak KDP'nin öncülüğünde Türk devletinin 2019'da başlattığı saldırılar nedeniyle kamp öğrencileri üniversitelere gidemiyor. Tüm saldırı politikalarına rağmen Mexmûr Eğitim Komitesi kamptaki çocuklara ve gençlere eğitim vermeye çalışıyor. Mexmûr Kampı Eğitim Komitesi Eşsözcüsü Öğretmen Hêlîn Kara, konuyla ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Saldırılara rağmen anadilde eğitimi sürdürdük’

Sözlerinin başında kampın eğitim sistemini değerlendiren Hêlîn Kara, "Kamp olarak yeni eğitim-öğretim yılına başladık. Kamp halkı olarak uzun bir iltica sürecinden geçtik. Çok zor şartlarda ve kısıtlı imkanlarla hayatımıza devam ediyoruz. Göçün ilk yıllarında eğitime başladık ve eğitim sistemimizi günümüze kadar sürdürdük. Tüm süreçlerde saldırılarla ve engellemelerle karşılaştık. Ancak bu saldırılara rağmen anadilimizde eğitim vermeyi hiçbir zaman bırakmadık” ifadelerinde bulundu.

‘2019’dan bu yana öğrenciler üniversiteye gidemiyor’

Konuşmasının devamında kamptaki eğitim ve ekonomik zorluklara değinen Hêlîn Kara, "Eğitim sistemimiz yaklaşık 30 yıldır devam ediyor. Göç sürecinde eğitim sisteminin başlangıcı sınırlı imkanlar ve zor koşullarla oluşturuldu. Kamplarda her zaman ekonomik, siyasi ve insani yaşam ihtiyaçları açısından zorluklar yaşanır. Kamptan çıkmak çok zor. Bu durum toplumu psikolojik açıdan da etkiliyor. Eğitim açısından düşündüğümüzde öğrencilerin üniversitede okuma şansı olmadığından öğrenci sayısı her geçen yıl azalıyor. KDP'nin 2019'daki müdahalesinden sonra öğrencilerimiz üniversitede okuyamıyor. Bu durum öğrencilerin psikolojisini çok etkiliyor. Her öğrenci okula başladığında büyük bir hayal ve hedefle okula geliyor. Dolayısıyla mevcut saldırı ve engellemenin toplumumuz üzerinde büyük etkisi var" şeklinde konuştu.

‘Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz’

Türk devletinin saldırılarına değinen Hêlîn Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitim toplumun en büyük parçasıdır. Ancak kampta eğitim araçları açısından çok az imkânımız var ve insan hakları kurumları kampa herhangi bir yardım sağlamıyor. Ancak tüm saldırılara, engellemelere rağmen mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Türk devleti bir hafta içinde kampa iki kez saldırdı. Kampa yapılan saldırıların ardından yeni eğitim-öğretim yılına başladık. Her gün saldırılara maruz kalıyoruz ve Irak hükümetinin bu saldırılara karşı büyük bir sessizliği var. Günümüzde yaşanan bu saldırılar çocukları psikolojik ve ruhsal olarak etkilemektedir.”

Saldırılara karşı anadilin korunması çağrısı

Anadil eğitim konusunda iyi bir temel oluşturduklarına dikkat çeken Hêlîn Kara, “Anadilde eğitim sistemimiz yıllardır devam ediyor. Anadilde eğitim Kürt kültürünün ve sanatının da korunmasını sağlıyor. Türk devleti, Kürt halkının diline, kültürüne, varlığına ve kimliğine yönelik büyük saldırılar gerçekleştiriyor. Kürt halkı olarak saldırılara karşı dilimizi ve kültürümüzü savunmalıyız. Biz Mexmûr halkı olarak anadilimizde eğitim alıyoruz, bu bizim için büyük bir şans. Yıllık çalışmalarımızı imkanlarımız doğrultusunda planlıyoruz. Bu eğitimden geçenlerin toplumlarını, tarihlerini ve kültürlerini geliştirebileceklerine inanıyoruz. Anadilini konuşmanın her bireyin görev ve sorumluluğu olduğunu belirtiyoruz. Kürt dilinin ve kültürünün yok edilmek istenmesine karşı bizlerde anadilimizi koruyarak saldırılara gereken cevabı vermeliyiz” dedi.