‘Mahpusta Kadın Olmak Çalıştayı’ okurla buluştu
Güldünya Yayınları'ndan çıkan “Mahpusta Kadın Olmak Çalıştayı” okurla buluştu. Düzenlenen lansmanda konuşan Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, "Kadınların ilmek ilmek ördüğü mücadelenin milyonlarla buluştuğunu görüyorum ve gurur duyuyorum" dedi.
Haber Merkezi- Tevgera Jinên Azad'ın (TJA), 11 Haziran 2022 tarihinde İstanbul’da düzenlediği “Mahpusta Kadın Olmak Çalıştayı” kitaplaştırıldı. Güldünya Yayınları'ndan çıkan kitabın lansmanı dün İstanbul’daki Karşı Sanat Çalışmaları Galerisi'nde yapıldı.
Lansmana Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Kobanê Kumpas Davası’nda tahliye edilen Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları ve çok sayıda kadın katıldı.
‘Özgürlük direncini durduramayacakları bir irade var’
Lansmanın açılış konuşmasını yapan TJA aktivisti Hacer Özdemir, “Mahpusta Kadın Olmak Çalıştayını” yazılı kaynağa çevirdiklerini belirterek, şunları aktardı:
“Tüm kıtalarda, zalimlerin zindanlarında direnişçi kadınlar olduğunu biliyoruz. Tecrit, hak ihlalleri, adaletsizlik bizim temel konularımız. Bunu canlı yaşayan, tanıklar, kahramanlar, semboller aramızda. Kadınların mahpus tarihi çok yazılmamıştır. Mahpus en basit tanımıyla bedenen, fiziken seni esir alan ataerkil bir yaklaşım. Ama şunu da hepimiz biliyoruz özgürlük bilinci, direncini durduramayacakları bir irade var. İmralı’daki tecrit yıllardır sürüyor ve bu sistematik tecrit dışarıya, yaşama, tüm cezaevlerine sirayet ediyor. Buna karşı içeride ve dışarıda mücadele sürüyor. Bu mücadeleyi büyütmek gerekiyor. Biz dışarıda bu sesin bir parçası olmak, bu sesi unutmamak amacı taşıyoruz. Duvarların arkasındaki direnişin parçası olmak ve duvarların ardını görünür hale getirmek için bu mücadeleyi büyüten bir dayanışma göstermek gerekiyor.”
Hacer Özdemir’in konuşmasının ardından Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Rojbin Çetin’in, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nden Nesrin Akgül’ün ve Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nden Çiğdem Mater’in gönderdiği mesajlar okundu. Daha sonra kitabın yazarları konuştu. Kitabın yazarlarından Serap Doğan kadınlar üzerinde baskı kuran bütün bir sistemin korkuya dayandığının altını çizerek, “Önce anneden ve babadan korkuyorsun, büyüyorsun devletten ve kocadan korkuyorsun. İnsan düşünüyor neden her şey korkuya dayalı. Biz korkuyu yıkan insanlarız. Cezaevinde hasta tutsaklar var tecritte olanlar var. Cezaevindeki arkadaşlar daha güzel bir dünya için mücadele ediyorlar” dedi.
Gülten Kaya: Biz bir gecede korku duvarını aştık
Kitabın yazarlarından Gülten Kaya da cezaevleri üzerinden kadın hareketinin yarattığı dayanışma kültürüne vurgu yaparak “Şairin bir ‘bir gece sevginin duvarını aştık’ dediği gibi ben de biz bir gece korku duvarını aştık diyorum. Bir türlü gün yüzü görmedik ama bir gece korku duvarını aştık. Bundan sonrasında hangimizin başına ne gelirse gelsin biz bir arada omuz omuza olacağız. Tüm tutsak arkadaşlarımız bizimle aynı havayı soluyana kadar yan yana olacağız" diye konuştu.
Gültan Kışanak: Kadınların mücadelesi milyonlarla buluşuyor
Yakın zamanda karara bağlanan Kobanê Davası’nda tahliye edilen Kürt siyasetçi Gültan Kışanak da kadın siyasi mahpusların cezaevlerindeki direnişlerine vurgu yaparak, "Kobane Kumpas davası kadın özgürlük mücadelesini cezalandırmaya çalışan bir davaydı" dedi. "Kadınlar direnirken aslında yaşamı var etmek için direniyorlar" diyen Gültan Kışanak, Jin Jiyan Azadî sloganını hatırlatarak şunları kaydetti:
“Kadın yaşam ve özgürlük o kadar iç içe ki. Cezaevinde kadınların işkence gördüğü, itaat etmenin öğretilmeye çalıştığı dönemi yaşadım ama itaat eden dışarı ile duygusal bağını kesen kadınlara şahit olmadım. Bu direniş özgürlükle buluşma direnişi. Kadınların ilmek ilmek ve direnişle ördüğü mücadelenin milyonlarla buluştuğunu görüyorum ve gurur duyuyorum. Kobane Kumpas davası kadın özgürlük mücadelesini cezalandırmaya çalışan bir davaydı. Bütün arkadaşlarımız onurlu şekilde özgürlüğü, kadın iradesini ortak geleceği savundular.”
‘Hep beraber yolumuza devam edeceğiz’
Kobanê Davası’nda çıkan tahliye haberini cezaevinde televizyondan duyduklarını anlatan Gültan Kışanak, konuşmasına şöyle devam etti:
"7,5 yıl içerisinde 57 kadın arkadaş gelmiş ve onları uğurlamışız. Her zaman coşku ve heyecan duyduk ama arkada bırakmak daha zor. Arkadaşlarımız bırakıp çıkmak zordu. Figen başkan başta olmak üzere bütün arkadaşlarımızı selamlıyorum. Figen başkana yüksek ceza bana ise tahliye verildiğini televizyondan duyduk inanılmaz hüzün çöktü. Figen başkan, seslendi, ‘Onlar bize mutluluğu, sevinci çok görüyorlar lütfen arkadaşlar zılgıtlarımızı atalım ve Gültan başkanı özgürlüğe uğurlayalım' dedi. Gezi ve Kobane tutsaklarına, teslim alınmaya çalışan kadınlara sevgilerimi gönderiyorum. Onları da alacağız. Hep beraber yolumuza devam edeceğiz. Kadınlar hep beraber daha güzel günleri yaşayacağız.”
Yapılan konuşmaların ardından program Gültan Kışanak'ın kitap imzalamasıyla son buldu.